Ecz. Fidan Pesen

Değerli Okuyucular;

Yazıma başlamadan önce siz değerli okuyucularımızın ve tüm İslam âleminin Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını ve iyi bir oruç ayı geçirmenizi dilerim.

Söz oruç ayı olan Ramazan’dan açılmışken ve hangi konu hakkında yazı yazayım derken bir oruçlunun önemli bir sıkıntısı olan Ağız kokusuna ve bu sıkıntının giderilmesine yardımcı öneriler üzerinde durmak istedim.

Ağız kokusu genelde ağız içine yerleşmiş bakterilerin kötü kokulu atıklar üretmesi sonucu oluşur. Oruç ayı dışında herhangi bir dişeti veya başka bir problem olmadığında çok fazla ağız kokusuna rastlamayız bunun nedeni iyi bir ağız yıkama sıvısı olan suyu rahatlıkla içebilmemiz ve gargara yapabilmemizdir.

Ferah bir nefes ve sağlıklı dişler için en iyi ağız gargara ürünleri…Tıklayınız….

Çünkü gözleriniz için yeterli olan LUTEIN adlı maddeyi alıyorsunuz demektir.

Yukarıda bahsettiğim ayrıntılara önem vermiyor iseniz emin olun ki yaşlandığınız zaman muhtemelen MAKULER DEJENERASYON yani SARI NOKTA HASTALIĞI sizi pusuda bekliyor olacaktır ki bu nedenle yazının devamını okumanızı öneririm.

Öncelikle yaşlandığımızda neden görme problemi yaşarız önce ona bir bakalım:

65 yaş ve üzeri yaşlara geldiğimizde yaşa bağımlı olan bir problem olarak karşımıza çıkan ve Sarı Nokta hastalığı olarak bilinen bu görme probleminin en belirgin sebebi gözümüzde retinanın merkezinde bulunan MAKULA yani sarı nokta adındaki noktanın hasar görmesidir. Bu bölge hasar gördüğünde tam olarak bir körlüğe yol açmaz, ancak yakın çalışmayı ve okumayı çeşitli optik yardımcı cihazlar olmadan imkansız hale getirebilir. Çünkü, makula gözlerimizde görmemizi, yüzleri tanımamızı, yazı yazmamamızı, araba sürebilmemizi sağlayan yani keskin görmeden sorumlu bölgedir. Bu hasarın tam olarak nedeni bilinmemekte birlikte serbest radikal oluşumunu tetikleyebileceğinden güneşten gelen UV ışınlarına maruz kalmak, hipertansiyon ve sigara gibi etkenlerin neden olduğu düşünülmektedir.

Maküla dejenerasyonu

Bu durum ortalama yarım saat kadar süren geçici bir durumdur. Bu kızarıklığın uzun sürmesi durumunda, yani damarlardaki genişleme kalıcı olduğu o zaman Kuperoz adlı cilt probleminden söz edilebilir.

Kuperoz problemine genellikle stres, hormon bozuklukları, dengesiz beslenmeler ve güneşe çok sık maruz kalınması neden olabilmektedir ve ciltte kendini kırmızı lekeler olarak göstermekte ve genelde yanaklarda ve burun kanatlarında rastlanmaktadır.

“Kuperoz probleminde cildime herhangi bir ürün kullanmalı mıyım?”

Kuperoz problemi ciltte bir nevi varis problemi gibi kılcal damar genişlemesi ya da çatlaması olduğu için, haricen ürün kullanılması faydalı olacaktır. Bu anlamda tavşan memesi içeren preparatlar tercih edilebilir.

Bu aşırı üretime neden olan en önemli faktör güneşten yansıyan zararlı ışınlar olan UV ışınlarıdır. Bunun dışında görülen diğer bir faktör de gebelik durumunda hormonel değişiklikler sonucu melanin pigmentinin aşırı salgılanmasıdır.

Aynaya her baktığımızda bizi rahatsız eden ve giderilmesi ile ilgili herhangi bir müdahale de kalıcı hale gelen cilt lekelerimizi doğal yoldan cildimize herhangi bir zarar oluşturmadan yok etmenin bir yolu var mı?

Cilt lekelerini gidermenin ve oluşumu önlemenin en önemli yolları;

1- Ciltte melanosit hücrelerinin melanin pigmentini aşırı salgıladığı bölgelerde bu salgılamayı dengeleyen