CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iki kez İzmir’e gelecek ve miting yapacaktı.
Ama bu kararından nedense vazgeçti birden bire. 5 ve 13 Mart’taki ziyaretlerini iptal etti.
Sebebi gayet basitti.
***
Buca’da malum, bir Suat Nezir krizi yaşandı. Önce aday gösterildi, sonra geri çekildi.
Bu ilk değildi. Güzelbahçe’nin mevcut Belediye Başkanı Mustafa İnce’ye de önce adayımızsın denildi.
Sonra geri çekildi, tepkiler üzerine yeniden gösterildi.
İzmir’in büyük ilçesi Buca’da sıkıntı bitmedi, daha da büyüyecek.
***
Nezir, 3 Mart Cumartesi akşamüstü şu metni gönderdi gazetelere:
“Umarım, parti yönetimimiz doğru karar vermiştir. Bu kararı seçmenlerimiz en iyi biçimde takdir edecek ve ona göre tercihini belirleyecektir. Şimdi Nezir, Buca’da seçimler için CHP adına çalışacak mı, oy isteyecek mi sorularına muhatap oluyorum. Nezir’in bile insanların vicdanlarına hükmetme gücü ve hakkı yok. Ben ne söylersem söyleyeyim, ne karar alırsam alayım, hemşehrilerim vicdanın sesini dinleyecek. Seçimde ona göre oy kullanacak. Bu daha başlangıç. Mücadeleye devam...”
Nezir’in bu açıklaması, anlayan için çok şey ifade ediyor.
***
Nezir, yalnız kaldı gibi göründü ama öyle değildi. Bir süre sonra Balkan Federasyon ve Dernekleri ve çok sayıda STK yanında oldu.
Buca’daki olumsuz tabloya ilk çıkış, vekil Tacettin Bayır’dan geldi. “Buca yanıyor, nasıl söndüreceğiz” dedi.
***
Bayır’ın ardından Sevda Erdan Kılıç da öfkeli olduğunu belirtmişti. Bir süre sessizliğe bürünen diğer vekiller, soluğu Nezir’in yanında aldı, destek verdi.
Mehmet Ali Çelebi, Kani Beko, Atilla Sertel, Kamil Okyay Sındır, Bedri Serter ve Özcan Purçu, Nezir’e yapılanları doğru bulmadıklarını ifade etti.
Konuyu Genel Başkana ilettiklerini, ancak ellerinden bir şey gelmediğini söyledi.
***
Bu kenetlenme, Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitinglerini de öteletmiş oldu.
CHP lideri İzmir’e gelmiş olsa, seçmenine süreci nasıl anlatacak? Ne diyecekti?
Kusura bakmayın, bu dönem birçok kadın aday sözü vermemize rağmen yine gösteremedik mi diyecek?
Önce birkaç ismi aday gösterip, sonra vazgeçtikleri için özür mü dileyecek?
Mevcut belediye başkanlarını silip süpürdük mü diyecek?
İzmir’i bilmeyen vekillerin çıkardığı tabloyu kafanıza takmayın mı diyecek?
Siz onu bunu boş verin, yine CHP’ye oy verin mi diyecek?
İzmir CHP’nin kalesi, kaleyi yıkmayın mı diyecek?
Tabii, bunların hiçbirini söyleyemeyecek. Bu yüzden de süreci uzatacak, ay sonuna doğru İzmir’e gelecek.
***
CHP’li yöneticiler, İzmirlilere yaşattığı kâbusu artık iyi analiz etmeli. Aday belirleme düşüncesini değiştirmeli.
İzmir’i bilen, İzmirlinin yakından tanıdığı isimleri vekil ve belediye başkanı göstermeli. Dışarıdan ikinci şahısları bir kentin iç işlerine karıştırmamalı.
CHP kurmayları inşallah, “Biz ne yaptık” diye özeleştiride bulunur.
