Bakan Yıldırım’a Çeşme’den mesaj var

23 Kasım 2012

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a önemli bir mesaj var. İzmir Milletvekili de olan Bakanımız, Çeşme’de gelen “istemezük” seslerine kulak vermelidir. Yalnız bu istemezük sesi alışılmış çevrelerden değil.
Neden kulak vermelidir; cevabı çok basit... Yıllardır birinin ak dediğine diğeri siyah diyen iki insan aynı konuda birleşip biz bunu istemiyoruz diyorsa bu ikaz dikkate alınmalıdır.
Evet, Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu ile eski Başkan Nuri Ertan, Fenerburnu’na yapılmak istenen balıkçı barınağı konusunda “olmaz” diyerek hemfikirlerse sizin ve bakanlığınızın bu sesleri dikkate alması gerekir.
Yalnız bu iki kişi mi karşı? Kesinlikle hayır; AKP’li belediye meclis üyesi Hüseyin Boyacı da çarşı pazar dolaşıp size verilmek üzere “barınağa hayır” imzaları topluyor. Gördüğünüz gibi neredeyse tüm Çeşme ve doğaseverler bu balıkçı barınağına karşılar. İlk defa Çeşme’de sağcısı, solcusu bir konuda birleşip “bu katliamdır, yapılmasın” diyorlar.
Bazı Çeşmeli balıkçılarla da konuştum; onlar da pek ısrarcı değil. Hele onlara göre mevcut Ulusoy Limanı’nın ucu biraz uzatılırsa işlerini görürmüş.
Zaten Çeşme sahiline şöyle bir baktığımızda

Yazının Devamı

EXPO tarih oluyor

16 Kasım 2012

1 Haziran 2012 tarihli yazımda “EXPO su alıyor” diye yazmışım. Bugünkü yazımın başlığı da esasında “EXPO batıyor” olmalıydı. Ayrıca aynı yazıda “2020 EXPO’su bu gidişle başka bahara kalacak, o baharı da biz görür müyüz görmez miyiz” diye özetlemişim.
Görünen o ki, değil 2020’yi biz bu kafayla 2040-2050 yıllarının EXPO’sunu zor görürüz. Bürokrasinin dar görüşüne sıkışıp kalan EXPO dikkat ederseniz İzmir’in gündeminden de düştü.
Bu tip organizasyonları olmazsa olmazı yerel yönetimlerin etkinliğidir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu sunumlar için iki kez Paris’e gitti birinde belediyedeki operasyondan dolayı apar topar İzmir’e döndü diğerinde de üç dakikalık bir konuşma yaptı.
Kocaoğlu Expo’da başı çekmesi gerekirken neredeyse son vagon bile değil.
Bu Aziz Kocaoğlu’nun bir eksikliği mi; kesinlikle değil. Bana göre Kocaoğlu bir strateji çerçevesinde devre dışı bırakılmış, İzmir zarar görmesin diyerek Kocaoğlu da buna sessiz kalmıştır.
Geçen hafta İzmir’den 100 kişilik bir turizmci gurubu İzmir Valisi ve Bakan Günay ile birlikte Londra’da bir turizm fuarına katıldılar ve EXPO için destek istediler. Kocaoğlu neden o gezide yoktu? Bazı Yürütme Kurulu Üyeleri

Yazının Devamı

VOB davası

9 Kasım 2012

Yorgan gitti kavga bitti” derler ya. VOB’da öyle olmayacak; VOB gitti ama kavgası bitmeyecek gibi görünüyor.
İTB Başkanı Işınsu Kestelli’nin “VOB’un İzmir’de kalması için Don Kişot gibi tek başıma savaştım ama sonunda pes ettim” demesi kendi adına çok doğru bir tespit.
Kestelli’ye bu kavgasında bir tek İzmir basınının sahip çıktığını söyleyebilirim. Onun dışında başta odalar, siyasiler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere VOB’un İzmir’de kalması için aslanlar gibi savunan ve savaşan kimse olmadı.
Hatta çok rahat, VOB İstanbul’a gitsin, Kestelli başarısız olsun diye düşünen birçok aymazın bu şehirde yaşadığını söyleyebilirim. VOB borsaların tek çatı altında toplanması kararı doğrultusunda İstanbul’a gidiyor haberi İzmir’e ulaştığında zil takıp oynayanın çok olduğunu tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.
Bu kıskanç ruhlar bir İzmirlinin Türkiye çapında bir göreve gelmesini hazmedemezler ve buldukları her fırsatta bu kinlerini iğneleyici cümlelerle ifade ederler.
Mahmut Özgener’i hatırlayın. Futbol Federasyonu Başkanlığı döneminde İzmir’den bazı kendini bilmezler onu da olur olmaz konularda eleştirmişlerdi. Doğru düzgün bir stadı olmayan İzmir’e milli maç vermiyor

Yazının Devamı

Zeytinde Ayvalık farkı

26 Ekim 2012

Ayvalık’ta “Zeytin Hasat Şenlikleri”nde olmak bana her yıl olduğu gibi yine keyif verdi. Bu şirin ilçeye gitmek, Cunda’da kalmak insana çok güzel duygular yaşatıyor.
Geçen cuma başlayıp pazar günü biten Zeytin Hasat Şenlikleriyle ilgili yaşanılan güzellikleri, Suzan Sabancı Dinçer’in Ayışığı Manastırı’ndaki yemek davetini, Boyner çiftinin evindeki partiyi, zeytinin nasıl hasat edildiğini, Kristal Zeytinyağı’ndan yapılan baklavanın tadını gazeteci arkadaşlarım çok güzel anlattılar.
Sabancı, Komili, Boyner, Koç, Kent gibi ailelerin Ayvalık’a maddi, manevi sahip çıkmasını takdirle izledik. Hele Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer’in ilçesinin tanıtımı için harcadığı çabaya hayran kaldık.
Haberturk Egeli’nin Yayın Yönetmeni Osman Gençer, soyadından başka bir yakınlığı olmayan Rahmi Gençer’i, Ayvalık’ın gelecek dönem belediye başkanı olması gerektiğini yazdı. Bana göre de hepimizin ortak tespitini çok güzel dile getirdi.
Belediye başkanı demişken üç gün kaldığımız ilçede katıldığım etkinliklerde Ayvalık Belediye Başkanı’nı göremedim. Ayvalık’a başta İzmir olmak üzere İstanbul ve Ankara’dan onlarca gazeteci ve ünlü konuk gelmiş ev sahibi olması gereken belediye başkanı

Yazının Devamı

Aslan’ın ayak sesleri

19 Ekim 2012

Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan hafta içinde son projesi Atayol’u İzmirlilerle paylaştı.
Basın toplantısında yanımda oturan Sabah Egeli’nin İzmir temsilcisi Ünal Ersözlü’ye “Başkan’ın ayak sesleri Büyükşehri gösteriyor” dedim.
Önceki gün Hamdi Türkmen, Atayol ile ilgili yazısında Aslan için “Sanki Büyükşehir Belediye Başkan adaylığının ayak sesleri” diye yazdı.
Hüseyin Aslan için bir süre önce yazdığım yazıda Başbakan’ın ünlü “durmak yok, yola devam” sözünü sanki Hüseyin Aslan için söylediğini belirtmiştim.
Hüseyin Aslan İzmirlileri şaşırtmaya devam ediyor. Kendi alanında yani “kentsel dönüşüm” için önemli çalışmalar gerçekleştiren Ege Koop’un başarılı başkanının İzmir için ortaya koyduğu birbirinden iddialı projeler yerel seçimlerin kalite çıtasını da oldukça yükseltmiştir.
Bakan Binali Yıldırım’ın 35 projesinden sonra Hüseyin Aslan’ın 100 projesi.
Aslan açıkladığı iki projeyle bu konuda ne kadar iddialı olduğunu ortaya koydu. Bakalım üçüncüsü nasıl olacak sorusuna Aslan’ın “ilk ikisini de gölgede bırakacak” demesi beklentileri oldukça yükseltmiştir.

Yazının Devamı

Zeytinyağı, Ayhan Baran ve ötekiler...

12 Ekim 2012

Ayhan Baran’ı İzmir’de tanımayan yoktur. Hani “karıncaincitmez” derler ya öylesine mükemmel ve müstesna bir kişiliktir.
“Yaklaşık 5 yıldır İZSİAD Yönetim Kurulu’nda beraber görev yapıyoruz, bir yıldır da İZSİAD’da o başkan ben de başkan yardımcısıyım.”
Baran iyi bir yönetici olduğu gibi mesleği olan zeytin ve zeytinyağı konusunda duayen kelimesi onun engin deneyimini anlatmak için yetersiz kalır.
Egeli Sabah’ta geçen hafta Ayhan Baran ile yapılmış bir röportaj vardı. Baran yıllardır zeytin ve zeytinyağında yaşadığı sıkıntıları en güzel şekilde açık açık anlatmış ve sektördeki ikiyüzlüleri net bir şekilde deşifre etmişti.
Doğruları alt alta sıralayan Baran’a, nasırına bastığı çok bilenlerden(!) cevap gecikmedi. Hem de ne cevap.
Yapılan tüm şarlatanlıklar ortada olmasına rağmen sanki yıllardır onlar kutsal ürün zeytini koruyup kolluyorlar, Ayhan Baran’da onların elini kolunu bağlıyor engelliyordu. Tabii bu zeytin dostu geçinenlerin yaptıkları açıklamalara sektörü yakından bilenler “popolarıyla“ güldüler.
Baran, Sabah Egeli’de bakın sektöründeki olumsuzlukları nasıl özetlemiş.

Yazının Devamı

Denizlerde katliam var

5 Ekim 2012

Yukarıdaki başlık özellikle benim ve arkadaşlarımın Çeşme-Ildırı Körfezi’nde şahit olduğumuz katliam için geçerli. İnanıyorum ki bizim gibi başkaları da benzer manzaraları Foça, Karaburun, Urla özetle Türkiye’nin tüm kıyı şeritlerinde görüyorlardır.
Geçen pazar üç aile son bir kez denize girip sezon kapanışı yapalım dedik. Teknemizi Çeşme Eşek Adası’ndaki Jandarma Koyu’na demirledik. Konu döndü dolaştı benim balık hikayelerime geldi.
Ben denizlerin kuruduğunu, önce bilinçsiz avlanma sonra balık çiftliklerinin yarattığı kirliliğin amatör balıkçılara artık balık bırakmadığını anlatmaya çalıştım.
Akşamüstü Çeşme’ye doğru dönerken denizlerdeki gerçek katliamı tüm misafirlere gösterdim. Ildırı Koyu’nda benim sayabildiğim 12 tane devasa gırgır teknesi acımasızca avlanıyordu. “İşte” dedim, “ben ve benim gibi amatörlerin neden balık avlayamadıklarının ispatı.”
Bu yıl 24 metre derinlikten sonra avlanmak serbest diye bir kural konunca balıkların biraz nefes aldığı Ildırı Koyu tam bir katliam koyu olmuştu.
En az bir dönüm alanı çeviren, son teknoloji cihazlarla donatılmış tekneler tek bir balığın bile kurtulmasına izin vermeden hepsini doğal yaşamlarından alıyor, adeta köklerini

Yazının Devamı

Prodi, EXPO ve İzmir

28 Eylül 2012

Şovlarıyla ünlü bir büyüğümüz! İtalya’nın eski Başbakanı Prodi’yi üniversitesinin açılışı için İzmir’e getirdi.
Ertesi günkü gazetelere bir bakıyorum, Prodi’yi arkadaşlarımız yere göğe sığdıramamışlar. Herhalde Prodi, Prodi olalı kendi ülkesinde bile bu kadar övülmemiştir.
Gazetelerdeki başlıklara şöyle bir bakarsak, “Expo için Efe sözü”, “Expo dersi”, “İlk ders Prodi’den” gibi... Birinci sayfalar böyle iç sayfalar daha da vıcık vıcık övgü dolu.
2015 Expo’sunu İzmir’in elinden alan adam, İzmir’de el üstünde tutuluyor.
Şimdi şöyle düşünebilirsiniz: “El insaf Erol Yaraş, adam bizim misafirimiz Türklere yakışan bir karşılama ve ağırlama yaptık.”
Ben de sizin bu söyleminize şöyle bir yanıt veririm; böyle bir ağırlama hak edene yapılır. Neden bu kadar ağır yazıyorum çünkü bu övgü ve hayranlık dolu sözleri sarf eden arkadaşlar da çok iyi biliyor ki biz 2015 Expo’sunu ahlak dışı oyunlar yüzünden kaybettik. Oyunun da baş aktörü İzmir’de yere göğe sığdıramadığımız bu eski başbakandı.
Burada Sayın Prodi’ye Expo’yu nasıl alırız sorusu ile birlikte 2015 oylamasının yapıldığı gün oylama salonunun bir kat üstünde ne oyunların döndüğü de sorulabilirdi.

Yazının Devamı