Hafta içi birçok mekan iş yapamıyor... Bu yüzden pek çoğu partiler düzenlemeye başladı. Ancak iş o kadar abartıldı ki, neredeyse her gün bir yerde konsept parti vardı.
Mekanlar, tüm konseptleri bitirince kişilere yöneldi. Ünlü isimler partilerde belirli bir ücret karşılığında ev sahipliği yapmaya başladı.
Partilere ev sahibi yapacak ünlü kalmayınca da sosyal çevresi geniş isimlere yöneldiler. Çevresinde 5-10 kişi olanlar bile eğlence düzenler hale gelince, partilere kimseler gitmez oldu. Bir ara parti düzenlemek resmen bir iş dalı haline gelmişti.
Bugün ise firmalar işe el attı. Ama öylesine yapay yapıyorlar ki bu işi...
Partiye basında çıkması muhtemel 3-5 isim çağır, sosyal medya da işi günler öncesinden pompala ki, ortam kalabalık olsun. Hedefleri, ünlü isimler sayesinde markaların medyada yer almasından başka bir şey değil. Peki eğlenceyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, kandırmaca partiler nasıl yapılıyor?
* Önce ünlü isimleri partiye getirebilecek bir isimle el sıkışılıyor.
* Bu isim, sosyal medya aracılığıyla yapacağı partiyi bir güzel şişiriyor.
* Partiye mutlaka life style köşe yazarları çağırılıyor.
* Parti gecesinin tüm detayları Instagram’da paylaşılıyor. Özellikle ünlü isimlerin fotoğrafları kare kare yükleniyor.
* Parti gecesi markanın da isminin yazdığı kocaman ‘fotoblok’un önünde fotoğraf çekiliyor. İşlem tamam!
ACEMİ BALIKÇININ HİKAYESİ
Olayın kahramanı bendeniz... Geçen yazın başından bu yana Orkide Balık’ın sahibi Ahmet Erol’un başının eti yedim; “Haydi balığa çıkalım” diye.
Dört ay sonunda pes mi etti, yoksa “Dur şuna gününe göstereyim mi” dedi bilemiyorum ama hafta içi bir botla geldi ve denize açıldık.
Açıldıkça dalgalar üzerimizden geçmeye başladı. Korkudan sudan çıkmış balığa döndüğümü bile fark edemedim. Balık tutacağımız yere geldiğimizde, çoktan içim dışıma çıkmıştı...
Artık nasıl görünüyorsam, daha oltayı sallamadan Ahmet halime acıdı ve hemen geri döndük.
Karaya geldiğimizde resmen toprağı öptüm. Akşama kadar başım döndü durdu. Siz siz olun, balığa çıkmak için hiç ısrar etmeyin. Bırakın zamanını, bilenler ayarlasın.
İKİNCİ DENEMEDE BAŞARILIYDIK
Ertesi gün kuşluk vakti yeniden açıldık. Şahane bir havada üç saat boyunca balık avladık.
Başta ne yem takmasını becerebildim, ne de bir balık yakalayabildim.
Ahmet Erol yardım etmese, oltayı falan fırlatıp atacaktım. Ama yanımda işin ehli olunca balık tutma hadisesi şahane geçti. Onlarca balık avladık... Akşam da afiyetle mideye indirdik.
Balığa çıkma mevzusunu hangi erkeğe sorarsanız sorun, hayalindeki hobiler arasında ilk sırada yer alır ama hayal gerçek olur mu?
Elbette ki hayır...
Ben gerçekleştirdim, siz de yapacaksanız mutlaka yanınızda işin ustası olsun. Yoksa balığın adını bile duymak istemezsiniz...
