Şahane bir mekan, dekorasyonu süper, yemekleri damakta iz bırakıyor. Öyle bir manzarası var ki, insan bakmaya doyamıyor. DJ ise öyle bir çalıyor ki, kendinizden geçiyorsunuz. Mükemmel bir yerde olması gereken her şeye sahip; gelin görün ki servis yapan garsonlar vasatın çok altında ve fazlasıyla bilmiş.
Patronlar dekorasyon kadar servise de yatırım yapsa, İstanbul dünyanın yemek başkenti olur. Ekibe yatırım yapacak ki, elemanları işin hakkını versin. Öyle mekanlar var ki, bu işi hiç ciddiye almıyorlar. Özellikle popüler mekanlara ilk kez gitmişseniz, vay halinize! Sizi en kötü yerde oturturlar. Kimse yüzünüze bile bakmaz; öylece kalırsınız; kendinize olan güveninizi yitirirsiniz. Lütufta bulunuyormuş gibi servis yaparlar.
* Gerekli gereksiz o kadar çok konuşurlar ki, koşarak mekanı terk etmek istersiniz.
* Yediğiniz, içtiğiniz her şeye müdahale ederler.
* Verdiğiniz bahşişi beğenmezlerse öyle bir bakış atarlar ki, ne demek istediğini çok iyi anlarsınız.
* Verdiği kısa molalar sırasında çar çabuk sigara içerler. Sonra buram buram sigara kokusu ile tüm yemek keyfinizi yerle bir ederler.
* Ter kokan garsonlar ise derhal başka bir iş dalına geçmeli! Tüm mekanların en çok dikkat etmesi gereken konu bu!
* Yanlış yönlendirip, en pahalı yemeği ve içkiyi servis etmeye çalışırlar.
ALi SAYAR DA KIŞ MODUNA GEÇTi
Geçen yaz Bodrum’un en keyifli mekanlarından birine imza atan Ali Sayar, cuma gecesi açılan Tünel 1841’deki yerini aldı. Bu yaz Ali Sayar şahane DJ’liği ile Türkbükü gecelerinin aranan ismi oldu; hayran kitlesi arttı. Sayar kış sezonunda da yine DJ setinin başında olacak. Salı geceleri ise; Kürşat Başar ve Atilla Demircioğlu dönüşümlü olarak sahneye çıkacakmış.
DESiBEL DE AÇILDI
Türkçe kulüp modası, İstanbul gece hayatının vazgeçilmezi oldu. İstanbul’da hatırı sayılır sayıda Türkçe müzik yapan kulüp hizmet veriyor. Hemen hemen hepsinin iyi iş yaptığını söyleyebilirim. Cuma gecesi Sortie’nin içinde yepyeni bir kulüp açıldı. Eski gazinolar tarzında dekore edilen Desibel’i diğerlerinden ayıran ise, daha çok alaturka arabesk tarzında olan müzikleri.
Desibel İstanbul’un, gece hayatına bambaşka bir renk katacağını düşünüyorum.
HAFTANIN TOP 5’i
1- Cantinery: Zorlu Center’ın içinde servis veren Cantinery, bu haftanın en çok konuşulan restoranı oldu. Cem Mirap’ın Lucca’dan sonra ikinci göz ağrısı olan mekan, Zorlu Center’ın da en çok iş yapan yeri oldu.
2-Hardal Caddebostan: Hardal’ların en büyüğü olan Cadde-bostan’taki mekan, özellikle pazar günleri açık büfe kahvaltısıyla fark yaratıyor. Hardal, geçen haftanın en iyi kafe zinciri oldu. Uğur Karabayır’ın bitip tükenmek bilmeyen enerjisi sayesinde tüm Hardal’lar çok iyi iş yapıyor.
3-ColonIe: Karaköy’ün en yeni mekan-larından biri olmasının avantajını çok iyi kullanıyor. Colonie, geçen hafta Karaköy’ün en çok iş yapan restoranı oldu.
4-Duble Meze Bar: Beyoğlu Pera’da hizmet veren ‘Duble Meze’ şahane manza-rasını iyi yemekle birleştirince, geçen haftanın en iyi mo-dern meyhanesi oldu. Emre Çapa’nın sahibi olduğu Duble Me-ze’de özellikle hafta sonları yer bulmak neredeyse imkansız.
5-Nişantaşı BrasserIe: Tam bir Nişantaşı klasiği. Ni-şantaşı’nın uğrak nok-talarından biri olan Brasserie, geçen haftanın en iyi barı oldu.
