Fatih Tanfer

Fatih Tanfer

fatihtanfer@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Süper Lig’de galibiyet hasretini 4 maça çıkaran ve son olarak deplasmanda Kasımpaşa’ya 2-0 yenilip ağır yara alan Göztepe, düşüşünü sürdürdü. İkinci devrenin başında üst üste topladığı puanlarla taraftarına Avrupa hayalleri kurduran sarı kırmızılılar, şimdilerde 3 puana hasret kaldı.

Göztepe, üçüncü maçında üçüncü mağlubiyetini Kasımpaşa deplasmanında aldı. Böylesi bir tablonun Göztepe’ye yakışmadığı bir gerçek. Göztepe’nin rakibi Kasımpaşa’nın ana planı, orta sahada topu kazanıp, etkili oyuncusu Hajradinovic’in yönetiminde süratli oyuncuları, iki golün sahibi Koita ve Ndongala’nın savunma arasına yaptığı koşularla pozisyon yaratmaktı ve bunu da sahada uyguladı. Koita, iki ve 90+2. dakikalarda attığı gollerle takımımın üç puan almasında etkili bir rol oynadı. Göztepe’de basit top kayıpları ve bireysel hataların faturası ağır oldu. Rakibine boş alanlar bıraktılar. Takım savunmasında ve yerleşiminde, en önemlisi rakibini karşılaşamada doğru pozisyon alamadı. Savunmayla orta saha arasında büyük açıklar oluştu. Böyle olunca, rakibine birçok kontra atak fırsatı verdi. Kasımpaşa, bilhassa ilk yarıda hem topa sahipken hem de top Göztepe’deyken alanı iyi daralttı. Orta sahadaki olumlu oyun anlayışı ile maça ağırlığını koydu. Kaleci Beto’nun yaptığı çok önemli kurtarışlar olmasa, ilk yarıda fark daha da açılabilirdi. İkinci yarıya Göztepe, oyuna Napoleoni ve Yalçın’ı alarak başladı. Topa daha çok sahip oldu. Ancak maçı domine edemedi. Gerekçesi, maç içerisinde problem çözme özelliği olan yaratıcı oyuncu eksikliğiydi. Bu da önemli bir problem yarattı. Göztepe’de beni üzen konu, eskiden rakiplerine nefes aldırmayan, kanatlardan yıldırım gibi rakip kaleye giden hücum anlayışının yerinde yellerin esmesiydi. Maalesef hücumda varlık gösteremediler. İkili mücadelelerde top kazanamadılar. Uzun pası düşündüler. Kasımpaşa defansı da buna fırsat vermedi. (Maç 1-0 iken, Kasımpaşa ceza alanı içerisinde Aytaç’ın eline çarpan top için VAR’a bile gidilmemesi beni şaşırttı.) Bir türlü çözülemeyen, hücuma çıkarken kaptırılan toplar nedeniyle geri dönüşlerde büyük problemler yaşadılar. Takım olarak yardımlaşmayan, koşmayan bir Göztepe vardı. “Benim 34 puanım var. Bana hiçbir şey olmaz” düşüncesi Göztepe için geçerli olamaz. En kötüsü, takımı mental olarak da güçsüz bir hale getirir. Coşkunun ve kazanma hırsının en üste gelmesi, Göztepe’nin ana felsefesidir. Artık puan ve puanlar almak için gerekli çözümler bulunmalıdır. Futbolda sonuçlar tek geçerli kriterdir.