Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Dünyaya damgasını vuran önemli yıllardan biriydi, 1968.
O bilinen, tarihe “68 Kuşağı” diye geçen malum olayların ötesinde, aynı yıl çok önemli başka şeyler de oldu dünyada ve Türkiye’de.
Hatırlayın.
1968’de Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’dı.
Yedi hükümetin başında görev yapan Süleyman Demirel, henüz 1’inci hükümetinin Başbakanıydı.
Ve dahası...

Aynı yıl İmar ve İskân Bakanı Haldun Menteşeoğlu konut sorununa dikkat çekerken, “İstanbul 8 milyona çıkarsa ne yaparız?” demişti!
Bazı milletvekilleri Meclis’e gelen mini etekli kadınlardan şikâyetçi olmuştu!
İçişleri Bakanı Faruk Sükan, Türkiye İşçi Partisi’nin Suriye Baas Partisi’yle bağlantısı olduğunu ileri sürmüş “Bilimsel sosyalistlerin nefes alışlarını bile biliyoruz” demişti!
Türkiye’deki ilk kadın trafik polisi göreve başlamıştı!
Milli Eğitim Bakanı İlhami Ertem, “Gayemiz her ilde bir imam-hatip okulu açmaktır” demişti!
ABD Başkanı Johnson, Vietnam’a 35 bin ila 50 bin asker daha göndermeye karar vermişti!
Ankara’da yapılan “Milli Şahlanış Mitingi”nde tekbir getirilerek, “Yaşasın ordumuz, İslâmiyet’tir yolumuz” sloganı atılmıştı!
Adana’da beş kadın yol kesip şoför soymuştu!
Martin Luther King Jr. Memphis’te öldürülmüştü!
Hemen ardından, Senatör Robert Kennedy de suikasta kurban gitmişti!
Üniversite öğrencileri 6. Filo askerlerini denize atmış, polis İTÜ’yü basmış, 53 öğrenci ve 4 polis yaralanmıştı!
Bunun üzerine İTÜ rektör, dekan ve senato üyeleri tutuklamaları protesto ederek istifa etmişti!
Sovyet birlikleri Çekoslovakya’yı işgal etmişti!
Koç Grubu “Diners Club” kredi kartı ile alışverişi Türkiye’ye getirmişti!
Başbakan Süleyman Demirel, “İmam-Hatip okulları taassuba karşı açılmış aydınlık pencerelerdir” demişti!
Fenerbahçe futbol takımı İngiltere şampiyonu Manchester City’yi İstanbul’da 2-1 yenmişti!
Mexico Olimpiyatları’nda serbest güreşte 78 kiloda Mahmut Atalay ve 97 kiloda Ahmet Ayık altın madalya kazanmıştı!
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, “Bizim sosyalizmimiz demokratik sosyalizm olacaktır. Biz de seçimle iktidara geleceğiz” demişti!
Türkiye’de ilk kalp nakli Prof. Doktor Kemal Beyazıt ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiş, hasta 18 saat yaşayabilmişti!
Birkaç gün sonra bu kez İstanbul’da Dr. Siyami Ersek ve ekibi, trafik kazasında ölen bir memurun kalbini bir işçiye takmış; o hasta ise 39 saat hayatta kalabilmişti!
Silahlı Kuvvetler içinde oluşturulduğu ileri sürülen “Milli Devrim Ordusu” adlı gizli bir örgütle ilişkileri olduğu iddiasıyla 5 tabii senatörün dokunulmazlığı kaldırılmıştı!
Genelkurmay Başkanı Cemal Tural “İleride biz de Ay’a uçacağız” demişti!

Bazısı bugün “komik” bazısı da “trajik” olan ama kimi de aradan geçen onca zamana karşı güncelliğini koruyan bu olay ve açıklamalar, özellikle yaşı 40’tan küçük olanlara çok şaşırtıcı gelmiş olabilir.
Madem öyle...
Biraz daha şaşırın!
1968 yılının ilk günlerinde, tam tarihini vermem gerekirse, 7 Ocak 1968’de; Bodrum’da Esnaf Kefalet Kooperatifi kuruldu.
Bu örgütü kuran ve başkanı olan Mustafa Danacı, beş yıl sonra da o zaman “dernek” statüsündeki, bugünün Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nın kapısını açtı Bodrum’da.
Şimdi...
44 yıl sonra yani.
Aynı kapılardan girdiğinizde, karşınıza kim çıkıyor, başkanlık koltuğunda kim oturuyor dersiniz?
Aynı kişi!
Mustafa Danacı o gün bugündür, hem Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin, hem de Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odası’nın Başkanı ki; Allah sağlık ve ömür verirse, 2014 yılının Şubat ayında yapılacak seçimlere kadar Oda’daki görevini sürdürecek.
Sordum kendisine, “Yeniden aday mısınız?” diye.
“Yok” dedi:
“Bu sefer aday değilim.”
Ve ekledi:
“Ama Kooperatif’in kongresini daha yeni yaptık. Ötekine 3,5 yıl var. Orada başkanlığım sürecek.”
En çok Ortakent’te yaptırdıkları “Esnaf ve Sanatkârlar Odası Mesleki Eğitim Merkezi” ile gurur duyuyor Mustafa Danacı:
“Orası, Türkiye’de bir tane.”

Mustafa Danacı bir hesaba göre, Cevat Şakir’in “Halikarnas Balıkçısı” adını kullanmaya başladığı yıl, 1928’de Bodrum’da doğmuş.
Gerçi kalp damarları değişmiş falan ama hafızası 84 yaşında olmasına rağmen, örneğin benden iyi.
Bir şey sorduğunuzda “Bak arkadaş” diye söze başlıyor ve çoğu kez Cumhuriyet’in kuruluşundan lafı açıyor.
Siz “Eyvah” derken, hemen konuyu bağlayıp, sorunuzu cevaplıyor.
Haliyle Bodrum’un “gelmişi geçmişi” hakkında bir derya Mustafa Danacı.
Kendisinden dinlediklerimi, ileride yeri geldikçe yazacağım. Zaten “Yıllarca buranın nüfusu 3 binden 4 bine çıkmadı” demesi bile, Bodrum’um geçirdiği evrelere olan tanıklığının, kanıtı.

Siyasetle de yakından ilgilenmiş uzunca bir süre.
Önce Adalet Partisi’nden Bodrum Belediye Meclis üyeliği yapmış 1963-68 döneminde.
Ardından 1980 yılına kadar, üç dönem peş peşe İl Genel Meclis üyeliği.
Diyor ki:
“O işi de hakkıyla yaptım. Zaten yapmasam üç dönem seçmezlerdi. Muğla’daki her köyün durumunu, köyün muhtarından iyi bilirdim.”
Şurası kesin.
Bundan sonra Bodrum’a her gittiğimde onu ziyaret edeceğim.
Çünkü Mustafa Danacı’dan öğreneceğimiz daha çok şey var.