Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün “adaylık” konusunda konuşmak istemedi. Haklı. Onun için ben de üstelemedim.
Ama MHP’nin kapısını çalınca, hele karşıma 21. ve 23. Dönem Manisa Milletvekili ve de MHP MYK Üyesi Mustafa Enöz çıkınca; haber kendiliğinden geldi:
Başkan Ergün, MHP’nin Büyükşehir adayı
Önce...
Hayırlı olsun.
Enöz’e son genel seçim sonuçlarını hatırlattım daha sonra:
Ak Parti 405.733, CHP 248.732, MHP 146.357
Ve sordum:
“Aradaki fark çok fazla. Başkanı ateşe atmış olmuyor musunuz?”
Cevap verdi:
“Genel seçim sürecinde yaşananlar malum. O seçim bizim için bir kazaydı. Geldi, geçti. Manisa’nın merkezinde güçlüyüz, büyük ilçelerin hepsinde ya birinci, ya ikinci partiyiz. İyi çalışırsak, büyükşehir belediye başkanlığını kazanırız.”

Çok çalışması gereken bir diğer parti de CHP kuşkusuz.
İl Başkanı Cahit Kaplan kendine de, örgütüne de fazlasıyla güveniyor.
“Bütün köyleri gezdik” diyor:
“Tekrar gezeceğiz. Bir daha gezeceğiz. Şunu iyi biliyoruz, gitmediğimiz yer bizim değildir.”
İddiası büyük:
“Artık her sandığı sahiplendik. Genel seçimdeki fark her geçen biraz daha eriyerek, seçim günü geldiğinde tersine dönecek.”

Ya Ak Parti? Orada vaziyet ne âlemde?
Murat Baybatur henüz 34 yaşında olan bir İl Başkanı ama her haliyle, nice büyüklerinden olgun yaklaşımlar sergiliyor.
Örneğin Başbakan başta olmak üzere çok kişiyi şaşırtan bir sonuçla; 2009 yılında belediye başkanlığını MHP’ye kaptırmaları konusunda “Manisalı istemediği adayı seçmeme iradesini gösterdi” diyor.
“Ayrıca halkla ilişki kurmakta da başarılı olamamıştık. Bu kez mutlaka seçmenin beğendiği bir adayla yarışa katılacağız. Adayımızın olabildiğince erken açıklanması talebimizi de Genel Merkez’e aktardık” diye de ekliyor.
Ak Parti’nin büyükşehir adayı olarak, Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi’nin adı öne çıkıyor.
İl Başkanı Baybatur’a “Olur mu?” diye sordum.
“Halkın isterse, elbette olur” dedi.

Haberin Devamı

İzmir iki adım, Demirci 158 km.

Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz “Bütün büyükşehirler, aynı zamanda bütün şehir mi olmalıydı, yoksa her ilin kendine özgü koşulları dikkate alınarak, daha farklı bir uygulama mı yapılmalıydı?” diye soruyor.
Vali Bey’in sorusundaki mesaj, keşke dikkate alınsa.
Örnekse Manisa.
Öncelikle coğrafyası nedeniyle Manisa’nın “kendine özgü” bir şehir olduğu yadsınabilir mi?
Bakın haritaya.
MHP eski Milletvekili Mustafa Enöz’e göre, “armuda benziyor” Manisa.
Bence de bir “yaprak” sanki.
Fark etmez.
Yatırın armudu veya yaprağı sol tarafa.
Göreceksiniz ki, şehir merkezi armudun veya yaprağın sap kısmında, yani en ucunda.
İzmir ile arasındaki mesafe 36 kilometre yalnızca.
Ya Manisa’nın merkezinden, ilçelerine gitmek için ne kadar yol kat etmek gerekiyor?
Akhisar’a 48, Alaşehir’e 109, Ahmetli’ye 52, Demirci’ye 158, Gölmarmara’ya 66, Gördes’e 107, Kırkağaç’a 74, Köprübaşı’na 123, Kula’ya 118, Salihli’ye 71, Sarıgöl’e 128, Soma’ya 87, Selendi’ye 155 kilometre!
Manisa’nın “kendine özgü” gerçeklerinden biri bu işte!

Yine de Vali Daşöz, yeni yasadan mutlu ve umutlu.
Büyükşehir belediyelerinin güçlü kurumsal yapısı, sağlanacak ek gelirler, imar bütünlüğünün uygulanacak olması önemli.
Az önceki o “umut” sözcüğü, mesela ve öncelikle Gediz Nehri’ndeki “kirlilik sorununa” çözüm bulunması için geçerli.
Ne var ki, umutların gerçekleşmesi için herkes “en iyi yasa bile çok kötü uygulanabilir” sözünü unutmadan hareket etmeli.
Ve elbet “birlikte çalışma kültürünü” özümsemek gerekli.

Manisa Valisi’ne belediye başkanlarının bir kaygısını hatırlattım:
“Acaba yeni yasa, valilere çok mu fazla yetki veriyor, başkanların vesayet altına girme riski var mı?”
İşte cevabı:
“İl İdaresi Kanunu’nun valilere verdiği yetkiler zaten var. Belki de o yetkiler, bu yasayla sınırlanıyor!”
Buna karşın Vali Daşöz’ün kaygısı ise İl Özel İdareleri’nin kapatılacak olmasından kaynaklanıyor.
Onun için de yeni düzenlemenin, uygulamada “zafiyet yaratmamasını” umuyor.

Haberin Devamı

Manisa’ya yeni “bina” şart

Haberin Devamı

Manisa Vilayet Konağı eski ama güzel bir bina.
Gördük ki:
Ciddi bir restorasyona ihtiyacı var.
Manisa Belediyesi’nin hizmet verdiği bina ise “ihtiyaca hizmet vermekten” gittikçe uzaklaşıyor.
Hele Manisa “büyükşehir belediyesi” olunca durum hepten felâket olacak.
Hatırlıyorum da, eski Başkan Bülent Kar, İzmir yolu üzerinde yeni bir belediye binasının projesini hazırlamış, ihalesini yapmış ve seçimden önce de temelini atmıştı.
Ne oldu o iş?
Cengiz Ergün “Oranın bir kere ruhsatı yoktu. Hazırlanan raporlara göre betonarme hesapları uygun değildi. O nedenle iptal ettik. Hatta müteahhitle aramızdaki dava sürüyor” dedi ve ekledi:
“Yeni hizmet binamızla ilgili bir proje yarışması açtık. Elene elene son dört projeye kadar indik. Yakında karar verilecek. Yeni bina, eski garajın alanına yapılacak. Yeni garaj tamamlanınca, hemen inşaata başlanacak.”

Ak Parti sordu Başkan cevapladı

Ak Parti İl Başkanı Murat Baybatur, “Başkan Cengiz Ergün, acaba Manisa’ya hangi mührü vurdu?” diye sormuştu.
Ergün’e bu soruyu aktardım.
“Hangi birini anlatsam” dercesine, düşündü bir süre.
Ve önceliği “halkın yaşam kalitesinin artmasına” verdi:
“Eskiden akşam saat 8-9’dan sonra kimse sokağa çıkmazdı Manisa’da. Oysa 33 bin üniversite öğrencimiz var. Koca fabrikaları yöneten yüzlerce beyaz yakalı insanımız var. Neredeyse hepsi, Manisa’da okuyup, çalışmalarına karşın; evleri İzmir’deydi. Bu durum değişmeye başladı şimdi. Manisa ışıl ışıl oldu. İnsanlar sokağa daha huzurlu ve mutlu çıkıyor. Manisa kabuğunu kırdı.”
Ardından yeni “imar planı” geldi gündeme:
“24 yıldır bekleyen bir sorunu çözdük. Manisa’nın 20-30 yıl sonrasını planladık. Deprem haritasını çıkardık. Ayrıca. . .”
Başkan’ın listesi uzun.

Ama konuşmamız gereken başka konular var yeni yasayla ilgili.
Örnekse. . .
Başkan Ergün’ün yönettiği merkez ilçe ikiye bölünüyor.
Birinin adı Şehzadeler, diğeri de Yunusemre oluyor.
İlki için herkes ittifak halinde.
Yunusemre’ye ise sevgi ve saygıda kimse kusur etmese de. . .
Kimi “Mesir olsaydı keşke” diyor.
Kimi de:
Spil.

Olgunluk resitali!

Gittiğim her yerde, hep aynı şikayeti dinliyorum:
“Bu yasa hazırlanırken, kimse bize danışmadı. Görüşümüz alınmadı.”
Manisa’da durum aynıydı.
Belediye Başkanı Cengiz Ergün.
CHP İl Başkanı Cahit Kaplan.
MHP MYK Üyesi Mustafa Enöz. . .
Hepsi aynı derdin mustaribiydi.
Bu kez Ak Parti İl Başkanı Baybatur’a anlattım dinlediğim “haklı” eleştirileri.
Hoş.
Çok hoş.
Baybatur “olgunluk resitaline” devam etti:
“Yasa tasarısı hazırlanırken, özellikle belediye başkanlarının görüşü alınmadıysa, bu ciddi bir eksikliktir.”

CHP “halkı” arıyor

Manisa’da 68 belde belediyesi kapanıyor, 848 köy de mahalle statüsüne geçiyor.
Şu da unutulmasın:
Manisa’da yaşayan 1.340.074 kişiden 891.084’ü il ve ilçe merkezlerinde, 448.990’u ise belde ve köylerde ikamet ediyor.
Ne demek bu?
Halkın, dolayısıyla seçmenin üçte birinin kendini “mağdur hissetme” ihtimali var yerel seçimlerde.
Nitekim CHP Manisa İl Başkanı Cahit Kaplan, fena halde bastırıyor bu konuya söz geldiğinde.
Soruyor:
“Halk bu yasanın neresinde?”
Meseleyi biraz daha açmak gerekirse. . .
Başkana göre:
Belde belediyeleri kapatırken “halkın onayının alınmaması” olacak şey değil.
Yine soruyor:
“Altına imza attığımız Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Sözleşmesi’nin hükümleri neden uygulanmadı?”
Malum. Daha önce kapatılan belde belediyeleri nedeniyle açılan dava, halen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin gündeminde!

Bir not: Kimi iller şanslı. Ne yazdıysak “aynen” yansıdı oralardaki durum sayfalarımıza. Bazıları da o günkü ilan hacminin fazlalığı nedeniyle, biraz haksızlığa uğradı. Ama kimse merak etmesin. Tüm eksikler, ilerleyen günlerde telafi edilecek.