Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları


Numan Kurtulmuş iyidir, hoştur da; o da “2. Süleyman” Soylu gibi, yanlış yaptı.
Çünkü ülkeyi yönetmeye talip olan insanlar, önce kendi önlerindeki yola bakmalı.
Yolda çukur mu var, tümsek mi var; yol virajlı mı, yokuş mu, ne?
Allah muhafaza düşe kalka yürümekten tıknefes olur insan!
Hadi bakalım.
Ne olacak şimdi?
Ahali derse ki:
“Numan Bey, Numan Bey... Sen bir vakitler ‘Maneviyatı olmayan bir toplum tek kanatlı kuşa benzer. Bunu düzeltmek boynumuzun borcu ve iktidarımızın en temel vazifelerinden biridir’ demiştin. O dediğin Ak Parti iktidarı mı idi?”
İşe bak.
“Evet” dese...
“Öyleyse Saadet Partisi’nin başında işin neydi?” diyecekler!
“Hayır” dese...
???

Beterin beteri var.
Ya biri de, şu sözlerini koyarsa önüne:
“Ben AKP’yi ANAP’a çok benzetiyorum. Türkiye’de konjonktür partilerinin maksimum başarısı ancak rahmetli Özal’ın gösterdiği başarıdır.”
Bu durumda...
Kim, kime benzemiş olacak?

Sıra geldi heybedeki turpun büyüklerinden birine.
Yer Trabzon. Tarih M.Ö. falan değil, sadece aylar öncesi; 29 Ocak 2011. Numan Kurtulmuş diyor ki:
“Sayın Başbakan, ‘Türkiye’de iki partili bir sistem istiyorum’ diyor. Emriniz olur. Bu ülkeye fazladır isterseniz bütün partileri kapatalım siz tek başınıza ülkeyi yönetin. Ayrıca ‘Yüzde 10 barajı kalkarsa istikrarsızlık olur’ diyor. Bırakın bunu sayın Kenan Evren Marmaris’ten söylesin, bunu söylemek seçilmiş bir başbakana yakışmaz... Bugün için başkanlık sistemini konuşmak seçimle krallıkları işbaşına getirmek olur.”
Aradan geçmiş, 1 yıl 8 ay.
Acaba Numan Bey yine aynı görüşte mi? “Seçimle krallıkları işbaşına getirmek” midir, başkanlık sistemi?

Numan Kurtulmuş beni bağışlasın ama şunu da yazmak zorundayım. Üç-beş ay önce (16 Mayıs 2012) Kars’ta demiştiniz ki:
“Kamer Genç ismini biliyorsunuz. Kamer Genç geçen meclisin en renkli kişisiydi. Her akşam televizyon-larımızda haber oluyordu. Adam Allah için tek başına bir parti gibiydi. Doğru söylüyor, yanlış söylüyor, o tarafın üzerinde durmuyorum. Ama her akşam televizyon-larınıza geliyor muydu? Geliyordu. Şimdi duyuyor musunuz Kamer Genç ismini? Niye duymuyorsunuz? Geçen sefer bağımsızdı, istediği gibi konuşuyordu. Şimdi bir partinin milletvekili, partinin yöneticilerinden izin almadan konuşmak şöyle dursun, elini bile kaldıramıyor. Buradan demokrasi çıkmaz.”
Ya şimdi, siz Ak Parti’de konuşabilecek misiniz özgürce, eliniz kalkacak mı hür iradenizle?

Haberin Devamı

Numan Bey’in işi zor

Haberin Devamı

Tek karelik Apple!


Kıskandım seni Paris

Şu haber var ya, şu haber:
“Dünyanın önemli sinema yönetmenlerinden Fransız Luc Besson‘un girişimiyle başkent Paris sonunda dev film stüdyolarına kavuştu.
Hollywood ile sürekli işbirliği içinde çalışan Besson’un projesini hazırladığı sinema merkezinde, film çekmek için 9 dev plato ve öğrencilerin para ödemeden kayıt yaptırabileceği sinema okulu yer alıyor.
Eski bir elektrik üretim santralinden dönüştürülen sinema stüdyoları 60 bin metrekarelik alana sahip.”
O haberde yazanlar, çok daha büyüğünü İzmir için kurduğum bir hayaldi.
Yıllarca tekrarlayıp, bekledim.
Şimdi Paris’te gerçekleşti.
Yazık oldu hayalime.
Ve yazıklar olsun gerçekleştiremeyenlere!