Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları



Öncelikle ve tekrar belirtmeliyim, üç gündür yazdıklarım; yani İzmir’den “üç yeni İzmir” çıkma durumu bir haber değil.
Bilgiye dayalı bir tahmin de değil.
Sadece bir senaryo.
İktidarın “isterse” genel seçime kadar...
“Çok isterse” yerel seçimden önce bile gerçekleştirebileceği bir senaryo.
Mümkün mü?
Gereken yeni bir yasaysa ve iktidarın yasaları Meclis’e getirmekte ve geçirmekte hiç sorun yaşamadığı da hatırlanırsa...
Mümkün.
İzmir’i üçe bölerek, yeni illerden birini CHP’ye verip, ikisinde “seçimi kazanma” ihtimalini fazlasıyla yükseltmek isterse iktidar; hiç kuşkunuz olmasın, bu da olur.
Derseniz ki:
İyi mi olur?
Asıl siz söyleyin...
İyi mi olur?

Şahsen ilk andaki tepkim şu:
Karşıyaka’nın, Bergama’nın, Foça’nın, Çeşme’nin, Urla’nın, Selçuk’un, Aliağa’nın, Menemen’in ve diğer ilçelerin “sınır dışı” edildiği bir İzmir’e; eskisi gibi “İzmir” denir mi gerçekten?
Elbette denmez.

Örneğin Bayraklı’da oturuyorsunuz ve iki sokak ötede Bornova’daki bir yakınınızı ziyarete gidiyorsunuz. Köşeyi döndüğünüzde karşınıza bir tabela çıkıyor:
“İzmir İl Sınırı”
Tuhaf bir durum!
Ve tuhaftan öte, çok üzücü başka bir tablo oluşacak o zaman.
Hatta bir ezber bozulacak.
Yeni İzmir 2 milyon 232 bin 585 nüfusuyla, artık “Türkiye’nin üçüncü büyük şehri” olamayacak.
İzmir dördüncü sıraya inerken, yerini 2 milyon 652 bin 126 nüfusuyla Bursa alacak.

Gerçi memleket “il olmak isteyen” ilçe, “ilçe olmak isteyen” yer kaynıyor.
Yeni iller ve hele “büyükşehir” namı da eklenmişse üzerine, oralarda yaşayan çok kişiyi mutlu edebilir.
Her alanda “zemin etüdü” yaparcasına, kamuoyu araştırmalarıyla adım atan iktidar; eğer işine geliyorsa, bu adımı da atmaktan çekinmeyecektir.
Yazdığım senaryo her şeye rağmen gerçekleşirse, bir dileğim var.
“Bayraklı, Çiğli, Menemen, Foça, Aliağa, Dikili, Bergama ve Kınık” ilçelerinden oluşacak şehre “Bergama”...
“Karşıyaka, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Urla, Seferihisar, Menderes, Gaziemir, Selçuk, Çeşme ve Karaburun” ilçelerinden oluşan şehre de “Efes” adı verilsin hiç değilse.

Haberin Devamı

Vali Kıraç’tan ricamdır

Haberin Devamı

Yıllar önce gidip, görmüştüm Tire’deki Balım Sultan Vakfı Vali Kutlu Aktaş Huzurevi’ni.
O zaman da çok güzeldi.
Hele şimdi...
40 bin metrekare, içinde binden fazla meyve ağacı olan; derler ta “Cennet’ten bir köşe” haline geldi.
Duydum ki, canlarını sıkıyormuş birileri.
Hiç yoktan üzüyormuş, insana hizmeti ibadet kabul edenleri.
Mesele yaratılmış bir eseri yıkmak değil.
Mesele:
Yaşatmak.
Şu an 30 yaşlı insanımıza bakılıyor orada.
En az 65 kişiye daha kucak açması mümkün aslında.
İzmir Valisi Cahit Kıraç’tan rica ediyorum.
Balım Sultan Vakfı Başkanı Kâmran Reşit Cön’ün çağırın lütfen.
Dinleyin derdini.
İnanın...
Büyük sevap işlersiniz.