Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nairobi-Kenya

Almanya Federal Parlamen-tosu Ermeni tasarısıyla ilgili kararı aldığında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la Kenya’nın başkenti Nairobi’deydik.

Akşama doğru bir araya geldiğimizde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yöneltilen ilk soru bu kararla ilgiliydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk tepkisini, “Bizim için kıymeti harbiyesi yok” diyerek verdi. Cumhurbaşkanı’nın mesajı “Bir parlamento kararıyla tarih değiştirilemez, gerçeklere aykırı biçimde yeniden yazılamaz” diye özetlenebilir.
Türkiye aleyhine bu tür kararları daha önce başka ülkeler de verdi ama hiçbiri olmayan bir soykırımı gerçeğe dönüştürmeye yetmedi.

Merkel’in oyu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan öğreniyoruz ki Merkel ile yaptığı son telefon görüşmesinde bu konu gündeme gelmiş. Anlıyoruz ki Merkel grubunu ikna etmeye gayret edeceği yolunda mesajlar vermiş. Buna karşın sonucun bir ret bir çekimser oy dışında tümüyle evet oyu ile çıkması düşündürücü. Erdoğan, “40 yıldır siyasetin içindeyim” diyerek Merkel’in grubunu nasıl ikna edemediği konusunda soru işaretleri taşıdığını yansıttı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Şansölyesi Merkel’in önceki günkü oylamaya katılmamasını yeterli bir tavır olarak da görmüyor. Nitekim, “Madem bu tasarıya, bu teklife karşıydı o zaman oylamaya katılıp ‘hayır’ oyu verseydi” diyerek Merkel’e sitemde bulundu. “Şimdi” dedi, “Kısa bir süre önce bana başka konuşacaksın yarın bu karar çıkacak. Merak ediyorum benim yüzüme nasıl bakacaklar?”

AİHM’nin kararı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Almanya’nın Yahudilere soykırım yaptığı tescillenmiş ülke olarak Ermeniler konusunda böyle bir karar alıp tarihte kendine suç ortağı yaratmayı hedefleyip hedeflemediği sorusunu da yönelttik. Erdoğan, bu soruya AİHM’nin Doğu Perinçek kararını okuyarak cevap verdi. AİHM’nin 1915 olaylarıyla Yahudi soykırımı arasında bağlantı kurulamayacağına hükmettiğini özellikle vurguladı. Almanya’nın AİHM kararını göz ardı etmesinin iyi niyetle bağdaşmayacağını belirtti.

Türkiye ne yapacak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tepkisini en üst düzeyde dile getirdi ancak Türkiye’nin bundan sonraki izleyeceği yolu anlatırken “Öfkeyle kalkıp zararla oturmamak lazım” diyerek duygusal değil akılcı bir politika izleneceği mesajını verdi. Bu karardan dolayı Almanya’nın sorunlar yaşayacağını en önemlisi de Türkiye’nin dostluğunu kaybedebileceğini vurguladı. Almanya’nın aldığı kararın sonuçlarını daha fazla düşünmesi gerektiği üzerinde durdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinden çıkardığımız sonuca göre Türkiye bundan sonra Almanya’nın ne yapacağını gözleyecek.
Örneğin Federal Parlamento’nun aldığı bu karardan sonra federal hükümet de bazı kararlar alıp uygulayacak mı? Keza eyaletlerin her biri bu karara dayanarak yeni kararlara yönelip Türkiye ve Türkler aleyhine bazı uygulamalar yapacaklar mı? Yoksa bu karar hiçbir icraya dönüşmeden, hiçbir hükmü olmayan meclis kararı olarak mı kalacak? Ankara adımlarını bu soruların yanıtlarına göre atacak. Olay olay durumu izleyecek, her adımın karşılığını her olaya göre farklı verecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre Almanya “Tarihi bir hata, büyük bir yanlış yaptı. Bu gelişme hiç hayra alamet değil.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca Almanya’nın aldığı bu kararın yine bir “üst akıl” tarafından verilmiş bir talimatın sonucu olduğunu da düşünüyor.
Özellikle mülteciler konusunda Türkiye ile Geri Kabul Anlaşması yapmışken, Türkiye ile Almanya ilişkileri ve işbirliği konusunda olumlu gelişmeler yaşanırken her şeyi tahrip edecek böyle bir kararın zamanlamasını Ankara anlayabilmiş değil.

Tarihi hata

Alman Parlamentosu’nun aldığı bu karar tarihi bir hatadır. 1915 olaylarının Ermenilere uygulanmış bir soykırım olmadığına ilişkin belgeler arşivlerde bekliyor. Türkiye bu konuda Osmanlı arşivlerini açmayı çok kez önerdi. Hangi ülkenin arşivinde ne belge varsa ortaya konulmasını da istedi ama bu çağrı ve girişimlerine yanıt alamadı. Türkiye’nin 1915’te savaş şartlarında bir tehcir uyguladığını ancak bir soykırım yapmadığını en iyi bilecek ülke Almanya’dır. 1. Dünya Savaşı’na Osmanlı ile birlikte katılan Almanya alınan kararların da tehcir uygulamasının da en yakın tanığıdır. Gerçek bu olduğu halde Alman Parlamentosu’nun böyle bir karar alması “bilerek yapılmış” tarihi bir yanlıştır. Türklerin sicilinde soykırım yoktur.

Türkiye’nin tarihi gerçeklere dayanmayan, haksız ve hukuksuz bu karara karşı iktidarı ve muhalefeti ile güçlü ortak bir tutum alması gerekiyor.