Ahize büyük- lüğün- dekinden akıllısına, cep telefonları geçirdikleri evrimin sonunda sadece bir haberleşme aracı olmaktan çıktı. Boş zamanlarınızı nasıl geçirirsiniz sorusuna verilen ilk cevap onlar. Not defterimiz, fihristimiz... Oyuncak depomuz, sosyal medya aracımız, müzik kutumuz, fotoğraf albümümüz... Gizlimiz, saklımız... Bir nevi kimliğimiz. Peki, bu kimliği masanın üstüne bırakıp, bir arkadaş buluşmasında, gelen bütün SMS’leri, WhatsApp mesajlarını ve aramaları paylaşır mısınız? Onlar, üç karı koca, bir erkek; yedi eski arkadaş bunu yapıyor. Bu hafta vizyona giren Serra Yılmaz’ın yönettiği, başrollerini Belçim Bilgin, Buğra Gülsoy, Şebnem Bozoklu, Leyla Lydia Tuğutlu, Serkan Altunorak, Şükrü Özyıldız ve Çağlar Çorumlu’nun paylaştıkları ‘Cebimdeki Yabancı’da.
Dört başı mamur bir yemek sofrasında, kahkahalar, espriler patlarken, insan o masanın sıcaklığına, dostlukların yakınlığına imrenirken, oyun oynamaya karar veriyorlar. Bütün cep telefonları masaya bırakılıyor. Gelen aramalar hoparlöre alınıyor, mesajlar, bildirimler yüksek sesle okunuyor. Ve o en yakın arkadaşımız, sırdaşımız cep telefonu tehlikeli bir oyunun kötüyü oynayan aktörüne dönüşüyor bir anda. Cep telefonu konuşmaları ve mesajlarını söyle bana, kim olduğunu söyleyeyim sana durumu hasıl oluyor. Bildirimler, telefonlar art arda paylaşıldıkça, sosyal maskeler bir bir düşüyor. Eski sevgililer, gizli sevgililer, saklanmış cinsel kimlikler, aile içi ilişkiler, yalanlar, dolanlar havada uçuşuyor.
Film, yediden 70’e, elimizden düşürmediğimiz cep telefonuna sağlam bir sosyolojik yorum getirmekle kalmıyor, ilişkiler konusunu da güçlü argümanlarla sorguluyor. Bel vermiş evlilikler, onu dik tutabilmek için girilen tali yollar, bu yolları alırkenki soğukkanlılıklar, samimiyetsizlikler, yabancılaşma, kafa karışıklığı, insanın benliğine olan mesafesini aldatmayla kapamaya çalışışı... Ve elbette ilişkilerdeki ‘dışı seni, içi beni yakar’ durumu... Dört duvarın koruyuculuğu altında debelenen çiftlerin, kendilerine ait olmayan güvenliksiz duvarların arasında oynadığı mutluluk oyunu... Hani Instagram’a konulan ‘hayatım süper şahane’ aldatmacasını temsil eden ‘mesudum’ fotoğrafları gibi...
Velhasıl, eğlenceli, gerilim dozu yüksek bir film ‘Cebimdeki Yabancı’. Oyunculukların tümü göz kamaştırıyor. Filmin neredeyse tamamı tek bir masanın etrafında geçtiği halde, sıkılmak, kopmak mümkün değil. Serra Yılmaz’ın yönetmenliğine şapka çıkarmamak da... Öte yandan, sizi kendi cep telefonunuzla ve mevcut ilişkilerinizle yüzleştiriyor. “Cebimdeki yabancı o kadar tehlikeli olabilir mi?” diye sormadan edemiyorsunuz. “Kendimle ve dostlarımla yaşadığım ilişkinin ne kadarı sahici?” sorusu da cabası...
