Filiz Aygündüz

Filiz Aygündüz

filiz.aygunduz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Otuz sene önce... Sosyal medya yok, Youtube, Spotify ve tabii internet de... Bir albümün çıkacağını gazetelerden duyuyoruz sadece. “Yakında çıkacak” deniyor mesela... Ama ne kadar yakında belli değil. O yüzden yeni Sezen Aksu albümlerinin çıkıp çıkmadığını öğrenmek için ‘kasetçi’ dükkânlarını su yolu yapmışlığım çoktur. Dükkândan içeri girerken kalbimin küt küt çarpışları... “Henüz gelmedi” sözüyle kasetçinin, hayal kırıklığı içinde ayaklarımı sürüye sürüye eve dönüşlerim, yahut kaset çıkmışsa, alıp, bir kuşun kanadında...

Haberin Devamı

Temmuzdan bu yana benzer bir heyecan yaşıyorum. Sezen Aksu’nun Youtube kanalında yayınlamaya başladığı ‘Demo’ albümü sayesinde. Aksu, bugüne dek hiç yapılmamış bir çalışmaya imza attı. Başka sanatçılara verdiği şarkılarının kendisi tarafından seslendirilmiş demolarını Youtube’da paylaşmaya başladı 3 Temmuz’da. Ortalama haftada birlik periyotlarda. Demonun “Bir şarkının ilk çalınmış ve söylenmiş, olgunlaşmamış ham hali” olduğunu yazdı Instagram hesabında. “Süsleme yok. Olduğu gibi, geldiği gibi” dedi şarkıların bu versiyonları için. İşte o günden beri, her sabah Yotube’a girip bakıyorum, yeni şarkı yüklenmiş mi diye...

İlk ‘Begonvil’ ile başladı Sezen Aksu, ‘Demo’ albümüne... Şarkıda begonvillerin boy verdiği, yasemin kokulu bir Bodrum manzarasında, gitmiş, vazgeçmiş bir sevgiliye sesleniyor: “Sen şimdi gerdanını maviye / Göğsünü bir yelkenliye / Gönlünü ilk önüne çıkan yaz seferine/ Bağlamışsındır”. Kime dokunmaz ki bu... Ama o, “Benim yerime de sev bekletme hayatı” diyor olanca vakarıyla ve ekliyor: “Bu kadarına razıysan yaşa gitsin / Kaç kişiyiz savunan sevdayı?” O kadarına gönül indirene bundan daha zarif bir cevap verilebilir mi?

Ve fakat insan her ayrılığa aynı olgunluğu gösterse taşa döner ihtimal. Bir diğeri, vefasız, kitapsız çıkmış, koyup gitmiş. Her gideni de öpe koklaya, sırtını sıvazlayıp göndermek gerekmiyor. Olgunluk, bilgelik de bir yere kadar. Madem benim içimde senin elin marifetiyle tutuşturulmuş harlı bir ateş var, e annen de değilim... O zaman “Yansın İstanbul bu gece / Külleri savrulsun / Senin de o taştan kalbin / Cayır cayır kavrulsun”... İçi soğuyor insanın, buzz gibi...

Haberin Devamı

Sezen Aksu şarkılarında hayata cesaret edebilme vardır. Ömrü gergefe takıp, sabırla işler; iğne batar, iplik kopar... Sonuçta hayatın anlamına dair rengârenk motifler çıkar ortaya. ‘Delidir’ de bunlardan biri: “Delidir delidir kapında yatmayan / Delidir kendinden geçmeyi tatmayan / Delidir delidir bi’çiçek bile bakmayan / Yeridir dövünse eline hiç diken batmayan”.

“Neşesi çok hoşuma gidiyor benim, seversiniz diye düşünüyorum. Hikâyesi biraz hüzünlü ama olsun, hayat da öyle, acı-tatlı soslu... Valla hem ağlarım hem oynarım, hoppaaaa...” notuyla yayınladı ‘Aldatıldık’ı: “Bize neler neler öğrettiler / Sevdalar üstüne / Aldatıldık aldatıldık / Sevda böyle değil / Ne masallar ninniler söylediler / Dünya üstüne / Aldatıldık aldatıldık / Dünya böyle değil”. Sahiden de çok fena aldatıldık sevdalar ve dünyanın ahvali üzerine. Az mı topladı bizi yerlerden Sezen Aksu... Kaç mendil uzattı, gözümüzün yaşını silelim diye... Yerle yeksan olduk doğru ama kalkmamayı da ayıp saydık. Onun şarkıları böyle bir terbiye gerektirdi çünkü.

Haberin Devamı

Şu ana kadar altı şarkı yayınlandı. Kaç tane daha var sırada? Ne zaman yayınlanacak, ne zaman bitecek? Bu soruların bir cevabı yok. Sezen Aksu’nun paşa gönlü bilir... Ben her sabah çalmaya devam edeceğim kasetçinin Yotube’daki kapısını...