Fuat Bol

Fuat Bol

fuat.bol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türk askeri, tarihte emsali görülmemiş başarılı bir harekâtla Afrin’e girdi. Dost düşman herkes böylesine üstün bir muharebe yeteneği karşısında parmak ısırdı.

Nasıl ısırmasın ki? ‘Girilemez’, ‘geçilemez’ denilen tahkimatlar (devasa tünel ve hendekler), Mehmetçik’in çelik iradesi karşısında kar gibi eridi ve dikkat edin, bir tek sivilin burnu kanamadan şehir zapt edildi.

Dışarısı da bir kısım içeridekiler gibi Afrin’e girmemizi istemiyordu. Etrafını kuşatıp öylece beklemeliymişiz! Zira içeride büyük tehlike varmış; 10-15 bin dolayında terörist, son model ABD menşeli silahlarla konuşlanmışlar, yaklaşanın dumanını attırırlarmış!

Haberin Devamı

Türkiye, Afrin batağına saplanıp, büyük zayiatla içeriye ve dışarıya rezil olmamalıymış!

Bütün bu şom ağızlar, sahibinin sesi olarak, Türk’e kefen biçenlerin borazanlığını yaparken gerçekte öz ciğerlerinin ufunetini kustular ve hâlâ daha kusmaktalar!

Kahraman Mehmetçik Afrin’in burcunda dalgalandırdığı ay yıldızlı bayrakla hepsinin ağzının payını verdi ve daha da vermeye devam edecek.

Nazlı Türk bayrağının gölgesinde Afrin semaları komanda marşıyla inlerken bizler sevinç gözyaşı döktük ve Rabbimize hamd ettik.

Ama gelin görün ki bizimle dost ve müttefik gözüken ve hatta bizimle stratejik ortak olan ABD, bu durumdan hoşlanmadı ve üstüne üstlük pek bir endişe duydu!

Nasıl duymasın ki? Bölgemizde çevirdiği tüm entrikalar boşa çıktı, çıkıyor. Hayalini kurduğu Kürt devleti, terör koridoru, başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerinin paramparça olması suya düştü.

ABD 50 seneden beri Türkiye’yi parçalamanın planlarını yapıyor. Bunun için başta PKK olmak üzere envaiçeşit terör örgütlerine çuvallar dolusu dolar akıttı. Onca silah-mühimmat ve askeri uzmanla onları eğitti.

Yetmedi; içimizdekileri, FETÖ ve NATO marifetiyle devşirdi.

İçeride darbe üstüne darbe denedi, olmadı. Gözünü karartarak, 15 Temmuz’da iç savaşın fitilini ateşledi; bunda da bütün bir milleti karşında bularak hezimete uğradı.

Güneydoğu vilayetlerini hendek, barikat ve tünellerle tahkim ederek başlattığı ayaklanma, anladıkları dille bastırılıp sonuçsuz bırakıldı.

Haberin Devamı

Artık tek umutları sınırın ötesi kalmıştı; nitekim PKK ve türevlerini 40 seneden fazladır oralarda eğitip-donatıp üzerimize salıyorlardı.

Bu kez, oyuna, 900 kilometrelik sınırıyla Suriye de eklenmişti.

Bunca acı tecrübelerden sonra Türkiye, terörle mücadele konusunda konsept değiştirdi ve terörü ininde vurma kararı aldı. Zira terörle savaşta en iyi savunma taarruzdu!

Tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda ‘Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa vardır ve o satıh bütün bir vatandır’ denildiği gibi, bu kez de satıh, sınır ötesi ve terörün barındığı her yerdir denilerek, harekât üzerine harekât düzenlendi ve düzenlenecek.

Hevesleri kursaklarında kalan dost ve müttefiklerimiz ve onların yandaşları kaygılanmasın da kimler kaygılansın?!

Dur bakalım ABD, daha çok endişeleneceksin!

50 senedir bizi uyutmadın, biraz da sen uyuma!