Fuat Bol

Fuat Bol

fuat.bol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Her zaman söylüyoruz; Türkiye’nin asıl sorunu, iktidardan ziyade ana muhalefettir.
Yapılan son anayasa değişikliğiyle ülkemizde iktidar olabilmenin çıtası yüzde ellinin üzerine çıkarıldığından, bundan böyle yüzde yirmi ile otuz arası bir rakama çakılı olan CHP için iktidar hayal oldu! Bundan dolayı mıdır bilinmez; başta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, yönetim kadrosundaki bir kısım partilinin adeta kimyaları bozuldu!
Eline tutuşturulan kâğıtları ters yüz ederek (ters yüz edilmemişse düzmece; zira gönderilen para yok, satılan şirketin ülkemize gelen parası var), Meclis kürsüsünden Cumhurbaşkanı’nı ve aile bireylerini suçlayarak, her zamanki gibi gözlerini yumup bayramlık ağzını açtı!
Cumhurbaşkanı, bunları yalanlamakla kalmadı; bunların ispatı halinde siyaseti bırakacağını söyledi. Biz de basın mensupları olarak, iddia edilen belgeleri alıp araştırmak istedik ama söz konusu belgeler ne medyaya ne de savcılığa teslim edildi.
Daha sonra CHP Grup Başkan Vekili; ortada suç olan bir eylem olmadığını, bundan dolayı da savcılığa gidemeyeceklerini, bununla beraber, etik olmayan bir mesele olduğunu ve bunun için Meclis Araştırma Komisyonu kurulması gerektiğini söyledi.
Hoppala!
Meclis’te ne zamandan beri ‘etik’ olmayan ki o da CHP’nin iddiası- bir konuda Araştırma Komisyonu kurulmuş da bizler bundan habersiziz? İddiada bulunan CHP olduğuna göre, iddialarını ispat etmek de onlara düşer.
Aslı astarı olmayan şeyleri ileri sürerek ve ağza alınmayacak hakaretlerle, daha açık ifadesiyle, belden aşağı siyasetle ana muhalefet nereye varacağını sanıyor?
Aynı yolu değil etik olmak, kelimenin tam manasıyla ayıplı ve çirkin bir şekilde daha önce de kaç kez denemiş ve her seferinde rezil olmuştu!
Bu denli bir siyasetle aslında CHP kendi ayaklarına sıkıyor; inandırıcılığını yitirdiği gibi, geniş halk kesimlerinin gözünde ‘müfteri’ konumuna düşüyor!
Düştükçe bedel ödüyor ve girdiği tüm seçimleri kaybediyor!
Kendisine bel bağlayan ve hepsinden önemlisi, çok partili hayata geçtiğimiz 1950 yılından beri tek başına iktidar olamamış CHP kitlesini büsbütün umutsuzluğa sevk ediyor.
Fırsat bu fırsat, eğer iddialarında samimi iseler, Cumhurbaşkanı’nın teklifine (ispatı halinde Cumhurbaşkanı’nın, aksi halde Kılıçdaroğlu’nun istifası) evet deyip gereğini yapmalılar.
Ana muhalefet iktidarın alternatifi demektir. Şayet bir parti ‘sittin’ sene iktidara alternatif olamıyor ve ufukta da böyle bir ihtimal görülmüyorsa, gereği yapılmalı ve istifa edip, bu işi yapabileceklere bırakmalıdır.
Bunu yapmadığı takdirde ise, bilmelidir ki hem kendine, hem partisine ve hem de ülkesine yazık etmektedir.
Doğrusu, ülkemiz ve insanımız bu çirkinlikleri hak etmiyor.
Not: Yazıyı gazeteye göndermiştik ki ajanslara düşen haberde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatıp, belgeleri istedi. Artık gözler yargıda!..