Fuat Bol

Fuat Bol

fuat.bol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Siz hiç; üst üste seçim kaybettikçe girdiği Kurultaylardan (olağan-olağanüstü) daha güçlü çıkan bir siyasi parti genel başkanı gördünüz mü?

Şekil (a) da görülen Sayın Kılıçdaroğlu bu durumun tipik örneğidir.

Siyasi serüveni maalesef tutarsızlıklar (bir siyasi parti lideri için ‘yalancı’ kelimesini özenle kullanmayacağım!) üzerine kurulu.

Deniz Baykal’ın malum kaseti yayınlandığında Meclis’te çok önemli Anayasa değişikliği maddeleri oylanıyordu. Sayın Erdoğan, benim de dahil olduğum küçük bir grup milletvekili ile ayakta sohbet ediyordu.

Haberin Devamı

O anda İçişleri Bakanı, kulağına bir şey fısıldadı; Sayın Erdoğan’ın yüzü kıpkırmızı oldu. Anında; hem muhatabına ve telefonla diğer ilgililere, konunun üzerine gidilmesini ve faillerin mutlaka yakalanması talimatını verdi.

Sayın Kılıçdaroğlu Baykal’la yaptığı görüşmede aday olmayacağını söylemesine rağmen ertesi günü adaylığını ilan etti.

Kaset kumpası, başta Baykal olmak üzere, Kılıçdaroğlu ve CHP örgütü tarafından AK Parti üzerine yıkılmaya çalışıldı ama kazın ayağının öyle olmadığı çok geçmeden anlaşıldı.

Baykal’a bu tezgahı kuranlar FETÖ’cü emniyet mensupları ve onların arkasındaki malum uluslararası istihbarat örgütleri idi. İşin garabetine bakın ki; Baykal bilmeden, etmeden(!) Pensilvanya’ya selam çakacak ve onların bu işle bir dahli olmadıklarını açıklayacaktı.

Türk siyaset tarihinde ilk defa bir siyasi parti lideri kasetle indiriliyor ve bir diğeri çıkarılıyordu.

Sayın Kılıçdaroğlu, Siyasi Partiler Kanunu’nun lidere vermiş olduğu yetkileri sonuna kadar kullanarak, koskoca CHP’yi kuşa çevirerek adeta bir hizbin (!) partisi haline getirdi.

İşte; seçim kaybettikçe Sayın Kılıçdaroğlu’nu liderlik makamına zamklayan bu hiziptir.

Elden giden değirmenin gürültüsünü ararcasına; kendisi Cumhurbaşkanı adayı olmadı; parti liderliğinde kendisi için yarışan Muharrem İnce’yi aday göstermek zorunda kaldı!

Çünkü onun hayalindeki aday, ‘çatı adayı olarak’ Abdullah Gül’dü. Ama CHP örgütü Abdullah Gül’ü reddetti ve İnce’de ısrar etti.

Aslında Sayın Kılıçdaroğlu; ‘gel buraya Muharrem!’dediğinde ipin ucunu koyvermişti. Belli ki bir Cumhurbaşkanı namzedini aklı sıra aşağılayarak vakit kazanıyordu. Uzatmaları oynadığının o da farkındaydı ama yine belli ki, pes etmeyip vuruşarak çekilecekti.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu’nun işi gerçekten zor; zira Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayla karşı karşıyadır.

Muharrrem İnce’yi Cumhurbaşkanlığına aday yapmaya zorlayan CHP içindeki başkaldırma; hem olağanüstü Kongre’yi toplayacak ve hem de aynı İnce’yi genel başkanlığa taşıyacaktır.

Üst üste on seçim yenilgisinin ardından Sayın Kılıçdaroğlu’nu yeni kasetler bile kurtaramaz!

Zira yüzde 22’yi ne CHP, ne de CHP’liler hak ediyor!