Gizem Telci

Gizem Telci

gizemtelci@gmail.com

Tüm Yazıları

Ocak ayını çok güzel bir Amsterdam keşfiyle kapattık bu sene. En klişeleri de yaptık, en bilinmeyen köşelerini de keşfettik. Şimdi de deneyimleri paylaşma vakti diyoruz!

Bu yazıda Amsterdam’a her gidenin mutlaka yaptıklarından çok, esas yapması gerekenleri bulacaksınız. Gitmişken tabi ki Van Gogh Museum’a, Rijks Museum’a gidin, Redlight’ı görün, meraklıysanız Anna Frank’s House’u gezin, kanal turu yapın, coffee shop’ları keşfedin, en meşhurlarından Bulldog’a uğrayın… Ama bunların da ötesinde turistik değil lokal bir Amsterdam deneyimi yaşamak isterseniz, aşağıdaki adımları takip edin.

Filmlerdeki o kusursuz müstakil evler nasıl olur diye görmek için Volendam’a gidin


Burası Amsterdam’ın kuzeyinde, merkeze yaklaşık yirmi dakika uzaklıkta bir balıkçı kasabası. Burada 1357 yılında yerleşik düzen başlamış, kasaba evleri 1880’lerden beri ise hiç bozulmadan bugünlere gelmiş ve hala turistik olarak sergilenmeye devam ediyor.

Volendam’ın sakinleri evlerin önünde dolanan, sık sık fotoğraf çektiren yabancılara pek sıcak bakmasa da, siz yine de gidin o atmosferi yaşayın derim. Gittiğinizde yol üzerinde tarihi yel değirmenlerini de göreceksiniz. Burası özellikle fotoğraf çektirmek için ideal duraklardan biri. Yalnız giderken aklınızda olsun, Volendam Amsterdam’a göre daha soğuk ve rüzgarlı. Sıkı giyinmekte fayda var. Bu arada Volendam’da çiğ olarak yenen ve buranın geleneksel balığı olan haring’i tadabilirsiniz. Turşu ile birlikte servis edilen haring’in tadı bizim lakerdaya benziyor.
Amsterdam Forest’da keçilerle haşır neşir olun


Burası Amsterdam’da en sevdiğim yerlerden biri oldu. Benim gibi doğaya gönlünü kaptırmış biriyseniz, gittiğinizde yapacağınız ilk işlerden biri olsun Amsterdam Forest’a gelmek.

Burası aslında yapay bir orman. Ormanın girişinde bugün harika manzaranın parçası olan göl, 1920’lerde Nazi kampında çalışanlara yaptırılmış. Yani hikayesi biraz hüzünlü. Ama bugün Amsterdam sakinlerinin özellikle ailece yaptığı aktivitelerden biri olmuş orman gezintisi ve içerideki keçi çiftliğinde çocukları hayvanlar alemiyle tanıştırmak.

Keçi çiftliğinde süt alıp keçilere biberonla süt verebilir, keçi sütü içebilir ve keçi sütünden yapılmış peynir, cheesecake gibi ürünlerden alabilirsiniz. Burada bir de pancake yapan bir yer var. Gitmişken orada lezzetli bir pancake da yiyebilirsiniz.

Çikolata ile aşk yaşamak için Urban Cacao’ya uğrayın

Brüksel ve Bruges’deki dükkanlardan sonra hiçbir çikolatacı beni benden alamaz sanıyordum ta ki Urban Cacao’yu görene kadar…. Çikolatayı bir gıda olarak değil, tasarım nesnesi olarak ele almış bu zevkli dükkanın yaratıcıları.

Her bir çeşit çikolataya özel hazırlanmış ambalaj tasarımları, içinizdeki “hepsi benim olsaaa” seslerini yükselttikçe yükseltiyor. Öyle güzel ki, aldığım çikolatayı tüketeli çok oldu fakat paketini hala özenle saklıyorum. İçeride denemeniz için birçok farklı tadımlık çikolata mevcut. Karamelli çikolatası benim favorim. Pirinç patlaklısı da oldukça iyi diyebilirim. Adres: Rozengracht 200 1016 NK Amsterdam

Devamı için: sehirnotlari.com

Kaynak: sehirnotlari.com