Gökçer Tahincioğlu

Gökçer Tahincioğlu

yuzlesme@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çok kestirmeden, düz bir mantıkla şu sonuca ulaşabiliriz; herhangi bir yerden uluslararası ya da yerel mahkemelere başvuru sayısı artmışsa, orada bir sorun alanı vardır.

İlginçtir, görevi insanların hakkını korumak olan Anayasa Mahkemesi, AİHM gibi mahkemeler, başvurular yoğunlaştığında, iş yoğunluğunu çözecek bir formül oluşturmak yerine topu başka bir yere atmayı tercih eder.

OHAL Komisyonu, işte bu tercihin sonucunda kurulmuş, bir sonuç üretmeyeceği de bilinmesine rağmen tavsiye ve teşvik edilen, görevlerini yapmayan mahkemelerin işi uzatmak için buldukları bir formül.

Haberin Devamı

O formülün sağlıklı işlemeyeceği zaten ortadaydı da en azından darbe girişiminin 2. yılına gelinirken, haksızlığa uğrayanı biraz olsun tespit edebileceği umut ediliyordu.

Kurulmasına ilişkin karar alınmasından bu yana geçen 1 yıl 4 aylık süre sonunda komisyon, KHK’larda ismi geçenlerin başvurularından sadece yüzde 5’ini karara bağladı.

Bina sorunu, personel sorunu, belge beklenmesi, sıraya konulması, tasnifi, incelenmesi, tebliği derken mevsimler geçti.

Tek bir KHK’da işine son verilen insan sayısı kadar insanın başvurusu karara bağlanamadı.

Bir de kriterler sorunu var.

Kararlar açık değil.

Misal; soruşturma olmamasına rağmen ihraç edilen kamu görevlisi, benzer durumdakiler için verilen kararı bilmiyor.

Bildiriye imza atan akademisyen, sendikanın eylemine katılan memur, basın açıklamasına katılmış öğretmen, ihracının nedenini de komisyonun yorumunu da öğrenemiyor.

***

Komisyon tarafından henüz verilmiş, “memurlar.net” sitesinde paylaşılan yeni bir karar var.

Hakkında terör örgütü üyeliğinden soruşturma açıldığı için ihraç edilen bir kamu görevlisi görevine iade edilmiş.

Komisyon, iadesine gerekçe olarak, hakkındaki soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanmasını, ilgili kamu kurumlarında milli güvenliğe karşı faaliyet gösteren yapılarla ilişkisine yönelik belge ve bilgi bulunmamasını gösteriyor.

Hakkında devletin elinde bilgi-belge bulunmayan birinin sadece soruşturma nedeniyle, soruşturmanın sonucu bile beklenmeden neden ihraç edildiği meçhul.

Haberin Devamı

İade kararının benzer durumda bulunan, yargılanırken beraat eden, soruşturulurken takipsizlik alanlar için uygulanıp uygulanmayacağı da.

***

Meçhul, zira “hakkındaki bilgi-belge” denilen evrakların içeriğini de bilen yok.

OHAL Komisyonu’nun listesinde, ilgili kurumlara farklı ifadelerle sorulan şu 12 başlık var:

- ByLock kullanıyor mu?

- Bank Asya hesabı var mı?

- (Bu soruların yanıtı evetse) Bağlantılarının seviyesi hangi düzeyde?

- Hangi dershane ve okula gitti?

- Kayyum atanan şirketlerde çalıştı mı?

- Hangi sendikaya üye?

- İsmi medyada geçti mi, sosyal medyada nasıl yer alıyor?

- Hakkında idari soruşturma var mı?

- Adli soruşturması ve davası var mı?

- Hakkındaki kanaat bilgileri neler? (İhraç eden kuruma soruluyor)

- Hakkındaki istihbari bilgiler neler?

- Hakkında bunlar dışında bilgi ve belge var mı?

***

Kanaat, iltisak, irtibat gibi soyutluklar insanların hayatına mal oluyor.

Normalde suç sayılmayacak eylemler, “Ben suçlanırım” kaygısındaki yargıçların elinde.

Kanaat bildirenler hakkındaki kanaatlerin ne olduğu meçhul.

Haberin Devamı

Ve bu bilinmezlerin ortasında insanlar aylardır karar bekliyor.