Yiğit Gökoğlan gitti kariyeri için, Simpson kaçtı gitti para için...
Peki sen niye gittin Kemal Özdeş hocam? Oldu mu peki hocam?
Bence olmadı. Giderken, “Takım iyi” diyorsun. “Yönetim iyi” diyorsun. “Her şey düzgün” diyorsun.
Madem öyle, niye gidiyorsun hocam?
“Yeni bir heyecan gelmeli” diyorsun.
Koltuğu bırakıp giderken, akbabaların iştahını kabartıyorsun. Peki hocam başarısız mısın da gidiyorsun?
Ligin en az transferini gerçekleştiren bir takımla yola çıkıyorsun, neredeyse koca bir devre parasız pulsuz oynayan futbolcularını motive etmeye çalışıyorsun.
Bu takımla devreyi 24 puanla kapatıyo-rsun. Bu şartlarda bu puan başarı değil mi hocam? Yenilgilerin sorumlusu sensen, bu 26 puanın mimarı sen değil misin hocam?
Heyecan mı dedin?
Gidişini içime sindiremedim hocam. Bana sanki gerçekleri anlatmıyormuşsun gibi geldi. Şoktayım hocam.
Şu var ki hocam, sen gidiyorsun diye bu takıma heyecan falan gelmez. Muhtemelen galibiyetler alınır, puanlar kazanılır ama heyecan gelmez hocam.
Çünkü öyle bir heyecan senelerdir yok hocam. Bu kulübü yönetenler, heyecanı, kendi hesapları peşinde koşturdukları için çoktan bitirdiler hocam.
Bu yönetim döneminde kaç hoca gitti, kaç hoca geldi? 35 futbolcu gitti, 32 futbolcu geldi. Peki bu süreçte kulübü yönetenlere ne oldu hocam?
Onların hala heyecanı sürüyor. Herkes gidiyor, onlar kalıyor.
Peki hocam böyle bir ülkede, hangi heyecandan bahsediyorsun ki...
Dedim ya hocam... Bu gidişin bana gerçekçi gelmedi. Belli ki bir şeyler oldu ama ne oldu?
Anlat hocam. 10 haftadır galip gelemeyen bir takımın hocası stadyum çıkışında ‘Bizi bırakma’ sesleriyle uğurlanıyorsa, bu gidiş gidiş değil hocam.
Anlat hocam... Anlat ki çözülsün dilin.
Gerçeklerle yüzleşelim.
