Gökmen Aytaç

Gökmen Aytaç

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünyanın bin türlü hali vardır derler. Ne zaman ne olacağı belli olmaz. O yüzden de dikkatli olmak lazım. Tedbiri elden bırakmamak lazım.
Bir yatırım yapacaksanız işinizi sağlama almanız lazım. Verilen sözlere değil, yazılı beyanlarla yola çıkmanız lazım. Hele bir de iyi niyetliyseniz vay halinize...
Eşeğinizi sağlam kazığa bağlamdıysanız, mevlamdan medet umar duruma düşersiniz. Çünkü yaşadığınız ülke Türkiye’dir. Bunu bir şekilde unutmamanız gerekir.
Birileri size ‘Yap bir şey olmaz der’ bir müddet sonra yaptığınız yeri başınıza yıkarlar ne olduğunuzu anlamazsınız.
Bayram değil, seyran değil, nereden çıkardın bu yazıyı derseniz?
Yazacaklarımı dikkatli okumanızı isterim.
Manisa’da şu aralar bir kafetarya için yıkım kararı çıkmış durumda. Şehrin göbeğinde, öylesine güzel, öylesine şirin bir kafetarya ki, insan yıkmaya kıyamaz. Ama yıkılacak. Çünkü mahkeme kararı var. Belediye Başkanı Cengiz Ergün ‘Benim yapacak bir şeyim yok’ diyor. İşletme sahipleri son bir umut çalmadık kapı bırakmıyorlar. Herkesten görüş alıyorlar. Her kafadan çıkan ayrı seslerin hangisinin doğru olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Ama bir doğru karşılarına çıkıyor. O da mahkemenin aldığı yıkım kararı.
Hoş bu kararı sulandırmak isteyenler, ya da işletme sahiplerinin çaresizliğinden siyasi rant kazanmak isteyenler ‘Belediye Başkanı istese yıkmaz’ deseler de, ortada yargının verdiği kapı gibi yıkım kararı var. Başkan Ergün’e kimse haksızlık edip, hedef göstermesin.
Peki yargının bu kararına, neden Manisalılar dahil bir çok kişi isyan ediyor.
Şundan dolayı. Pislikten önünden geçilmeyen, Manisalıların yolunu değiştirmek zorunda kaldığı bir alanı muhteşem bir hale getiren ve eşek yükü ile yatırım yapan işletme sahiplerine haksızlık edildiğini düşünüyorlar.
Şunu da atlamamak gerekir, kimse yargının verdiği kararı eleştirmiyor. Manisalılar, buraya yatırım yapan kişilere ‘Bir şey olmaz’ diyerek yanıltan kişileri eleştiriyor. Zamanında ‘biz buraya geçici ruhsat veririz, siz bu ucube yeri adam edin’ diyenlere kızıyorlar.
Şimdilerde mekan sahipleri kafetaryanın yıkılmaması için Manisalılardan imza toplasa da, hatırı sayılır bir destek alsa da, gönüllerini ferahlatacak sonucu alamıyorlar. Tek çare olarak gördükleri Başkan Cengiz Ergün’e dertlerini anlatmaya çalışıyorlar. Ne kadar başarılı olurlar bilemem.
Ben de buranın yıkılmasını istemeyenler arasındayım. Kanunlara saygımız sonsuz. Yargı kararlarına diyecek sözümüz yok. Mutlaka yasaların belli maddesi, belli fıkrası bu kararı çıkartmıştır. Ama insan şunu da düşünmeden edemiyor;
Bir ticaret erbabı yıkılacağını bile bile, elinde ne var ne yoksa bu mekana yatırıp, şehrin göbeğine neden kaçak yapıyı diksin? İnsanın ya aklından zoru olması, ya da çok parası olması gerekir.
Ben işletme ortaklarını da tanıyorum. Aklı başında insanlar, sokağa atacak paraları olmayan insanlar. Tek suçları iyi niyetli olmaları. Bir de zamanında ‘Bir şey olmaz’ diyenlere inanmaları.