Gökmen Aytaç

Gökmen Aytaç

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir zamanlar maziye bakıp o güzel günleri hatırlayalım.
Ligin 12. haftasındaki tabloyu... Ligin en az gol yiyen takımlarından biriydi Manisaspor.
22 puanla üçüncü sıradaydı üstelik. O zamanlar pek de havalıydık.
Mutlulukların, sevinçlerin tavan yaptığı 12 haftalık balayı çoktan bitti.
Ligde en az para harcayan, en az transfer yapan takımdı Manisaspor.
Plaf Off şarkılarını dilimize doladık. “Neden ilk dört takım içinde olmayalım” bile dedik.
Sonra “Yok artık, daha neler” deyip gerçeklere döndük, ilk 8’e fit olduk.
Haftalar ilerledi, işler ters gitmeye başladı. Bir de gemiyi terk edenler olunca sıkıntılar arttı.
Üstüne yönetimsel hatalar eklenince takke düştü, kel göründü.
Her hafta yeni bir umut vardı içimizde. Umutlar gerçek olmadı, hep içimizde kaldı.
Kötü gidişe dur demek için yönetim de çok zaman kaybetti.
Gaziantepspor maçı son şanstı. Büyük bir kenetlenme oldu koca şehirde...
Herkes el ele verdi, lokma döküldü, dualar edildi. Fakat bir gerçek vardı ortada, maç, meydanlarda kazanılmıyordu.
Sahaya yüreğini koymak gerekiyordu.
Tekmeye kafa uzatmak lazımdı.
Hepsinden önemlisi inanç olmalıydı.
Bunları olmadığı yerde sen mehter takımını getirmişsin, şehrin hepsini meydana toplamışsın, neye yarar.
Öyle bir teknik adamın var ki, sana maç kazandırması mümkün değil.
Sonuçta “Play” derken “Off” olduk.
Gaziantepspor maçını da kaybetti Manisaspor, hem de kötü futbolla.
Belki çok geç oldu ama anca anladık.
Ne diyeyim? Hala bu takım düşmez diyenlere Allah akıl fikir versin.