Gözde Yener Birman

Gözde Yener Birman

gozdeyener1@hotmail.com

Tüm Yazıları

Nets Poliklinikleri ve GÜÇKADER’in kurucusu olan Nur Uzgenç, “Hayat bize altın tepside sunulan ikram değil. Her şey için mücadele edeceksin, o zaman çok değerli oluyor” dedi

Sıfırdan başlamak ne demek bilir misiniz? Hatta belki de birçoğumuz için eksiden gelmiş; azmin, iradenin, iyi kalpliliğin en güzel örneklerinden biri ile röportajımı gerçekleştirdim. Nets Poliklinikleri ve yüzlerce kadına iş alanı sağlayan GÜÇKADER’in kurucusu olan, TÜRKONFED Başarılı Kadın Girişimci Ödülü’nü alan, “Hikayemiz Aynı, Kahramanları Farklı” kitabının yazarı, estetisyen, iş kadını ve gönüllü bir STK’lı olan Hatice Nur Özgenç yaşadığı zorlukları, bunların üstesinden gelişini ve hayat mücadelesi veren diğer kadınlara tek başına verdiği desteği konuştuk. Sevinç Pastanesi Sohbetleri’nde maddi zorluklarla karşılaşan, çocuklarıyla ayakta kalmak isteyen, yalnız bırakılmış kadınlara umut olan bu özel insanın hikayesini ilham alarak okumanız ümidiyle…

Haberin Devamı

- Örnek olabilecek bir hikayeniz var ama önce sizi tanıyalım istiyorum. Nur Uzgenç kimdir?

1964’de Manisa’da umutla beklenen erkek çocuğu ikiz kardeşim Ali ile birlikte dördüncü ve istenilmeyen kız çocuğu olarak dünyaya geldim. Kısacası mücadelem dünyaya gözlerimi ilk açtığım dakikalarda başlamıştı. Benim için bu durum, çocukluk yıllarımda anlaması zor olsa da geriye baktığımda bana mücadele gücünü öğretti. Çocukluk yılları 5 kardeş olarak benim için çok güzeldi. İmkanlarımız çok yoktu, yoksulluk vardı ama özgür bir çocukluk ve gençlik yaşadım.
Meslek lisesi, torna tesviye bölümünde okuyarak tekniker olarak mezun oldum. Zorunlu staj yaptığım fabrikadan iş teklifi aldım. Çalıştım ve kısa sürede orada montaj şefi oldum. Birkaç yıl içinde evlenince fabrikadaki işimden ayrıldım. İki kızım oldu, kızlarımı büyütürken gitmediğim kurs kalmadı. Dikiş, nakış, bulabildiğim tüm kurslara gidiyor, oralarda yaptığım işleri de satıp, gelir elde ediyordum.
Bir yakınımın önerisiyle katlı pazarlama sistemiyle çalışan bir kozmetik firmasının ağına katıldım. Kısa sürede distribütör sayımı bin kişiye çıkarıp direktör oldum. Bu işi çok sevdim, ilk yıllarımdan itibaren yüksek satışlarım sebebiyle firmadan ödüller aldım. Sonrasında güzellik uzmanlığı, estetisyenlik gibi eğitimlerini aldım. İzmir ve İstanbul’da staj yaptım. Kozmetik sektörü hakkında iyi bir deneyimim oldu. Bu iş benim hem kaderim hem de şansım olacaktı ve ben bunun için çok ama çok çabaladım.
1997 yılında güzellik salonu ve kurs olarak ilk işyerimi açtım, 75 metrekare olan iş yerimi daha büyük yerlere taşıdım. Kazandığım parayla da hep işime yatırım yaptım. Çalışmalara uyum sağlıyor, teknolojiyi takip etmeye çalışıyordum. Kendi yerlerimi büyütüp yeni şubeler açtım. Otellere ve hastanelere danışmanlık verdim. Büyümek için kurumsal olmak gerektiğine inandım. Bunun için profesyonel destekle eğitimler aldım ve yatırımlar yaptım. Bugün dermatoloji ve plastik cerrahi uzmanı doktorlarımızla, 6 şubesi, akademisi, 60 çalışanı ve binlerce üyesi olan çeyrek asırlık, kurumsal bir markayız.

Haberin Devamı

- Birçok zorluk yaşadınız ancak bu sizi isyankar ya da kızgın yapmadı… Aksine sizin gibi durumda olan kadınlara destek oldunuz. Bugüne kadar ki gözlemlerinizi çok merak ediyorum…

Haberin Devamı

İş hayatına atılırken 2 hedefim vardı: İlk hedefim, kızlarımı yetiştirirken söz sahibi olmak ve onların iyi eğitim almaları için iyi imkanlar sağlamaktı. Sadece eşimin eline bakmak istemedim. Eşimden çocuklarım küçükken ayrıldım ve aynı zamanda iş hayatında mücadele veriyordum. Bu süreçte yaşadığım tüm zorluklara rağmen hiç isyan etmedim. Kimse için kötü düşünmedim, kişilik yapım da buna çok uygun değil zaten. Elbette başlarda çok üzüldüm, öfkelendim ama hemen, “Herşey çok güzel olacak Nur, kötü düşünme, bunun için vakit yok” dedim. Başkalarına beddua etmek yerine kendim, ailem ve evlatlarım için dua etmeyi tercih ettim.
İkinci hedefim ise, benim gibi zorluklarla başa çıkmaya çalışan kadınlarla omuz omuza olmaktı. İşimizin özelliği hem hizmet verdiğimiz üyelerimizin çoğunun hem de çalışanlarımızın kadın olması nedeniyle yolum binlerce kadınla kesişti. Kadın, evlilik, çocuk gibi nedenlerle eğitim ve çalışma hayatını ara vermek ya da yarıda bırakmak zorunda kalabiliyor. Uzun süre sonra yeniden hayata atılmak zorunda kalınca aslında önünde çok fazla seçenek olmuyor.
Güzellik uzmanlığı bu noktada, hem kadınlar bu sektörde daha çok tercih edildiği hem de eğitimleri hızlıca tamamlayıp iş olanağı bulabildikleri için iyi bir seçenek oluyor. İş hayatımda ne zaman çaresiz, yeniden başlamakta zorluk çeken bir kadınla karşılaşsam, hep hayata yeni bir başlangıç yapmak isteyen genç Nur’u, yani kendimi gördüm. Bu benim hassas noktam oldu çünkü onlar zaten hep hayatımdaydılar. Başarmış biri olarak, başarmak için zorluk içinde çabalayan kadınlara karşı kendimi hep sorumlu hissettim. Hayatlarına dokunma fırsatı bulduğum kadınlardan öğrendiğim şu oldu: Bir kadına imkan verildiğinde küçük desteklerle bile inanılmaz başarılar elde edebiliyor. Kadınlar çok güçlü, yeter ki engel olunmasın. Çocukları ve ailesi için yapamayacağı şey yok. En büyük engel de genelde aileler oluyor maalesef ve en çok bu yoruyor. Kadının evinde verdiği mücadeleyi düşününce dışarıda vereceği mücadele çok zor gelmiyor. Aslında kadın veya erkek fark etmez, insan evine geldiğinde özel hissetmek, sevgi, saygı, takdir görmek istiyor.
Yaşamlarımızın kesiştiği kadınlarda gördüğüm; hepsinin bir mücadelesi var. Olaylar ve insanlar değişiyor ama mücadele aynı. Bunu fark ettiğimde “Hikayemiz Aynı, Kahramanları Farklı” adlı bir kitap yazdım. Hem kendi yaşamım hem de çevremde yaşamları mücadeleyle geçmiş, başarılı olan kadınların hikayeleri, ilham veren türden. Kitabımın satışından elde edilen tüm geliri de kurduğum GÜÇKADER’e bağışladım.

Bir kadın başarırsa  bir millet başarır
Onlar da ışık oluyorlar

- TÜRKONFED Başarılı Kadın Girişimci Ödülü aldınız, sizi yürekten tebrik ediyorum. İlk destek olduğunuz kişiyi hatırlıyor musunuz?

Geçtiğimiz yıllarda TÜRKONFED’den ödül almak beni çok onurlandırdı. Kadınlara hep destek veren, yüreklendiren biri olarak biri olarak ilk defa ödüllendirilmek, bana çok iyi geldi çok değişik duygular yaşattı. Ne kadar doğru yolda olduğumu bir kez daha görmüş oldum.
Manisa’da ilk kurs ve güzellik merkezimi açtıktan sonra ilk çalışanlarım ve mezun ettiğim arkadaşlarımla hala iyi bir iletişim içindeyiz. Estetisyenlik kurslarımızdan mezun olup başarılı yerlere gelen, sayısını hesap edemeyeceğim kadar çok öğrencim var. Ülkenin her yerinde hatta yurt dışında hepsinin nasıl azimle çalışıp başarılı olduklarına tanık oluyorum.
Bir şekilde yollarımızın kesiştiği ve elimden geldikçe destek olduğum kadınlardan ilk aklıma gelenler, iş yerimdeki baş estetisyenim, 12 yıldır birlikteyiz. Bir arkadaşımız şimdi İzmit’te şubeleri ve 50 çalışanı olan güzellik merkezi sahibi. Nişantaşı, Avusturya, Almanya, Antalya’da bizden aldığı bayrağı taşıyan, sektörümüzün başarılı isimleri arasına girmiş nice kadınlar var. Onlar da başka kadınlara ışık oluyor.

- Peki, kadınlar size nasıl ulaşabilirler?

2013 yılında Güçlü Kadın Derneği’ni (GÜÇKADER) kurdum. Tek maddi kaynağı kendi estetik kliniğim olan GÜÇKADER, maddi zorluklarla karşılaşan, çocuklarıyla ayakta kalmak isteyen, yalnız bırakılmış kadınlara umut oldu. İhtiyaç sahibi kadınlara eğitim, iş ve kalacak yer imkanı sağlamaya çalıştık. Bu durumda olan, çalışmak isteyen kadınlar bana Nets Poliklinikleri’nden ulaşabilirler.

- Boşanmış, çocuklu ve çaresiz hisseden kadınlara buradan ne söylemek istersiniz?

Hiçbir hayat kolay değildir ama hangi koşulda olursa olsun kadınlar için daha zor. Hayat bize tepside sunulan ikram değil. Ama kimse şunu unutmamalı: “Ben değerliyim ve her şeyi başarabilirim.” 25 yıla sığdırdığım iş hayatında hiçbir şey kolay olmadı. Her şey için mücadele edeceksin, buna inanırsan o zaman çok değerli oluyor. Bir kadına eğitim verir meslek sahibi yaparsanız üretir. Bir kadın bir aile demektir. Evlatlarına, anne babasına, tüm ailesine sahip çıkar. Kısacası bir kadın başarırsa, bir millet başarır.