Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TÜSİAD’ın “kurucu başkanı” Feyyaz Berker de artık “görünmezler gezegeninde...”
Başarılı işadamlığının ötesinde dürüstlüğü ve nezaketiyle de “seçkin” insandı.
Onu çocukluk/ergenliğe ilk adım yıllarımda tanımıştım.
Ankara’daydık.
Kızılay’dan, Kızılırmak-Akay caddelerine kadar uzanan mahallemizin -tartışmasız- en güzel kızı Alev’le evleneceği söylentisi dolaşıyordu.
Annelerimiz, teyzelerimiz bu evliliği çok “münasip bulduklarını” söylüyorlardı birbirlerine.
“Yakışıklı ve iyi aileden bir genç. Robert Kolej’liymiş. Mühendis. Müteahhitlik yapıyor, iyi kazanıyormuş. Alev’i de çok seviyormuş. Eh Alev de dünya güzeli bir kızımız. İkisi de birbirine yakışıyor. Mutlu olurlar inşallah...”
......................
Gazetecilikte İstanbul’a geçtiğim 1970’li ilk yıllarda TÜSİAD (Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği) kurulmuştu.
İlk Başkanı da Feyyaz Berker’di.
Başta Vehbi Koç olmak üzere Sakıp Sabancı, Nejat Eczacıbaşı, İzmir’den Selçuk Yaşar gibi “kurucu büyükler” bu çok önem verdikleri TÜSİAD’a dürüst, kültürlü, başarılı, sosyal yönü kuvvetli Feyyaz Berker’in başkan olmasını uygun görmüşlerdi.
Sonraki yıllarda da hep arkasında sağlam durdular.
.......................
O yıllarda “sol rüzgârlar” giderek daha güçlü esiyordu.
Sermaye çevrelerinde “sol gazetelere reklam vermemek” fikri yaygınlaşıyordu.
Cumhuriyet gazetesi o kanadın hedefiydi.
“Reklam ambargosu” konuşulmaktaydı.
Ancak...
Feyyaz Berker hiç de o görüşte değildi.
“Demok- raside her görüşün özgürce dile getirilmesi ve farklı görüşlerin ilan ambargosu gibi katı ve sığ tavırlarla engellen- memesi gerektiğini” söylüyordu.
Yakın çalışma arkadaşları da o görüşteydiler.
Yukarıda belirttiğim gibi, “kurucu babalar” da Feyyaz Berker’in yanında yer aldılar.
Böylece sermaye çağın gerisinde kalan bağnazlık imajı vermekten kurtuldu hem de TÜSİAD kuruluş amacı olan “fikir üreten fabrika” konumuna geçti.
........................
Her devirde iktidarların “Size ne oluyor? Türkiye’nin siyaseti, eğitimi, mali politikaları için rapor yayımlamak da nesi? Siz sadece iş hayatınızın, şirketlerinizin devletle ilişkilerindeki sorunlara odaklanın, bize getirin... Siyasete girmeyin” tepkileriyle karşılaştı TÜSİAD... Örneğin Tarabya Otel’deki bir TÜSİAD kongresine söz verdiği halde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit gelmemişti.
Feyyaz Berker’in ne kadar üzgün olduğunu, kürsüye çıkarak “Bülent Bey gelseydi, biz Robert Kolej’den arkadaşları tarafından sıcak yürekle karşılanacaktı” dediğini hatırlıyorum.
İktidarların zaman zaman koydukları karşı tavırlara rağmen TÜSİAD araştırmaları, raporları, bültenleri ile Türkiye’nin en verimli ve etkin fikir ve politika üretim kuruluşu olmayı sürdürdü.
Hatta....
Dış politika darboğazlarına girildiğinde ABD, Fransa, Almanya başta olmak üzere dünya ülkelerindeki kardeş özel sektör kurumlarıyla yapıcı diyaloglar kurarak Ankara’ya yardımcı oldu.
Feyyaz Berker TÜSİAD’ın temellerini sağlam atmıştı.
Üzerine ışıklar yağsın...