Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

İsrail güçlerinin sivil protestoculara gerçek mermi kullandığı Kudüs’teki elim ve kanlı müdahaleye karşı Türkiye “tavır önceliğini” sürdürüyor.

Dönem başkanı olarak Türkiye İstanbul’da İslam İşbirliği Konferansı’nı acil toplantıya çağırdı.

Toplantı sonrası için bildiri metni üzerinde de ağırlık koydu.

Ayrıca...

Yenikapı’da da “protesto mitingi” düzenledi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra 24 Haziran “Cumhur İttifakı” partilerinin genel başkanları Bahçeli ile Destici de katıldılar.

Haberin Devamı

İstanbul dışından ve yurt dışından da katılımlarla görkemli bir miting...

Mesajın alınmasını temenni ederiz.

Ne yazık ki ABD Başkanı Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu bölgenin sinir uçlarıyla sorumsuzca oynuyorlar.

BM Güvenlik Konseyi kararını “yok hükmünde” sayarak “hukukun gücü” değil, “güçlünün hukuku” gibi çok tehlikeli bir yolda fütursuzca yürüyorlar.

Onları durdurmayı, düşündürmeyi sağlayacak tavırlar gerek.

....................

Bakın Avrupa bile bu “kuralsızlığın, sınırsızlığın” karşısında.

AB Komisyon Başkanı Tusk “ABD Başkanı Trump varken düşman aramamıza gerek yok” diye seslendi.

AB’den kopan ve ABD’nin dünya politikalarında “iz düşümü” diye algılanan İngiltere bile Kudüs hamlesinde Trump’a destek vermedi.

Hem Trump’ın hem Netanyahu’nun kendi ülkelerinde başları “yargıyla” dertte.

Kudüs hamlesi her ikisinin de -iç politika da- durumlarını kurtarmak için satranç hamleleri.

Ve...

Ne yazık ki silahsız, günahsız insanlar hatta bebekler hayatlarını kaybediyor, binlercesi yaralanıyor.

Zaten netameli olan Ortadoğu gerildikçe geriliyor.

....................

Burada bazı gerçeklerin de net olarak ortaya konmasında fayda var.

Netanyahu ve onun radikal çizgisindeki İsrail yöneticileri ve politikacıları bütünüyle İsrail demek değildir.

Kudüs’teki elim ve kanlı müdahalenin sonunda İsrail kentlerinde bunu protesto gösterileri izlemiştir.

Caddelere, meydanlara akan İsrailliler savaş değil barış istiyoruz, herkesin yaşama hakkına, yerleşme, toprak hakkına saygı sloganları yazılı pankartlar taşımışlardır.

Haberin Devamı

Dünyadaki ve Türkiye’deki Musevi/Yahudi vatandaşlarımızın da büyük çoğunlukla Netanyahu’nun kanlı baskı ve dayatmalarına, Filistinlilere ait topraklarda silahla genişleme ihtirasına karşıdır.

Amerika’da 2 önemli Musevi din adamının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildiğini de hatırlatayım.

Türkiye’deki Musevi/Yahudi vatandaşlarımızın bu topraklardaki kökleri 500 yıla uzanır.

Avrupa’da engizisyonlardan kaçanlara Osmanlı, Hitler’in Nazi Almanya’sından ve Mussolini’nin Faşist İtalya’sından kurtulan -hatta diplomatlarımızca kurtarılan Yahudilere de Cumhuriyet Türkiye’si kucak açmıştır.

Onlardan birinin -Bosna’dan göçen anne tarafımı kastederek- bana “Senin ailen 100-150 yıldır Türkiye’de, bizim kökümüz 500 yıl” dediğini hatırlıyorum.

Çoğu senden benden fazla Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylıdır.

En az bizim kadar Atatürkçüdür.

Lozan’da kendilerine sunulan “azınlık” statüsünü reddetmişlerdir.

Bütün bu nedenlerle kendimizden olan Musevi/Yahudi vatandaşlarımızı kırmamaya, dünyada Netanyahu politikalarına karşı çıkan Yahudi/Musevileri de anlamaya özen göstermeliyiz.