Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

İdlib için “Soçi mutabakatı” bağlamında notlarıma devam.

.................

İSRAİL: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Ruhani’nin Tahran zirvesiyle eş zamanlı olarak İsrail jetleri Suriye’yi vurdu.
4 ayrı coğrafyasına birden saldırı -herhalde- bir mesajdı.
Soçi’de Erdoğan ve Putin’in bir araya gelmeleri ve “İdlib’de silahsız siyasi çözüm mutabakatı” ile -neredeyse- “eş zamanlı” olarak Rus istihbarat uçağının Suriye S-200 füze savunma sistemi tarafından düşürtülmesi, 15 Rus askeri teknisyenin ölmesi de tesadüf mü, mesaj mı?

Haberin Devamı

.................

Burada bir parantez açmakta yarar var.
“İsrail’in ileri teknolojisiyle Suriye’nin S-200 füze savunma sistemini yanılttığı ya da körleştirdiği” genel kanı.
Çünkü...
Füze sistemi “havadaki uçağın dost ya da düşman olduğunu tanımlayan” programla donatılmıştır.
Bu programın işlerliğini yitirmesi ötesinde “dost tanımlaması” içindeki Rus uçağının vurulması komutuna geçmesi için İsrail’in ileri teknolojisiyle dışarıdan “sapma” yaptırmış olması gerek.
Bir diğer teori olan “İsrail jetlerinin, yerdeki S-200 sistemiyle Rus istihbarat uçağı arasına girip, füzeler ateşlenince hızla manevra yaparak uzaklaşması ve füzenin Rus uçağını vurmuş olması” gibi “naif” bir anlatıma gelince.
Füzeler İsrail uçaklarına kilitlenmiş oldukları için onları takip etmeye programlıdır.
“Dost” tanımındaki Rus istihbarat uçağını vurmaz.
Kaldı ki Rus istihbarat uçağının da kendini füze saldırılarına karşı koruma sistemleri de vardır.
Bunlar niye kullanılmamıştır?
Çünkü...
“Dost füzelere karşı” programlanmış değil.
Tabii...
“Füzelerin başındaki Suriyeli askerlerin beceriksizliği” gibi yorumlar da var.
Ancak...
Füzelerin komutası Rus subaylarında olduğu için ağırlıktan yoksun bir yorum.
Zaten Rusya Devlet Başkanı Putin de “İsrail’in oyunu” suçlamasını yaptı.
Sonuç...
Soçi mutabakatı ABD-İsrail kanadını pek de mutlu etmiş değil.
Sözel olarak Washington’dan gelen “silahsız siyaset çözümlerine destek mesajı” diplomasinin derin kulislerinde “inandırıcı” olmadı.

Haberin Devamı

.................

İRAN: Tahran’daki yönetim ekonomik kriz, muhalif gösteriler nedenleriyle Suriye’ye daha önceki düzeyde yakın ilgi göstermediği gibi, destek verecek mali güçten de yoksun.
Kendi içine dönük konsolidasyon, bir diğer deyimle, iktidarını pekiştirme kaygısı ağır basmakta.
Suriye rejimiyle iyi olan ilişkileriyle alandaki etkisini makul düzeyde tutup, daha fazla sorumluluk almaktan kaçınıyor.
O nedenle, “Soçi mutabakatına karşı” değil.
Çin’in ve Rusya’nın desteğini arkasına alarak, Amerikan kuşatma ve baskısına rağmen ayakta kalmaya çalışmakta.

.................

ABD: Soçi mutabakatına elbette sevinmiş değil.
Ancak Fırat’ın batı yakasındaki 3, doğusundaki 9 üssü ile PKK/PYD/SDG’nin hâkim olduğu coğrafyayı genişletmek ve koruyucu rolünü derinleştirmek çizgisinde ısrarlı.
Rusya’nın batı Suriye’deki kalıcı varlığına karşılık o da üsleriyle ve on binlerce TIR ağır silah yardımıyla el koyduğu bu coğrafyada varlık sürdüreceğinin işaretini vermekte.

.................

Türkiye’nin önündeki ikinci büyük sorun işte güney sınırı boyunca uzanan bu sancılı toprakların geleceğine ağırlık koyabilmek.