Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milli Müca-dele’den sonra Mustafa Kemal ve Millet Meclisi’nin gerçekleştirdiği devrimler, çağdaş, laik bir ülke olmanın yollarını açtı. Mustafa Kemal, ülkede sermayenin olmadığı günlerde ‘çaresizliğe teslim olmadan çözüm üreten’ devlet adamıdır, liderdir.

Yokluklar döneminde, tarımda, sanayide üretimin başlatılabilmesi ve sürdürülebilmesi çok önemlidir. Unutmayalım, Atatürk döneminde tarımda da, sanayide de yatırım ve üretim devlet tarafından başlatılmıştır. Sanayi tesislerinin denetimi ve mali yapılarını düzenlemek amacıyla Sanayi Ofisi ve Sanayi Kredi Bankası, yer altı ve doğal kaynakları işlemek ve elektrik enerjisi üretmek için de Etibank kuruldu.

Haberin Devamı

Top tüfek yapıyorduk

1936’da Kırıkkale’de barut, tüfek ve top (MKEK) tesisi işletmeye açıldı. Uşak Şeker Fabrikası’nın işletmesi İş Bankası’na devroldu, ardından da Türkiye İş Bankası ve Ziraat Bankası’nın ortaklığıyla Eskişehir ve Turhal şeker fabrikaları inşa edildi.

1930’da Nuri Kıllıgil silah üretmeye, 1935’te Nuri Demirağ uçak, Şakir Zümre tabanca yapmaya başladı. Bunlar özel sektörün öncü üretim tesisleri oldu.

1936’da toplanan Endüstri Kongresi’nde İkinci Beş Yıllık Sanayileşme Planı kabul edildi. (İkinci Dünya Savaşı nedeniyle bu plan uygulanamadı.)

1925-1938 arasında 3011 km demiryolu yapıldı.

Birinci Plan döneminde kıt imkânlarla çok sayıda sanayi tesisi kuruldu. Bunların başlıcaları; Gemlik Suni İpek Fabrikası, Isparta Gülyağı Fabrikası, İzmit Kibrit Asidi Fabrikası, Zonguldak Seramik Fabrikası, Paşabahçe Şişe ve Cam, Çimento Fabrikası, Karabük Demir Çelik, İzmit Kâğıt ve Selüloz, Keçiborlu Kükürt, Bakırköy Pamuklu Dokuma, Kayseri Pamuklu Dokuma, Nazilli Pamuklu Dokuma, Malatya İplik ve Dokuma, Iğdır İplik, Bursa Merinos Kamgarn Mensucat Fabrikası, Kastamonu Kendir Sanayi Fabrikası’dır.

Sonra hepsi satıldı

Tarımı yapılandırmak için devlet üretme çiftlikleri kuruldu. 1938’den sonra, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında kamu ve özel kesim yeni sanayi yatırımları yapamadı.

Özelleştirmeyle, Atatürk döneminde, Cumhuriyet döneminde kurulan sanayi kuruluşlarının tamamını sattık. Mülkiyet değişimi bir yana, özelleştirme ile bu sanayi kuruluşları yok oldu. Makineleri hurdacıya gitti. Arsaları AVM ve rezidans oldu. Geriye dönerek üzülmenin hiçbir yararı olamaz. Önümüze bakacağız. Mustafa Kemal Atatürk’ün ülke, millet sevgisinden, yokluklara rağmen yaptıklarından ders çıkararak, tarımda, sanayide çağdaş teknolojiye dayalı yatırımları ve üretimi artıracağız. Başka çare yok.