Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ve Trump ilk kurbanı verdi. Başkan’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Ulusal Güvenlik Konseyi üyesi emekli General Michael Flynn
eski yönetimin Rusya’ya yeni yaptırımlar ilan ettiği gün, Rusya’nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak ile Amerikan hükümetinin icraatını konu alan bir görüşme yaptığı iddiasıyla ve demokratlarla liberallerin elbirliğiyle kellesini vermiş bulunuyor. Flynn’in Türkiye açısından önemi, FETÖ elebaşının ve ABD’deki ekibinin bir an önce iade edilmesini isteyen kişi olmasıydı. Ayrıca Flynn, Türkiye-ABD ilişkilerinde “Yeni Gün”ün nasıl başlatılacağını bilen kişiydi.
Flynn’in bu iddiayla görevden alınması veya istifa etmesi gerekmezdi. Kimsenin ne zaman çıktığını bile hatırlamadığı, hemen hemen hiç uygulanmamış (özel kişilerin hükümet icraatı konusunda yabancı hükümetlerle görüşmesini yasaklayan) yasa sebebiyle Trump’ın ulusal güvenlik danışmanını görevden atması da beklenmezdi. Ne var ki Flynn elçiyle yaptırımları görüşmediğini söylemiş, ama bu sözlerin gerçeği yansıtmadığına dair Adalet Bakanlığı raporu ortaya çıkmıştı.
Diğer konu Müslüman yasağı.
Trump’ı ABD’deki terör olaylarından ülke dışından gelen Müslüman göçmenlerin sorumlu olduğuna inandıran kişi, yeni Adalet Bakanı eski senatör Jeff Sessions’ın 5 yıldır kadrosunda bulunan 31 yaşındaki Stephen Miller, ülkesine büyük kötülük yaptı. Trump’ın damadı Jared Kushner kadrosunda görev yapan Kaliforniyalı, liberal-solcu bir Musevi ailenin muhafazakâr tek evladı Miller’ı kararname yazdığına bakarak hukukçu sanabilirsiniz; ama siyaset bilimi okumuş.
Müslüman Yasağı adıyla şöhret bulan ve 7 ülke yurttaşlarının 90 gün süreyle ABD’ye sokulmamasını öngören kararname, sadece deneyimsiz bir siyaset heveslisi tarafından yazılmış değil! Aynı zamanda bu kararname, mevcut usul ve erkânın tamamen dışına çıkılarak, hiçbir bakanlığın hiçbir hukukçusuna da gösterilmemiş bulunuyor. Boş yere değil, kararname önüne gittiği her yargıç tarafından
çöpe atılıyor.
İngiltere’de Wellington Koleji’nde
lise öğrencisi olan Eren Bağış, Jordan Times gazetesinde çıkan makalesinde ABD ve İngiltere’de teröre bulaşan ve Müslüman olduğu ifade edilen kişilerin kökenlerini araştırıyor. Genç yazar ABD’de henüz okula gitmeyecek kadar küçük çocukların silahla öldürdükleri insan sayısının, Müslümanların karıştığı terör olaylarında ölenlerden daha fazla olduğuna işaret ederek, “Bu mantıkla, ABD’den bebekleri sınır dışı etmek gerekmez mi?” diye soruyor. Trump yönetimi, bu kararıyla DAEŞ’in değirmenine su taşıyor.
Trump yönetiminin başı daha birçok bakımdan dertte. Listede ObamaCare denen, zorunlu sağlık sigortasını kaldıracağını söyleyip, henüz dosyanın kapağını açmamış olması, Meksika
Duvarı ve Çin’i yola getirme vaatleri
var. Belki de en önemlisi, yeni yönetim içindeki sızıntıların sürüp gitmesi.
Yoksa Trump’ın haberleri bornozla izlediğini nereden bilecektik!