Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Euro Bölgesi maliye bakanları önceki gün Yunanistan için 30 milyar euro’luk bir yardım paketine onay verdi. Daha önce kreditörler gerekli paranın 54 milyar euro olduğunu belirtiyordu. İlk yıl için IMF’den beklenen 15 milyar euro’luk destekle, bu mekanizma bugüne kadar oluşturulan en büyük çok taraflı yardım paketi oluyor. Ancak, Atina henüz buna resmen onay vermiş değil. Gerçi Yunanistan Başbakanı Papandreu derhal bir açıklamayla, kararı Avrupa’nın hiç kimsenin ortak para birimi ve ortak kaderiyle oynayamayacağına dair bir mesaj olarak niteledi.
Euro kullanan 16 ülkenin onay verdiği pakete en büyük katkıyı da sırasıyla Almanya, Fransa ve İtalya yapacak. Faizi yüzde 5 kadar olacak. Çeşitli yatırım fonları da dahil olmak üzere isteyen ülkeler (Türkiye de dahil) bu fona katkıda bulunabilecek.

Haberin Devamı

IMF yardıma hazır
IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, paketin Euro Bölgesi’nin tümünde finansal istikrarı koruyacak bir adım olduğunu, çok yıllık bir stand-by kredisi düzenlemesiyle de Yunanistan’a yardıma hazır olduklarını belirtti. Yardım gerçekleşirse, bugüne kadar bir ülkeye yapılan en büyük IMF taahhüdü olacak. (Çünkü 2009 Nisan ayında Meksika için esnek kredi hattı adıyla sağlanan 47 milyar dolarlık düzenlemeden Meksika hiç para çekmemişti). İşin başında Sarkozy bir AB ülkesinin IMF tarafından kurtarılmasına küçültücü bulduğu için karşı çıkmıştı. Şimdi ortaklarının onu ikna ettiği anlaşılıyor.
Yunanistan ile beraber bu ara çok tartışılan bir ülke de İspanya. Acaba İspanya da aynı duruma düşebilir mi? İspanya Başbakanı Zapatero, bu hafta Financial Times gazetesinde yer alan söyleşisinde hükümetin zorlu kemer sıkma tedbirlerini “ne pahasına olursa olsun” süreceğini, bütçe açıklarının da milli gelire oranını 2013’e kadar AB’nin öngördüğü yüzde 3 seviyesine çekileceğini belirtiyordu. Bu doğrultuda, yani 50 milyar euro’luk tasarruf planı çerçevesinde, kamu kesiminde yüzde 4 oranında istihdam kısıntısı yapılacağını ekliyordu. Ancak unutmayalım ki, İspanya’da işsizlik yüzde 19’a çıkmışken, bunlar kolay değil.

Haberin Devamı

Euro hovardalığı
Bu ülkelerin neden bu duruma düştüğüne gelince... 2001 yılında Yunanistan AB’ye tam üye olup da para birliğine girince, euro üzerindeki ucuz faizlerden yararlanarak aşırı borçlanmaya başladı. Bu geçen yıl Sosyalistlerin iktidara gelip de durumu, yani bütçe açığının milli gelirin yüzde 13’ü bulduğunu, itiraf etmelerine dek sürdü. Yunanistan Almanya’nın borçlanma maliyetine göre (10 yıllıklarda) 3 puan daha fazla öder hale gelmişti. Şimdi artık politikalar değişiyor.
Bu arada Yunanistan’a yardım AB’nin gelişimini de güçlendirdi. Sarkozy, AB liderlerinin toplandığı Avrupa Konseyi’nin Merkel tarafından Avrupa’nın “ekonomik hükümeti” olarak nitelemesini kutladı. Ama Almanlar Konsey’de 27 ülkenin karar almasını, Fransızlar ise Euro Bölgesi ülkelerin yetkili olmasını savunuyor. Yani bakışlar pek değişmiş değil.
Baştan beri belirttik. Batı ülkeleri Türkiye’yi, Meksika’yı ve Arjantin’i krizlerde kurtarıp da Yunanistan’ı açıkta bırakmazdı. Hatta bu kez belki Türkiye bile komşusuna yardım edebilir. Bugün komşuya, yarın bize. Neden olmasın?