Geçen hafta dertler derya olmuştu ben de bir sarhoş. Scientologhy Tarikatı olarak gündemimiz sadece Haiti’ydi. Başını çektiğim bir grup, ilaçlar gönderdik, gönüllüler taşıdık. Umarım Haiti’nin başına gelen İstanbul’un başına gelmez. Böylesi trajik bir giriş yapmak istemezdim ama bu hayatın gülelim eğlenelim tarafının ötesinde bir de acı gerçekleri var değil mi? En sağlam film hayatın ta kendisi galiba. Ve o film de bitmiyor bir türlü, bu sebeple de yaşamak zorundayız. Hayat devam ediyor.
Geride kalanlar olarak elimizden geleni yapmalıyız. Bugün, 'Haiti’ye Yardım Konseri’ne gideceğiz Tuti’yle. Saat 22.30’da Ghetto’da konser. Bibi Tanga & The Seletines dinleyeceğiz. Bibi Tanga duyarlı bir müzisyen. Şarkılarının dertleri var; açlık, mültecilik, AIDS üzerine içi dolu şarkılar. Fransız Bibi Tanga ve grubu The Seletines böyle bir etkinlik için yerinde bir seçim. Ben böyle bir konseri çok takdir ettim ama Tuti biraz çekimser, “Kurban paraları bile hiç edilmiş bir memlekette kıllanıyorum her türlü yardım işinden” diyor.
Tuti çok karamsar bu günlerde. “Deprem olsa da Atlantis misali gömülsek biz de” bile dedi. Hatta 'Atlantistanbul' diye bir film senaryosu bile düşündü. Beni yedi tepenin dibine gömecek. Hala geçen haftanın kinini güdüyor. Kara kış bastı sanırım Tuti’yi. Bugün kar tamamen çekilince İstanbul bir çıkacak pir çıkacak sokağa. Bu kalabalık dilerim ikimize de iyi gelir. Tuti barışmamızın şerefine saat 22.00’de başlamış olan Babylon’daki Bora Uzer konserine şöyle bir girip çıkmak istiyormuş. Bora Uzer’e çıkış şarkısı 'Aramızda 1 Gerginlik mi var?’ı çaldıracakmış. Sonra çıkacakmışız. Tastamam barışacakmışız.
Ben üzerimizdeki kasveti biraz olsun atmak adına Rıddım’a R&B ve Hop Hop dinlemeye gitmek istiyorum. Yaptığım tespitlere göre Rıddım Beyoğlu’nın en kıpırtılı, dans edilesi mekanlarından. Tuti bu R&B ve Hip Hop gecesinde boy gösterecek dansçı kızlarla ilgilendi daha çok. Breakdans bile var gösteriler içinde. Saat 22.00’de Dj Ice ve Dj Volkan Kutmen plakların başında olacaklar.
Dansla dolu bu gece de bizi kesmezse kendimizi Sibel Tüzün’e emanet ederiz diye düşündük. Tüzün bütün hüznümüzü alabilir diye düşündük. Öyle olmasa neden şovunun ismi 'Let me Entertain You by Sibel Tüzün' olsun, değil mi? Hadi hayırlısı.
