Dört arkadaş, Çuhadaroğlu Holding CEO’su Nejat Çuhadaroğlu ağabeyin davetiyle; kendi el emeği ve öz sermayesiyle kurduğu ‘Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’ne ziyarete gittik.
Neden ‘Utanmadan’ gezdiğimizi anlatayım!
Öncelikle utana sıkıla gezdik çünkü 40’lı yaş grubu arkadaşlar olarak “Yeni nesilde iş yok, tarihimizi bizler kadar öğrenmiyorlar” eleştirimizi Hisart’ı gezerken biz hissettik!
Dünyanın ilk ve tek canlı tarih ve diorama müzesi Hisart’ta; Roma imparatorluğu, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı İmparatorluğu, Kurtuluş Savaşı, 1. ve 2. Dünya Savaşı, Körfez Savaşı gibi dünya tarihine etki eden medeniyet ve olaylara ait askeri ve etnografik eserler sergileniyor.
EN BABA MARİNA
Senede 365 gün çalışan arkadaş grubu olarak geçen hafta sonunu teknede geçirdik. Büyükada’dan İstanbul’a dönerken, ViaPort Marina’ya uğradık.
Viaport’ta geçirdiğimiz dört saat sonrası önemli detaylar:
Viaport Marina, 750 teknelik kapasitesiyle Türkiye’nin en uygun fiyatlı marinası! Sırf bu marina konusundan, özellikle Yunanistan’a kaçan dövizimizin haddi hesabı yok.
Viaport, sadece marinadan ibaret değil; aklınıza gelebilecek her markanın bulunduğu bir alışveriş ve outlet cenneti. Püfür püfür rüzgârıyla sizi misafir eden restoranları da cabası.
ViaSea konseptindeki, dünyanın en hızlı ‘Roller Coaster’larından biri olan ve 55 metre yüksekliğe siz gözünüzü açıp kapatıncaya kadar tırmanan ‘Red Fire’ı ise mutlaka deneyin.
SAHNEDEKİ ‘ÇOCUK’
Pera Event’in Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’ndeki, Nil Karaibrahimgil Turkcell Yıldızlı Geceler konserindeydim. Bugüne kadar, binlerce kişilik konser alanını dolduran çok sanatçı gördüm ama aynı anda bu kadar dinleyiciyi dans ederken gördüğüm ender konserlerdendi Karaibrahimgil’inki...
Çocukla çocuk olabilen, arkasında bulunan dev ekrandaki animasyonlarla anlattığı hikâyelere derinlik katan, bazen kostümüyle tavşan olan, bazen mimikleriyle bir süper kahramana dönüşen, kâh içine arı kaçmış gibi (annesinin deyimiyle) zıp zıp dans eden, öğüt veren ama konser boyunca hiç yapmacıklaşmayan bir sahne performansı sergiledi Nil Karaibrahimgil...
EN DOĞAL TUZ
Sağlığına önem veren kişilerin ezberledikleri bir cümle vardır: Üç beyazdan uzak dur! Her ne kadar iki beyazı halletsem de tuzu hayatımdan çıkaramıyorum... Alışverişte, şık kutusuyla satın aldığım Efsina tuzla birlikte verilen “Rafine edilmemiş ve doğal tuzun önemi”ni vurgulayan broşürleri web’ten epey bir araştırdım.
Dünya genelinde yılda 200 milyon ton üretime sahip tuz pazarında en çok tüketimi ilk sırada Japonlar, ikinci sıradaysa ise Türkler yapıyor! Günde 5 gramdan fazla tüketilmemesi gerektiğini okuduğum tuzu, biz Türkler günde ortalama 18 gram tüketiyoruz.
Tuzsuz yapamıyorsanız, Efsina’nın; deniz tuzu, kaya tuzu, Himalaya tuzu, baharat çeşnili tuz ve folik asitli tuz çeşitlerini inceleyin...
