Mehmet Çelik

Mehmet Çelik

bizans@gmail.com

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz çarşamba günü Çırağan Sarayı’nda Scrikss firmasının düzenlediği bir etkinlik vardı. Önce yanlış salona girdiğimi düşündüm sonra Çalakalem grubundan dostlarımı görünce doğru yerde olduğumu anladım ve hemen yanlarına gittim. Her zamanki gibi yine kalemlerden ve mürekkeplerden konuştuk.  

1964 yılından beri yazı yazan insanların hayatına dokunan Scrikss, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlamak için el işçiliğiyle ve sınırlı sayıda üretilen ‘1923’ (5 adet) ve ‘Cumhuriyet Yolu’ (100 adet) isimli kalemlerin tanıtımı amacıyla pek çok insanı davet etmişti. Kalemseverler arasında efsaneleşen isimlerden Doğan Hızlan ve Prof. Dr. Nabi Avcı da oradaydı.

Haberin Devamı

Cumhuriyetin 100. yılında Scrikss

Bir süre sonra toplantı salonuna davet edildik. Video gösterimleri ve konuşmalar yapıldı. Üretim aşamalarını gösteren video ilgi çekiciydi. Organizasyon çok iyiydi, mekan zaten güzeldi. Böyle zamanları seviyorum çünkü herkesin yoğun bir programı olduğundan ancak bu tarz etkinliklerde bazı kalem dostlarını görmek mümkün oluyor. 

Küresel bir marka: Scrikss 

İlk sahneye çıkan Scrikss Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Uygur Özay oldu, anlatım biçimine ve mütevazı tavrına hayran kaldım. “Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarının bilinci, heyecanı ve sorumluluğu ile” diyerek söze başladı ve Scrikss’in 50’den fazla ülkeye ihracat yapan küresel bir marka haline geldiğini söyledi. Zaman zaman eleştiriyorum ama  bir hakikat var ki hep vurguluyorum: Scrikss çok değerli bir marka, bizim markamız. Aklıma Milliyet’te yayımlanan Scrikss ilanları geliyor, hepsinde ayrı bir mesaj vardı. O ilanlar daha okumayı yazmayı bilmezken ilgimi çekerdi. Şimdilerde birçok marka tanıtım için kerameti kendinden menkul sosyal medya ünlülerine gidiyor ama bence “en sosyal medya” gazete ve dergidir, kalıcı olan değerlidir gerisi boş laftan ibaret. 

Sahneye davet edilen Prof. Dr. Nabi Avcı’nın anlattığı öyküler ilgi çekiciydi. Nabi Bey, kalemseverler arasındaki muhabbet bağından ve rekabetten söz etti. “Muhabbet bağı” kısmı zaten açık, kalem-kâğıt-mürekkep sevgisi ortak bir tutkuyu, dostluğu ve kardeşliği de yanında getiriyor fakat “rekabet” kısmından çok söz edilmez. Anlattığına göre bir gün Doğan Hızlan ile yan yana geldiklerinde yeni çıkan bir kalemden söz açılmış. Doğan Bey o kalemi henüz almadığını söyleyince  

Haberin Devamı

Nabi Bey kalemi çoktan aldığını söylemiş. Bunun üzerine Doğan Bey, dönüp “Yavuz Sultan Selim’e vezir olasın” demiş. Nabi Bey “Bilindiği gibi Yavuz Sultan Selim’e vezir dayanmamıştır” deyince rekabetin boyutu anlaşıldı ve ister istemez gülümsedik. 

Kalem tutkusu uyutmaz 

Doğan Hızlan’ın anlattığı öykü ise kalem tutkusuyla ilgiliydi. Olay Doğan Hızlan’ın Cumhuriyet’te çalıştığı yıllarda geçiyor. Doğan Bey bir gece eve gelmiş ve birden o gün aldığı dolmakalemini masasında unuttuğunu fark etmiş. Gece yarısı apar topar bir taksi çağırmış ve gazeteye giderek masasında unuttuğu kalemi alıp eve dönmüş. Arkadaşları da merak içinde bu telaşın nedenini sorunca yazısında bir yeri düzeltmek için geldiğini söylemiş.  

Daha sonra Scrikss Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Özay ve 100. yıl kalemlerinin tasarımcısı Akif Gözcü konuştular. Doğrusu ben, 18 karat altın uçlu, 100’den fazla pırlanta barındıran, som altın ve som gümüş gövde parçaları olan bu kalemlerin tasarımını kendime çok uzak buldum. Fakat bu kalemler üzerinde uzun uzun düşünülmesi, tasarımı ve işlenmesi için büyük emek verilmesi çok hoşuma gitti.  

Haberin Devamı

Gönlüm Scrikss’in 45. ve 50. yılı için üretilen özel kalemlerin tasarımından yana. Özellikle 50. yıl için üretilen kalemleri çok beğeniyorum, 45. yıl için üretilen kalemin klipsine hayranım. Geçmişteki eleştirim uç çeşitliğinin eksikliği ve gövdede kullanılan malzemenin reçine benzeri olması gerektiği yönündeydi.  

Scrikss, her şeyden önce çocukluğumun ve gençliğimin bir köşesinde yer aldığı için, hafızamda  

“17” ve “419” isimli dolmakalemleriyle birçok hatıraya sahip olduğum bir marka. Farklı uçlar (EF, B, BB ve  

1.1 gibi) ve 419 gibi efsane modellerin geliştirilmiş  

(belki değişik boyutlarda ve dönüştürücü içeren) versiyonlarını bir hayal olarak görsem de yaptıkları  

işlerin iyi olduğunu ve Scrikss’in her kalem meraklısının kalbinde bir yeri olduğunu biliyorum.  

Scrikss iyi ki hayatımızda var.