Mehmet Çelik

Mehmet Çelik

bizans@gmail.com

Tüm Yazıları

Rado geçen hafta Paris’te efsanevi İsviçreli mimar Le Corbusier’den ilham alan üç yeni saat duyurdu.  

Aslında Rado dendiğinde aklıma önce gazeteci, yazar ve yayıncı Şevket Rado (13 Nisan 1913, Radovişte- 8 Nisan 1988, İstanbul) geliyor. Elbette Şevket Rado ile “Hayat” ve “Hayat Tarih” dergileri, gazete yazıları, ünlü kitap ve hat koleksiyonu da çağrışım yapan diğer konular.  

Oysa başka bir Rado daha var: Yüksek teknoloji ürünü seramik saatleriyle tanınan Rado, “malzeme ustası” olarak haklı bir üne sahip. Rado, yüksek teknoloji ürünü seramikten ilk saatini 1986’da duyurdu. Yüksek sıcaklıkta fırınlama yöntemi ile elde edilen inorganik bir malzeme olan Rado ürünü seramik çizilmelere karşı dayanıklı, hafif ve antialerjik bir seramik türü. Rado bu alanda onlarca yıllık tecrübesiyle elde ettiği birikimin sonucu olarak bildiğimiz gözenekli ve kolayca kırılabilir seramikten son derece farklı, yüksek yoğunlukta sıkıştırılmış ve renkleri de mükemmel bir şekilde taşıyan yenilikçi bir seramik türü icat etmiş.  

Haberin Devamı

Renklerin gücü adına: Rado

Rado’nun geçen hafta Paris’te 80 gazeteci ve dergi yazarına duyurduğu inceliğine, renklerine ve tasarımına odaklandığı üç yeni saat daha önce yine Le Corbusier ile ilişkilendirilen yuvarlak kasalı saatlerden biraz farklı. Çünkü Rado üç yeni modelinde markanın ince seramik koleksiyonu True Thinline ile tasarım odaklı kare kasalı True Square serisinin in iyi özelliklerini birleştirmiş. Sonuçta ortaya True Square Thinline Les Couleurs™ Le Corbusier koleksiyonu çıkmış.  

Le Corbusier ve renk teorisi 

Modern mimarinin öncülerinden Le Corbusier (asıl adı Charles-Edouard Jeanneret, 1887-1965), mimarlık tarihini değiştiren, dönüştüren ve en ilham veren isimlerden biri. Gerçekleştirdiği projeler mimarlık, tasarım ve şehir planlama alanlarında etkili olan Le Corbusier aynı zamanda mimaride kullanılan renkler konusundaki düşünceleriyle de vizyoner biriydi. Hatta bu amaçla mimaride çok renkli bir sistem için “mimari polikromi” olarak bilinen, ilk kez 1931’de tanıtılan ve 1959’da yeni genişletilen, farklı gölgeler ve tonlardan mürekkep gruplarla sınıflandırılmış 63 renkten oluşan bir renk teorisi oluşturmuştur.  

Haberin Devamı

Le Corbusier’nin dünya tarihi ve mimarisi üzerine yaptığı araştırmalar sonucu ortaya çıkan özgün renkler ve renk kalıpları halen mimarlar ve tasarımcılar tarafından kullanılıyor. “Mimari Polikromi” çalışmasının hakları günümüzde Le Corbusier Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren Les Couleurs Suisse SA tarafından korunuyor. Rado’nun Le Corbusier renk teorisine dayanan Les Couleurs™ koleksiyonu da markanın Les Couleurs Suisse SA ile yaptığı iş birliğinin devam ettiğini gösteriyor.

Renklerin gücü adına: Rado

 

Bazı insanların saat satın alırken özellikle renklere ve hissettirdiği duygulara odaklandığını bilen Rado yönetimi belli ki bu alanda nasıl bir yenilik yapabiliriz diye düşünmüşler ve renk üzerine uzmanlıklarını daha da ileriye götürecek bir iş birliğine gitmişler. Ortaya çıkan saatlerin renkleri bildiğimiz renklere yakın olsa da yakından bakıldığında farklı olduğunu anlıyorsunuz. (Bence zaten saatlere uzaktan değil hep yakından bakmalı.)  

Haberin Devamı

Üç yeni modelin biri ve ışık-gölge oyunlarıyla bence serinin en karizmatik saati olan fildişi siyahı renginde kasa ve bileziğe sahip (R27062152) model. Diğeri demir grisi kasa ve İngiliz yeşili seramik bilezikli (R27045162). Üçüncüsü ise mat gri kahverengi aşıboyası renkli kasa ve krem renkli seramik bilezikli (R27046172). Saatlerin hepsi 37 x 43,3 mm ölçülerinde ve 5 mm kalınlığında. Camlar safir kristal, her model 999 adetle limitli.  

Quartz Rado kalibre R420 

Eskiden otomatik veya kurmalı saatlerden başka saat sevmezdim fakat belli bir yaştan sonra yanıldığımı anladım. Bir saat sadece otomatik diye iyi olmadığı gibi sadece pilli diye kötü denilemez. Rado, Les Couleurs™ koleksiyonunda 5 milimetrelik inceliği sağlamak için yüksek kaliteli R420 mekanizma kullanmış. Otomatik veya kurmalı saatlerin yeri başka ama bir kere ayarladıktan sonra uzun müddet bir daha ayar yapmak zorunda kalmamak da büyük konfor. Saat öyle bir merak ki diğer hobilere hem benziyor hem de hiç benzemiyor. Sadece quartz-mekanik konusunda 1960’ların sonundan beri uzun uzun tartışmalar yaşanmış ve yaşanıyor. Henüz taraflar anlaşmış değil ama Rado gibi iyi saat markaları konusunda böyle bir tartışma yok.  

Şevket Rado diyor ki: “Benim bir merakım vardır: Frenklerin hobi dedikleri bu merak bende hat sanatı üzerinedir. 15. Yüzyıldan bu yana, aralarında pek büyük sanatkârlar bulunan hat ustalarının yaptıkları nefis kompozisyonları seyretmeye doyamam. Bence hat sanatı bu tarafıyla bir resim sanatıdır.” 

Ben de bu saatlere bakmaya doyamıyorum. Hayranlığım sadece benzersiz teknolojiye değil, saatçiliğin mimariyi ve renkleri de kapsayan bir tür sanat dalına dönüşmüş olmasına.