Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir ülkede hukuk sipariş edilen sonuca varılabilmesi için yorum farkıyla değişebiliyorsa, birilerinin istediği gibi hesaplaşma meydanına dönüştürülüyorsa, adalet yok demektir.
Beş bin hâkim ve savcının ihracını yıllarca düşünmek gerekiyor!
“Karşımızdaki tablo dehşet vericidir” diyerek meseleyi anlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli diyor ki:
81 ilimizde düzenlenen operasyonlarda toplamda 7 bin kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. 9 bin 103 polis açığa alınmıştır. KHK ile önemli adımlar atılmış, 3 bin 974 kamu görevlisi ihraç edilmiştir. Katil çetenin bulundukları her alanda tamamen sökülüp atılması milli beka meselesidir. Bu yapılırken adalete de dudak bükülmemelidir. Kim suçlu, suçsuz iyi ayırt edilmelidir. Henüz tabandan tavana çıkılamamıştır. İmtiyazlı isimlere dokunulmamıştır. Zabıt kâtibini, vaizi, teknisyeni, odacıyı, işçiyi devletten atmakla hedefe varmak düşünülemeyecektir.
*
Hukuk, hiç kimsenin hesaplaşma alanı değildir...
Bumerangı sevinç çığlıklarıyla fırlatıp gidişini alkışlayarak seyredenler yıllar sonra bumerangın geri dönüş yolunda vuruldu.
Kısacası, hukuk yoluyla yapılan her türlü hesaplaşmaya karşı çıkılmadıkça adalet tartışmaya daima gebe kalır!
2001 yılında Harbiye’deki askeri müzenin salonunda ‘Hukuk ve Medya’ konulu konferansa konuşmacı olarak çağrılmıştık... Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu ve yüzlerce subay ve çok sayıda siyasetçi, bakan ve hukukçu da izleyiciler arasındaydı...
Demiştik ki:
Hukuk, kimsenin elinde bir kızılcık sopası değildir... Hukuk, hiç kimseyi yargısız infaz etmemeli... Önyargısız olmalı... İddianamelerden haber yapmak büyük bir cinayettir! Hukuk, siyasetten uzak durmalı... Hukuk yoluyla intikam alma metodu eğer benimsenirse bu metot artık gelenekselleşmiştir!
*
“Bu ülke ne zaman düzelir?” sorusuna “Babasını incir ağacının dalına asıp sonra da oturup gölgesinde ağlayacak yargıçlara sahip olmadıkça düzelmez!” diyebildiğimiz gün birçok şey çözülmüş olacaktır.
Salı günkü grup toplantısında çok net konuşan Bahçeli uyarıyor:
Hiçbir makam suçu ve suçluyu gizlemeye yetmeyecektir. 8 alanda mücadele varken siyasette ağırdan alınıyorsa bir bit yeniği var demektir. Mahrem imamlar bulunuyor da kritik görev üstlenmiş tanıdık simalar niye ortaya çıkarılamıyor? Ülkemizde FETÖ’ye son darbe indirilebilmiş değil. FETÖ hâlâ ayakta, uyuyan hücreler vasıtasıyla faaliyettedir. Bu kamburla daha fazla mesafe alamayız. FETÖ’nün son ferdi bulunana kadar durmak beklemek haramdır. MHP FETÖ’yle mücadelede ön şartsız destek verecektir. Bizim Pensilvanya’dan kumanda edilip bombalanacak ülkemizin olmadığını dosta da düşmana da gösterelim.
*
Adaletin tecelli etmesini sadece uzaktan kumandayla adalet dağıtan yargıçların sırtına yükledikten sonra bir kenara çekilip seyretmekle, beklemekle bir ülkeye adalet gelmez...
Adalet, delil üreten ve delil yok eden bir kurum değildir...
Osmanlı dönemindeki adaleti sorgulayanlar son yüz yıldaki adaleti tartışmaya açmalıdır...
Gerçeğin pusulası diye bildiğimiz yargıçlardan yoksunlaşan toplumlar büyük bir felaketin eşiğindedir...
Aksi halde, pusulasını kaybeden adalet bir ülkeyi batırır!
Kimin neye inandığı beni ilgilendirmiyor ama neyin doğru olduğu hepimizi ilgilendiriyor anlayışı düzene hâkim olmalı.
Uzaktan kumandayla adalet dağıtan kripto yargıçların hâkimiyeti değil.