Uluslararası siyasi ilişkilerde kavgaların altında yatan gerçek istekleri hep irdelemek lazım...
Amerika bizden ne istiyor?
Bizler casus bir papaz hikâyesi olarak biliyoruz...
Mesele sadece casus papaz mıdır?
Asla...
Casus papazı bize gönderip böylesine ihanet hesaplarını kim yaptırmış peki?
Uzaylılar mı?
Asla...
Yani, iddialar doğru ise bu ihanet hesaplarını, planlarını da Amerika yapmış oluyor...
***
Peki, böylesine bir ihanet planına neden ihtiyaç duydular?
Demek ki bizden ağır istekleri var...
Uluslararası
siyasilerin arasındaki kavganın başlangıç tarihini kimse bilmiyor ama
menfaat çatışmalarının olduğu yerde bilmeliyiz ki kavga da başlamış
demektir!
Bize mahsus bir durum değil, dünyanın hemen her ülkesi için aynı olaylara şahit olmaktayız...
Her devlet kendi çıkarlarını koruyacaktır
tabii ki...
Lakin, Türkiye bugüne kadar başkalarının sınırlarına tecavüz edercesine bir istekte bulunmadı...
Tarih boyunca da böyle olmuş...
Bizden isteklerin sonu bir türlü gelmiyor...
Ha bugün bitti, bitecek derken artık bitmeyeceğini de anlamış oluyoruz...
Biraz geç oldu ama iyimser
olmaya sonuna kadar direniyoruz.
Rıhtımlar ıslanmış bir kere, zemin kayganlaşmış
ve ayak oyunları, çarpışmalar ve çatışmalardan da kaçınmak mümkün değil gibi...
***
Uzlaşma, buluşma ve anlaşma ya da ortak akıl, daha doğrusu bir arada yaşayabilmek köye dönüştürülen dünyada artık çok zor gibi.
Kavgalar büyük savaşların kapılarını her gün tokmaklıyor!
Son yüz yılda bu kavgalara paranın sihirbazları, iş dünyası, medya, aydınlar ve sokaktakiler de
dâhil olunca iyimser
hiç olamıyoruz.
Oyun içinde bin bir şeytani oyun oynuyor dışarıdakiler...
Bizler ayrıntılarını bilmediğimiz kavgaların, savaşların mağduruyuz.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli söylüyor ya:
“Yerli ve milli!”
Yerli ve milli kalmadıkça; ihanetlere, iftiralara ve bin bir gece masallarını geçen ihanet oyunlara yenik düşüyoruz...
Ülke ve millet olarak
bu para kavgalarından da birlik ve beraberliğimizi bozmadan çıkacağız...
