Evde bahar festivalini başlattınız mı?

Nisan... Bana hep mutluluk veren bir ay! İlkbaharı tam anlamıyla hissetmeye başlayacağımız günlerin başlangıcı. Evleri de unutmamak gerek! Çiçekler, kelebekler, pastel renkler, küçük ışıltılar ve romantizme hücum!


Baharın gelişinin verdiği heyecan ve enerji, yaşadığımız mekanları küçük bir kutlama havasına sokma isteğini uyandırır içimizde. Hayalgücümüzü biraz fazla çalıştırıp (ki bahar tam da bunun içindir!), mevsim çiçekleri ve renklerinden de yararlanarak evin farklı alanlarında küçük bahar köşeleri oluşturabiliriz. İşte başlangıç için birkaç fikir:
- Evinizin kapısına asacağınız incilerle süslenmiş bir çiçek buketi, misafirlerinizi etkileyecek ve evinizi festival havasına sokacak ilk küçük detay olacaktır.
- Perdeleri açık bırakın, güneş ışığının tüm evi yıkamasına ve aydınlatmasına izin verin.
- Duvarlarınızın rengini değiştirmek için harika bir zaman. Kendinizi sadece şampanya-kese kağıdı-fildişi renk üçlüsüyle kısıtlamayın; iyi hissettirecek yepyeni bir renk bulun.
- Evin her odasında sonsuz çiçek diyalogları yaratın; yani farklı türdeki çiçekleri birbiriyle yan yana kullanıp konuşturarak onların enerjisini hissedin.
- Eğer bir sofra kuracaksınız, pastel bir renk teması seçin. Tozpembe şarap kadehleri, ince cam su bardakları, beyaz tül masa örtüsü ve beyaz peçeteler, beyaz
vazolardaki pembemsi tomurcuklu bahar dallarıyla tazelik hissi veren bir sofra olabilir mesela... Sofraya hâkim olan pastel ve düz renklerin sadeliğini kırmak için, sandalyelere hepsi birbirinden farklı çiçek desenli minderler giydirin.
- Baharın romantizmini simgeleyen bir atmosfer yaratmak için dantel örtü, ketenli tekstiller ve yastıklardan yararlanın.
- Evinizin bahçesi küçük, balkonunuz dar diye
üzülmeyin. Minyatür seralar ve kış bahçeleri sayesinde, istediğiniz alanda kendi yeşil cennetinizi yaratmak için harekete geçin.
- Giyinme odanızda, dolaplarınızda ve mutfağınızda detoks yapın. Gereksiz fazlalıkları, uzun zamandır kullanmadığınız eşyaları ihtiyacı olanlara yollayın.


Aslı Günşiray’ın evi


İç mekan tasarımcısı Aslı Günşiray, sekiz senedir 1960’lardan kalma bir Teşvikiye binasına ait dairelerden birinde yaşıyor. Geçmişi bugünün yorumuyla yansıtan, kişisel öğelerle yaşanmışlık hissini her köşesinde fark ettiren, kültürler arası kontrastlar ile özgün bir tarz yakalayan ev, bu özellikleriyle içinde bulunduğu mimari dokuyla da dengeli bir bütünlük oluşturuyor. Yaptığı mekânlarda da sakin, sade ve estetik değerlere önem verilen alanlar kurguladığını belirten Aslı Günşiray, kendi evinde de aynı felsefeyi uygulamış. Evin genelinde beyaz ve açık renk tonlar kullanılmış. Dönemin masif ahşap balıksırtı parkeleri mekâna sıcaklık katarken bambu türünden gelen bitkiler doğanın yeşilini içeri taşıyor. Aileden kalan parçalar, ünlü sanatçıların tabloları ve seyahatlerden toplanan parçalar, bu evi özel kılan detaylardan.

PUANIM:8

TAKİP
15. Özel sayısıDergi dediğin böyle olmalı diyor Maison Française. Dergi dediğin okuruna ilham vermeli, keyiflendirmeli, bilgilendirmeli, güven yaratmalı ve liderlik etmeli diyor. Dekorasyon ve tasarım dünyasının lider dergisi olarak 15’inci yılını kutlayan dergim Maison Françise, nisan ayında tam 608 sayfalık özel bir kutlama sayısı hazırladı. Farklı şehirlerden 15 yaratıcı ev, dekorasyonun yeni stil rotaları, tasarımcıların favori tasarımları ve bahçe mobilyaları ekiyle birlikte okurlarıyla buluşmaya hazır!

LİSTE
- EYLÜL ayına kadar bir fırsat yaratıp Grace Kelly’nin tüm gardırobunu (ve orijinal Hermés Kelly çantasını) sergileyen Londra V&M Museum’a gitmek.
- BAHAR güneşinden Felt in Love’ın renkli keçe şapkalarıyla korunmak.
- UZUN zamandır övgüsünü duyduğum ev spa aleti Nuskin’i daha detaylı tanımak için cihazı satan bir distribütör bulmak.