Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Amerikan Hastanesi’nin giriş katında Koç Holding’e bağlı Divan lokantalarının bir şubesi var. Hem kafeterya, hem lokanta olarak hasta ve hasta yakınlarına hizmet veriyor. Yiyecekleri biraz pahalı görünmekle birlikte hayli lezzetli. Civarda oturanlar da yemeklerini zaman zaman gelip burada yiyor. Geçenlerde Divan Lokantası’nda otururken yaşı ilerlemiş bir hanım yanındaki iki hastane görevlisiyle sohbet ederek geldi yanımızdaki masaya oturdu. Gözümüz bir yerden ısırıyor ama çıkartamıyoruz. Nihayet tanıdık; Vehbi Koç’un kızı Semahat Arsel Hanım... Biraz sonra lokantanın aşçısı çağırıldı, o da gelip masaya oturdu. Bir süre konuştular. Sonra birlikte mutfağa gittiler. Şef garsona sorduk:

Haberin Devamı

- Sorması ayıp, Semahat Hanım’ın bu ziyaretinin sebebi nedir?

- Zaman zaman gelir lokantayı denetler...

- Mutfağa da denetlemek için mi girdi?

- Evet, mutfağı da denetler... Gördüğü eksikleri bildirir. Tamamlanmasını ister. Bazen çeşitleri az bulur, artırın der...

- Başka?

- Geçenlerde dışardaki tentelerde bir iki yırtık tespit etmişti, hemen değiştirdik...

Semahat Hanım 89 yaşında... Türkiye’nin vergi rekortmeni. Ülkenin en zengin kişileri arasında yer alıyor. Ancak anlaşılan kendisini hastane lokantasının düzgün işlemesinden veya mutfağın temiz tutulmasından dahi sorumlu sayıyor. Bizzat denetliyor. Buradan herkesin ve özellikle biraz yükselince kendini Kaf Dağı’nda görenlerin çıkaracağı çok ders olmalı...

Hepsi tesadüf mü?

Son helikopter kazasında şehit olan Tümgeneral Aydoğan Aydın, 15 Temmuz darbe girişimiyle bağlantısı var gerekçesiyle gözaltına alınmış. Hakkında yapılan soruşturmada temiz çıkınca geçici görevle bulunduğu Şırnak’ta tekrar dağlara, terörle mücadeleye gönderilmiş.

Aynı kazada şehit olan Yarbay Songül Yakut, FETÖ’cülerin kumpası sonucu 3 Şubat 2014’te TSK’dan ihraç edilmiş. Uzun mağduriyet döneminde verdiği hukuk mücadelesinden sonra 2016’da üniformasına yeniden kavuşmuş. Kavuşur kavuşmaz gelen tayinle kendisini Şırnak’ta bulmuş.

Kazanın bir diğer şehidi Albay Gökhan Peker, Bişkek Büyükelçiliği’mizde askeri ataşe imiş. Darbe girişimi sonrası açılan soruşturma kapsamında yurda çağrılmış. Hemen açığa alınmış. Yapılan soruşturmadan temiz çıkınca Bişkek’e geri döndürülmemiş, tayini Şırnak’a çıkarılmış.

Haberin Devamı

Önce FETÖ adlı terör örgütünün mağduru olacaksınız... Ardından FETÖ’cü kuşkusuyla bu kez FETÖ karşıtlarınca mağdur edileceksiniz. Bütün bunlardan aklanınca bu kez de sözleşilmiş ve başka bir yer kalmamış gibi terörün ve mağduriyetin zirve yaptığı bir yere tayininiz çıkarılacak.

Mağduriyetin ve tesadüfün bu kadarı biraz fazla değil mi!

ÇÖL

Şarkıcı Tarkan Meclis’teki “Zeytin Ağacı Koruma Kanunu” değişikliğine anlamlı bir tepki verdi “Rant için zeytin ağaçlarına kıymayın” dedi. Sanayi Bakanı Fikri Özlü de cevaben dedi ki:

- Tarkan’ın zeytinlikleri mi varmış, ne yapacakmış zeytinlikleri?

Gezi eylemlerinin dördüncü yılında bu iktidarın Gezi’yi neden anlamadığı ancak bu kadar güzel anlatılırdı.

Çünkü bu iktidarı oluşturanlar insanların ülkelerini, doğasını, ağaçları, hayvanları, çiçekleri, dağları, ovaları, suları, toprakları sevebileceğini tahayyül edemiyor. Sevgi damarları körelmiş. Vardır bir çıkarları diye düşünüyorlar.

Haberin Devamı

Bir şeyin o andaki parasal değeri hariç hiçbir değer ölçüleri yok. Bunun adı “Çöl Kültürü”dür...

Şehit cenazeleri “Vatan sağ olsun”

diye geçiştiriliyor!

“Vatan sağ olsun”

diye diye yalnız vatanın gençleri değil,

vatan da

elden gidiyor!

G.E

KONTROL

Darbe kontrollü muydu değil miydi?

“Kontrollü değil saf darbeydi” diyerek iktidarı memnun etmek mümkün...

İyi de o zaman sorulur...

MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı’nın bir heyet önünde ifade vermesine neden izin verilmiyor? Ağızlarından bir şey kaçırmalarından mı korkuluyor?

MİT’e darbe ihbarını yapan Binbaşı O.K neden ortaya çıkarılmıyor?

İki helikopter pilotu Binbaşı Deniz Aldemir ve Yarbay Murat Bolat, Binbaşı O.K’ye, MİT Müsteşarı’nın kaçırılacağını söylüyor. Binbaşı O.K gelip durumu MİT’e bildiriyor. Önlem alınıyor, tüm ülkede uçuşlar durduruluyor. Ama Binbaşı Aldemir ve Yarbay Polat tutuklanıp sorguya çekilmiyor. Ve o akşam Ankara’yı bombalamalarına izin veriliyor. Bunun izahı nedir?