Meltem Mazıcı

Meltem Mazıcı

meltemmazici@gmail.com

Tüm Yazıları

Aldatma, beraberlikte bir kişinin hayatlarına başka bir kişiyi daha katmasıyla gerçekleşirken karşı taraf sadece aldatılmak durumunun içinde yer alır, aldanmaz.

Konu kadın erkek ilişkileri olduğunda ana temalardan biri de genellikle aldatma üzerinedir. Çocukluk dönemlerinden bu zamana çevremizde konuşulanlara kulak misafiri olduğumuz, zihinlerimizde yer etmeye başlayan ‘aldatma’ yaşamlarımızın içine girse de girmese de hep o ihtimal ve risklerle yaşatıyoruz hayatlarımızda. Aldatmaya neden olarak sadece kadınları ya da erkekleri suçlama sonucunda kadın kimle aldatıyor, erkek kimle aldatıyor sorularıyla neden sonuç ilişkisini belirlemeye çalışılıyoruz.
Oluşturduğumuz neden sonuç ilişkileriyle zihinde oluşan şemalarsa, “Kadın fırsat vermeseydi, ışık yakmasaydı, adım atmasaydı olmazdı”, “Adamın ruhunda var aldatma, çok eşli diye boşuna denmiyor”, “Hiç kendine kadın olarak bakmadı, hep fedakarlıkta bulundu şimdi rahatlığı diğer kadın yaşıyor”, “Kadın kendine bakmaktan evle, kocayla ilgilendiği yoktu sonu buydu”, “Hem eve hem işe hem kendine bakmakta mükemmeldi. Adam bu mükemmellik altında ezildi, geri planda kalmak istemedi” vb. bir sürü kendi içerisinde tezatlar oluşturan ama belirsizliği ortadan kaldırmak adına çıkarılan aldatma üzerine konuşmalar ilişki üzerine düşünce kalıplarımızı oluşturuyor. Bu düşünce kalıplarına göre de farkında olmadan ilişkiyi yaşayış şekilleri değişebiliyor. Ya fazlaca yapılan alışverişler, ya sürekli eşi takipler, eşe göre davranış belirlemeler, kadınları düşman olarak görmek, aşırı kıskançlıklar vb. daha birçok kişiyi kendi olmaktan uzaklaştıran ve ilişkiyi de yoran durumlar yaşanabiliyor.
Neden sonuç ilişkilerinden sonraki aldatma üzerine tartışılan konuysa aldatma biçimleri.
Sadece cinsellikse kabul edilir ve edilmez yönündeki görüşler, duygusal aldatmalar ve aşıksa bitmiştir demeler, sanal aldatmalar, sosyal aldatma ve flörtöz iletişimler üzerine aldatma mıdır değil midir soruları? Bu soruların cevabıysa kişilerin yaşamlarına bakış açılarına göre değişmektedir. Bilinen bir gerçek vardır ki iki kişilik yaşanan duygusal, düşünsel ve fiziksel bir ilişkide üçüncü bir kişinin dahil olması ve ilişkinin bir yönünü etkilemesi aldatmaktır.
Aldatma yaşansa da yaşanmasa da insanı konuşurken dahi yaşamışçasına, yaşanacakmışçasına duygular hissettirmektedir. Kişi karşısındaki partnerine aldatma yaşatması halinde başına gelebileceklerin mesajını verirken, kendi içinde de içten içe güçlenme, hazırlık hali oluşturur farkında olmadan.

Aldatmanın nedeni hep sorun olması mıdır?
Aldatma erkekler açısından sorun olmadan da yaşanan bir durumdur. Erkeğe yüklenen toplumsal haklarda farklı haz ve zevkler yasayabileceği yönünde olması aldatmayı doğal bir durum gibi algılamasına sebep olmaktadır. Kadınlar açısındansa aldatmanın nedeni genellikle bir sorunun varlığıdır.
Kişinin en çok kendini sorguladığı olaylardan biri de aldatma dönemidir. Yetersizlik, değersizlik, fiziksel ve ruhsal nedenlerle ‘aldatılmış olmak’ düşüncesi en rahatsız edenidir.
Aldatmak beklenmedik bir davranışla yanıltmak. Aldatılmaksa aldatmak işine konu olmaktır. Önemli diğer bir kavramsa aldanmaktır, avunmak, oyalanmak anlamını taşımaktadır.
Aldatma, beraberlikte bir kişinin hayatlarına başka bir kişiyi daha katmasıyla gerçekleşirken karşı taraf aldatılmış olmaz sadece aldatılmak durumunun içinde yer alır, aldanmaz. Bilmediği, görmediği yaşananlarda kişinin içinde yer alması aldanmak, aldatılmak değildir. Kişi aldatıldığını bile bile devam ediyorsa aldanmış olur.

İlişkilerde yaşanan sorunlar aldatmaya değil çözüme götürmeli
Kişiler kendilerini haklı çıkarmak adına yaşadıkları ya da yaşamadıkları sorunları dile getirip aldattıklarını ifade ederler. Sorunu çözmek için çaba ya da çözülmüyorsa bitirmek zordur. Toplumsal ve ailesel süreçlerde tepkiyle karşılaşmamak adına gelgitlerle yaşanan çoğul ve kabullendirmeye yönelik bir yaşam çok daha tercih edilmektedir. Harcanansa geri dönülemeyen kişinin kendi için yaşayamadığı yıllardır. Bu farkındalık ise ne yazık ki az gelişmiştir. Kişiler için yeniden maddi ve manevi yaşamlar kurmak günümüz toplumunda kendi içinde zorluklar oluşturmaktadır. Bu nedenle de alışkanlıklar, rahatlıklar ve kolaylıklar tercih edilip aldanmalar çok daha fazla yaşanmaktadır.
İlişkilerde sorun yaşanması, eksikliklerin olması, heyecanların azalması gibi durumlar aslında her ilişkinin içinde belli zamanlarda yaşanmakta ve yaşanması da belli ölçülerde normal kabul edilmektedir. Önemli olan bu gibi süreçlerde sorunu aldatma nedeni olarak göstermektense çözüm getirmeye çalışmak, çözülmeye çalışıp çözülemediği son durumda üçüncü kişiler girmeden ayrılıkla sonuçlanmasıdır.