Meltem Mazıcı

Meltem Mazıcı

meltemmazici@gmail.com

Tüm Yazıları

Çevremizi, yaşamı, mutluluğu nasıl algıladığımız tamamen kendimizle ilgili. Olaylar; başlangıç ve bitişteki algılarımızla, yüklediğimiz anlamlarla farklılaşır. Çözümse sorunu farklı yönleriyle değerlendirmek, kullanılan dilin farkına varmak ve sorgulamakta yatıyor

Yaşamda aradığımız, anlam vermeye çalıştığımız, sorguladığımız, durakladığımız, geriye sardığımız zaman dilimleri olabiliyor. Bu tür zamanların kişiler, olaylar ya da hayat yüzünden ortaya çıktığını ifade ediyoruz ve çözümden de bir o kadar uzaklaşıyoruz.
Son zamanlarda üzerine konuşulan mutlu olmanın yolları ve formülleri, bizi aynı yere getiriyor; algılama. Olayları, kişileri, yaşamı nasıl algılıyorsak öyle yaşıyoruz. Yaşam, yüklediğimiz anlamlarla var oluyor. Değerlendiriş biçimimize göre de yaşamımız renk ve şekil alıyor. “Hiç mi üzülünecek, kızılacak, kaygılanacak durum yaşanmıyor, Pollyanna mı olayım yani?” diyerek iç sesimiz konuşmaya başlıyor. Her duygunun bize ait ve her duyguyu yaşamamızın sağlıklı olduğunu ifade edebiliriz. Altı çizilmesi gereken en önemli nokta, duygularımızı ne yoğunlukta yaşadığımız ve nasıl ifade ettiğimiz.

Neler yapabiliriz?
* Olaylar yaşanırken hissettiğimiz olumsuz duyguyu uzun süreli üzerimizde taşıyorsak, olaya çözümcül yaklaşmıyor, içimizde tekrar tekrar yaşatıyorsak bunu değiştirmeliyiz. Zihnimizdeki olayları değerlendirirken, kalıplaşmış düşünce modelleri sorunların tekrar etmesine ya da büyümesine yol açabilir. Bu düşünce modellerini gerçekçilik ve yararlılığı üzerine sorgulamalıyız.
* Olaylar karşısında ani tepkiler veriyor ve öfkeleniyorsak, duygu derecemizi aşağıya çekmek için kendimize uygun sakinleşme metodları geliştirmeliyiz. Olay yerinden uzaklaşmak, derin nefes almak, içsel telkinlerde bulunmak ve en önemlisi sakin davranmak, yapabileceklerimiz arasında.
* Olaylar karşısında duygularımızı bastırmak, sonrasında farklı sorunlara neden olabilir. İfade edilmeyen duygu ve düşünceler, iletişimde sorun yaşanmasına yol açabildiği gibi kişinin fiziksel ve psikolojik olarak rahatsızlanmasına da sebep olabilir.
* Olaylar karşısında duygularımızı ifade ederken suçlayıcı, eleştirel, etiketleyici, genellemelerin olduğu bir dil kullanıyorsak sorun olmayacak bir durum bile sorun haline gelebilir. “Sen böyle davranmasaydın...”, “Hep böyle yapıyorsun”, “Nasıl bir davranıştır bu?” gibi ifadeler, kişilerin olaylarları değerlendirmek ve çözüm aramak yerine kendilerini savunmalarına neden olur. Davranışlar ve olaylar karşısında hissedilenlerin paylaşım, “Bu durum karşısında kendimi kötü hissettim, hoşuma gitmedi” gibi ‘ben’le başlayan ifadelerle sizi çözüme götürür.