Fabrikası yandı işini aksatmadı
Başını alıp giden döviz kuru, artan enflasyon, cari açık ve dış borçlar hepimizi olumsuz etkilese de, bu ülke acı faturasına karşın krizleri atlatmayı başarmıştır. Gecikmeden alınacak tedbirlerle tünelin ucundaki ışığı bir an önce görmek dileğiyle, biz yine bu köşede her şeye rağmen yılmadan başarı merdivenlerini tırmanarak ülkelerine katma değer kazandıran girişimci öykülerimizi sürdüreceğiz.
Bu haftaki örnek girişimcimiz Sibel Aslan Katrancı... Çalışma, azim ve her şeye rağmen yılmadan yoluna devam ederek başarıyı yakalayan bir kadın girişimci Katrancı... İşletmesi yandığında bile müşterilerine mahcup olmamak için sabaha kadar çalışarak işini aksatmayan, görene pes dedirten bir girişimci. Katrancı, okul yıllarında çalışmaya başlamış, liseyi bitirdikten sonra iş hayatına hemen atılmış. Kendi işini kurmadan önce pazarcılık, sekreterlik yapmış. Hazır yemek sektörünün önde gelen markalarının birinde 5 yıl iyi bir yöneticinin yanında bu işi öğrenen Katrancı, kendi işini kurmaya karar vermiş. Önce kafeterya işletmiş, ancak bu işi yürütememiş. Sonrasında yine büyük bir hastanenin yakınında 4 masayla açtığı lokantasını büyütmüş. Ege Sanayi Sitesi’nde daha büyük bir lokanta açmış, burada da verdiği hizmet kalitesi ve lezzetli yemekleriyle kendisini kanıtlamış. Yeri geldiğinde bulaşık yıkamış, yeri geldiğinde yerleri silmiş, mutfakta ve serviste çalışmış. 2 yıl önce de Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde modern yemek fabrikası kuran Katrancı, geniş bir kadroyla günde 10 bine yakın kişiyi doyuruyor.
‘Mesai kavramım yok’
“Siz yeter ki isteyin ve iyi niyetle çalışın, gerisi zaten geliyor” diyen Katrancı, “Çalışmayı çok seviyorum. Hep işimin en güzelini yapmaya çalıştım. Hiç mesai kavramım olmadı. Hep yöneticilerimden bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Kendi işimi kurduğumda da yine gece gündüz çalıştım. Bugün bile fabrikada bir usta hastalansa, bulaşıkçı işe gelmese hemen önlüğümü giyerek işe başlıyorum. Aynı zamanda 2 çocuk annesiyim. Hem çocuklarıma hem de işime zaman ayırıyorum. Müşterilerimle olan ilişkilerimde, bir kez olsun onları kandırmadım. Çalışanlarımın hakkını yemedim. Çalışmaktan hiç yorulmadım. Bunu görenler de zaten sizsıle çalışmak istiyor” diyerek başarısının sırrını paylaşıyor.
Fabrikaya taşındıktan 41 gün sonra yangın felaketişle karşı karşıya kaldığını ifade eden Katrancı, olayı şöyle anlatıyor: “Gece 1 sularında arayarak fabrikamızın yandığını haber verdiler. Hemen fabrikaya koştum. Benimle birlikte bütün ekibim oradaydı. Her şey çok kötüydü. Sinir krizleri geçirdim. Ancak daha sonra hemen sabah müşterilerime nasıl yemek çıkaracağımı düşünmeye başladım. Bana, ‘Deli misin, mümkün değil” dediler. Doğalgaz, elektrik ve sular kesikti. Gecenin üçünde tüpçüyü aradım, 10 tane tüp getirttim. Yangından kurtulan ocakları caddeye kurdum. Araçların farları ile aydınlanan alanda taşıma su ile sabah 8’e kadar 9 çeşit yemek hazırlayarak müşterilerimize gönderdik. El birliği ile bunun da üstesinden gelmeyi başardık.”
Katrancı’ya şapka çıkarmamak elde değil. Yangın yerinde bile azmi ve kriz yönetimiyle iş çıkaran Katrancı’nın genç girişimcilere örnek olacak başarı hikâyesini sizlerle paylaştım. Günümüzde yorulmadan, emek harcamadan başarıyı kısa sürede yakalayacağını sanan gençlerin ders alması için...
