Bu köşenin takipçileri, İzmir Ticaret Odası’yla (İTO) ilgili bugüne kadar birçok yazı yazdığımı bilir. Özellikle Nisan ayında yapılan seçimlerin ardından 26 yıllık iktidara son veren Mahmut Özgener ve ekibinin işbaşına gelmesiyle birlikte yaşanan gelişmeleri sizlere aktarmaya çalışıyorum.
İzmir’in her kurumuyla iş yapma kültürünü İTO’ya yeniden kazandıran, ekip çalışmasına inanan, Ankara’yla kurduğu yakın diyalogla projeleri hızlandıran ve kent için hayati önem taşıyan projelere destek veren bir yönetim anlayışı meyvelerini vermeye başlıyor. 10 yıllık tarihi olan İzmir İş Kadınları Derneği’nin (İZİKAD) Swissôtel Büyük Efes’te yapılan toplantısına ilk kez katılan İTO Başkanı Mahmut Özgener, bu davranışı ve samimi konuşmasıyla İzmirli iş kadınlarının takdirini kazandı. İZİKAD Başkanı Huriye Serter’in “Neden yönetim kurulunda kadın yok?” sitemini bile elinde olmamasına rağmen kendi kusuru olarak gördü, ilk fırsatta kadın meclis üye sayısının artırılması için çaba harcayacağı sözünü verdi. Özgener, konuşmada müjde bombardımanıyla siyaset yerine İTO Başkanlığı’nı tercih etmesiyle ne kadar doğru karar verdiğini bir kez daha gösterdi.
Güzelbahçe’ye okul
Öncelikle İzmir’de yabancı yatırımcıların azlığına dikkat çeken Mahmut Özgener, kentte uluslararası akreditasyona sahip okullar yapılması gerektiğini söyledi. Kentteki şirketlerde çalışan yabancıların öncelikle çocuklarını okutacak eğitim kurumlarına ihtiyaç duyduğunu ifade eden Özgener, “Kente daha çok yabancı yatırımcı getirmek için biz elimizi taşın altına koyduk. İTO Vakfı olarak İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Güzelbahçe’de bulunan arazisini böyle bir okul kurmak için değerlendireceğiz. İlk, orta ve lise bölümlerinden oluşacak olacak okul, 1200 öğrenci kapasiteli olacak. Bu alandaki imar çalışmalarının tamamlanmasıyla yatırıma hemen başlayacağız” dedi.
Özgener’in İzmir’in ihtiyacı olan bir projeyi gündeme getirmesi önemli. Özgener, konuşmasında Cumhurbaşkanlığı 100 günlük programı içine aldırdıkları Tarım İhtisas OSB projelerinin de hızla devam ettiğini vurguladı, Kemalpaşa’da kurulacak Lojistik Köy Projesi’nin de oda olarak içinde olduklarını ve bunun sadece İzmir’e değil, tüm Ege Bölgesi’ne önemli bir katkı sağlayacağına dikkat çekti.
Girişimcilik merkezi
Özgener, İTO’nun eski hizmet binaları için düşündüğü projelerle de İzmir’in katma değerini artırmayı planlıyor. Pasaport’ta, deniz kıyısında yer alan İTO binasını inovasyon merkezine dönüştüreceklerini anlatan Özgener, “Burayı İZKA’nın güdümlü projelerinden yararlanarak inovasyon merkezi yapacağız. Merkezin teknoloji geliştirme bölgeleri gibi avantajlara sahip olması için de Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank’tan destek aldık. Ayrıca eski ticaret sicil müdürlüğü binamızı da girişimcilik merkezi haline getireceğiz. İzmir’den de uluslararası alanda başarı sağlayacak girişimcilik örneklerinin bu merkezden çıkmasını sağlayacağız” müjdelerini verdi.
Mahmut Özgener, kentte iz bırakacak birçok projeyi, başkanlık süreci boyunca ekibiyle birlikte hayata geçirmek istediğini de söyledi.
Özgener’in bunları ifade ederkenki heyecanı, İTO Başkanı olarak ne kadar doğru bir isim olduğunu bir kez daha gösteriyor. Kafasındaki bütün projeleri azmiyle hayata geçireceğinden hiç şüphem yok. Özgener gibi İzmir’e katkı sağlayan tüm kişi ve kurumlara bu köşeden verdiğim desteği, bu kentte yaşayan bir gazeteci olarak bundan sonra da sürdüreceğim.
