KÜÇÜK DERTLER GEREK BİZE
‘Karadeniz’liden zarar gelmez’,‘Adanalıyık Allah’ın adamıyık’, ‘Gözleri çok yakın olandan kaçıcan’ ve ‘Fenerbahçeli adamın yanına oturmıycan’ gibi yüzlerce yakıştırma var. Zararsız gibi görünüyorlar ama hepsi ön yargı, ötekileşmenin basit hali…
Akabinde din, dil, ırk olarak vahşileşiyor ve politik boyutta ayrışma büyüyor, çıkar çatışmalarına dönüyor. Sonrası malum!
Amacımız iyi bir selfie’ydi sadece, aslında öncesi var. Antalya’da Samuel Eto Vakfı’nın 10’uncu yıl etkinliği kapsamında,
Yanımda da Antalyaface dergisinin ve Redro Ajans’ın ortağı Fulya Sarman vardı.
Ece geçtiğimiz aylarda dergiye kapak olmuştu. “Hadi bir araya gelmişken, bu anı ölümsüzleştirelim” dedik. Fotoğrafı Ece’nin sevgilisi Cihan çekti. Bu ikisi ipince tabii, boyları da benden uzun, tabanlı ayakkabıları da giymişler!
Fotoğrafta öyle bir ezik çıktım ki, gıcık oldum.
‘İnsan kendisinden daha ince ve uzun arkadaşlarıyla sadece masaüstü fotoğrafı çektirmeli’ gibilerinden kararlar alıyordum. Bu kez selfie için ışığı ayarlıyorduk… Derken bunların hiçbir önemi kalmadı.
Tarih 15 Temmuz 2016, saat 22.00’yi biraz geçiyordu ki, panikle arabalara binip evlerimize döndük. Sonrası malum…
‘Ne kadar küçük şeyleri dert ediyoruz halbuki’ demeyeceğim. Küçük şeyleri dert etmeliyiz zaten!
İki kilo fazlamız, çocuğumuzun burnunun akması, sevgilimizin sabah aramamış olması, trafikte kalmak ve komşunun saç renginin bizimkinden daha güzel olması gibi sorunlarımız olmalı bu hayatta…
Küçükken bir büyüğümden “Allah insana kaldırabileceği kadar dert verir” gibi bir laf duymuştum. “Bari küçük şeylere dertleneyim de büyükler uzak dursun” diye düşündüğümü hatırlarım.
Zor bir dönemden geçiyoruz… Ben ki, ‘can çıkar umut çıkmaz’ tarzı bir tipimdir. Geçmişime baktığımda, kendimce ‘büyük’ sıkıntılar geçirdiğim bunalımlı dönemlerim oldu. O zamanları faydalı işlere dönüştürdüğümü hatırlarım…
Her üzüntü iyi bir şeye vesile oldu yaşamımda çok şükür! Kader yolum mu bu doğrultuda ilerliyor, yoksa buna inandığım için mi hayatım böyle gelişiyor, orasını bilemem. Ama iyi bir şeyler söylerken zorlanıyorum. Belki bundan sonra dindar - ateist, sarışın - esmer, doğulu - batılı ayrımlarını bırakıp kardeş, yurttaş ve insan olmayı öğreniriz… Mecburuz! Çünkü o çok önemsediğimiz küçük dünyalarımız büyük resme sağlam halkalarla bağlı. Ve o halkalarda hepimiz varız. O halde umutlu olacağız, kardeş olacağız ve birlik olacağız. Ama bizden ince ve uzun boylu olanlarla fotoğrafta yan yana durmayacağız!
HAMİLELİK, KİTAP VE DONDURMA
Çok hamile haberi alıyorum son günlerde. Ne zaman Instagram ve Snapchat’e baksam, Ayşegül Akakuş Akgün’e ait
Hamilelik; insanın yaşamında mucizevi, güzel ama bir o kadar da zor bir süreç. Tutunacak bir dala ihtiyacınız varsa, aklınızda olsun. Bir de Magnum’un mini bademlileri var tabii…
Birkaç tane götürüyorum bir oturuşta! Çikolatasının üzerindeki badem parçacıklarını fazlalaştırırlarsa sevineceğim!