Nur Başnur

Nur Başnur

-

Tüm Yazıları

İlk kez bir Türk iletişimci, bağımsız reklam ağı ‘Dialogue International’in dünya başkanı oldu

Bu köşenin adını ‘Caddeden Sokağa’ koyarken, kendimi hayata karşı cadde kızından ziyade ‘Sokak Kızı’ olarak hissetmem belirleyici oldu. Cadde benim için; aşırı yoğunluk içinde birbirlerinin omuzuna çarparak, plaza ve pahalı restoran aralarına sıkışıp kalmış, çaresiz dilenci ve evsizlerle göz göze gelmekten kaçınan insanların koşturmaları, ışıltılı mağazalar, yetişme telaşının yaydığı adrenalin ve aşırı şehir elektriği yüklenmenin yarattığı stres demektir.

Sokaklardan yükselen güç
Buna karşılık sokaklar gelip geçenlerden ziyade kalıcı olanların yaşadığı, hâlâ esnafıyla güven ve sıcaklık ilişkilerinin devam ettiği, kafeleri, barlarıyla yabancılaşmayı daha az hissettirir bana. Sokaklardan yükselen gücü daha samimi, inandırıcı ve hakiki bulurum. Hani tam anlamıyla ‘bileğinin hakkıyla’ edinilen gücün kaynağı olması bakımından daha anlamlı görünür bana sokak.
Bu uzun girişin ardından gücünü tam da ‘bileğinden’ alan bir dostumdan, bir metropol figürü olarak ‘sokaktan gelen’ bir dostumdan söz etmek istiyorum: Necati Özkan... Önce reklamcılığıyla son yıllardaysa daha ziyade siyasi iletişimci kimliğiyle maruf Necati Özkan’dan.

Başarısı şaşırtıcı değil
Bu köşede zaman zaman yukarıdaki tanım kapsamında metropol figürlerinden söz etmeye devam edeceğim. Şimdi gelelim Necati Özkan hakkında yazma gerekçeme. Geçen hafta içinde haber portallarında “Öykü Ajans Başkanı Necati Özkan, uluslararası bağımsız reklam ağı Dialogue International’ın dünya başkanı oldu” haberleri yayınlandı. Türkiye’de ve dünyada benim bildiğim kadarıyla reklamcılık sektöründe bir ‘ilk’ gerçekleşti. İlk kez bir Türk iletişimci böylesi bir başarıya imza attı. Gurur verici olması bir yana, neredeyse 25 yıldır, Ankara günlerimizden tanıdığım Necati açısından bu başarıyı şaşırtıcı bulmadığımı da belirtmek istiyorum. Şaşırtıcılık, sebep ve sonuç arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan bir duygudur genellikle.
Necati’nin başarısının ne aristokratik aile ilişkilerinden, ne mezun olunan okul kulüpçülüğünden, ne bir siyasi partiden, ne bir meslek örgütünden gelmediğini bilen biri olarak doğallıkla karşıladım. Bu başarının ardında olsa olsa kendi kumaşından bir kişiliğe sahip olan başarılı işkadını karısı Pelin, oğlu Ozan ve kızı Selin‘in katkılarından söz edilebilir.
Kendisini kutlamak için aradığımda bana Amerikan Başkanlık seçimlerini izlemek için Washinghton’a uçmak üzere olduğunu söyledi. Çalışmak konusunda dur durak bilmeyen, iş hayatı boyunca hırsını başarıya ve değer yaratmaya kenetlemiş bir insan olarak şaşırmadım. 2008 seçimlerinde de kampanyayı yerinden takip eden ve Başkan Obama’nın başarısına ilişkin bir de kitap yayınlayan Necati, 6 Kasım gecesi yeniden başkan seçilen Obama’nın Washington’da düzenlenen ‘After Election Party’sine de VIP davetli olarak katıldı. Sadece bu kadar özel bir partiye katılmakla kalmayıp, Demokrat Parti’nin New York ve Washington seçim merkezlerini ziyaret edecek ve nihayet New York’ta Uluslararası Siyasi Danışmanlar Derneği’nin 3 günlük Dünya Konferansı‘na katılarak başta Obama ve Romney’in danışmanları olmak üzere çok sayıda siyasi danışmanla ABD ve diğer ülkelerdeki seçim kampanyaları üzerine görüş alışverişinde bulunup dönecek. İnanıyorum ki dönüşünde anlatacak epey perde arkası hikayeyi de beraberinde getirecek.

42 ülkede faaliyette
Uluslararası bir iletişim ağının başına geçmekle kalmayıp, yönetim ofisini de kendi başkanlığı döneminde Londra’dan İstanbul’a taşıtan Necati’yi bu süre içinde de yakından izlemeye devam edeceğim. Çünkü biliyorum ki 2 milyar dolara yaklaşan yıllık iş hacmine sahip Dialogue International’ın iş hacmi yeni dönemde artacağı gibi şu an 42 ülkede 42 ajansla faaliyet gösteren ağ, Latin Amerika, Uzakdoğu, Hindistan, Çin, gibi ülke ve bölgelerde daha etkin hale gelecek. Kısacası Dialogue Int. bundan sonra bugüne kadar geldiği gibi gitmeyecek.
Askeri lise yılları; hukuk fakültesi yılları ve ajansı Öykü’yü kurduğu yıllar hep büyük bir mücadele ve emekle geçen Necati, ‘iş yapma kültürünü’ yukarıda sözünü ettiğim ve kaynağını sokak diye özetlediğim ‘hayatın taa kendisinden’ aldığı için hem yeni nesil girişimler açısından bir rol model, hem de Türkiye’de ne yazık ki hâlâ tam bir olgunluk kazanamamış siyasi iletişim danışmanlığı sektöründe bir yol açıcıdır.
2014’ün seçim yılı olduğunu da hesaba katarsak, adaylara ve adaylara danışmanlık yapacak ekiplere Necati Özkan’ın MediaCat yayınlarından çıkan ‘Seçim Kazandıran Kampanyalar’, ‘Seçim Zamanı’, ve ‘Obama’nın Liderlik Sırları’ kitaplarını tekrar hatırlatalım.