Orhan Beşikçi

Orhan Beşikçi

-

Tüm Yazıları

Aliağa Camii yanında eski İzmir evinin doğu duvarında bulunan Frenk Gümrüğü Hamalbaşı

Hüseyin Ağa’nın genç yaşta ölen kızı Havva Hanım’ın adını ölümsüzleştirmek için 1899 yılında yaptırdığı duvar çeşmesinin onarılmasına sevindim. Dilerim, 5292 sokakta Kore şehidi NedimTuğaltay hatırasına 1951 yılında yaptırılan bakımsız çeşme gibi diğer çeşmeler de onarılır. Şehir suyu şebekesinin evlere bağlı olmadığı yıllarda İzmir’de su ihtiyacı sokak çeşmeleri, kuyu, sarnıç, şadırvan ve sokak arasında dolaşan sakalardan temin edilirdi. Kurak dönemlerde günümüzde olduğu gibi yeraltı sularına daha çok ihtiyaç duyulurdu. Eski İzmir evlerinin hemen hepsinde su kuyusu vardı. Oturmakta olduğum eski İzmir evinin girişinde bulunan su kuyusu, kaçak artezyenler nedeniyle bir daha gelmemek üzere tamamen çekildi. Suyun çekilmesinden bölgede bulunan başta çınar ve serviler olmak üzere kentin simge ağaçları etkilenip kurudu, gün geldi adını kuyu ve çeşmelerden alan İzmir sokakları kentin belleğinden silindi. Katipza-de Hacı Ahmet Reşit Efendi’nin vakfiyesinde İzmir şehrinin garp çıkışında mevcut olan “Ayasfit” yolunun dahi içerisinden geçtiği bağının yakınındaki üç adet su kuyusunun mevcut temizliklerine, kovalarına ve boyanmasına bakan kimseye günde dört akça verilecektir” dediği kuyuların üzerinde şimdi başka yapılar var. 

Haberin Devamı

“Sebilhanemde haziran ayının başından ağustos ayının sonuna kadar 90 gün bilhassa sıcak günlerde 90 yük kar alıp sular soğutulacak ve sıcaktan yananlara dağıtılacaktır. Her sene birer defa tasları kalaylatılacak ve yine icap ederse taslar bakırdan olmak üzere yenilenecektir. Bu sebilin su dağıtıcısına ve ilgilenen kişiye günde üç akçe verilecektir”  (*) dediği sebil günümüzde hazır giyim dükkânı olarak hizmet veriyor.

Biraz serinleyelim

Taşımacılığın hayvanlarla yapıldığı yıllarda dağlardan kar getirip su soğutmak, soğutulan suyu, İzmir sıcağında hayrına insanlara dağıtmak ve bunun maddi giderlerini karşılamak kolay olmamalı. Farklı iş kollarında kullanılan bir başka sebillerimiz de var. Dönertaş Sebili’nin aş dağıtım yeri olarak kullanılmasına, seyyarlara tezgâh olmasına ne demeli… Hisar Camisi önündeki Evliyazade (1876) Bakırcı Hacı Mahmut Efendi’nin (1883) yaptırdığı şadırvanlarının açık havuz haline getirilmesi bir başka üzüntümüz… 

Haberin Devamı

(*) Kaynak: Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşiv ve Ya. Da. Başkanlığı. 2004 numaralı defter, 228 - 233 sayfaları. Hacı Mehmet Efendioğlu Katib-zade Hacı Ahmet Reşid Efendi 1163-1164 1165 hicri tarifli vakfiye.