Osman Ulagay

Osman Ulagay

oulagay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Davos’taki konuşmasında net bir dille euro’nun arkasında olduklarını ve ortak para birimini her koşulda savunacaklarını vurguladı

Sarkozy: Euro Avrupa’dır

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy dün Davos’ta yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin (AB) para birimi euro’nun geleceğini sorgulayanlara çok net bir cevap verdi ve “Almanya Başbakanı Angela Merkel ile birlikte euro’dan hiçbir zaman vazgeçmemeye kararlıyız, euro Avrupa’dır” dedi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun dün sabahki oturumunda, Fransa Cumhurbaşkanı ve G20 Grubu’nun dönem başkanı olarak konuşan Sarkozy, sakin bir tonda yaptığı konuşmasında, karmaşık bir dünyada yaşarken ortaya çıkan küresel sorunlara küresel çözümler üretmenin zorunlu olduğunu ve G20’nin bu bakımdan önem taşıdığını belirtti. Küresel krizin tırmandığı ortamda çok önemli bir işlev üstlenen G20’yi küresel sorunlara odaklandırmanın şimdi biraz zorlaştığını ifade eden Sarkozy, “Eğer G20 küresel sorunlara çözüm getirecek kararlar alamazsa meşruiyetini yitirir” dedi.
Konuşmasının sonunda Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Klaus Schwab’ın sorularını yanıtlarken, Schwab’ın euro’nun geleceğiyle ilgili bir soru sorması üzerine yüz ifadesi bir anda değişen Sarkozy, keskin bir dille Avrupa’nın euro ile özdeş olduğunu ve euro’nun çökmesine hiçbir zaman izin verilmeyeceğini söyledi. Bu konuda Almanya Başbakanı Merkel ile tam bir görüş birliği içinde olduklarını vurgulayan Sarkozy, şöyle konuştu: “Euro’dan vazgeçebileceğimizi düşünenler tam bir yanılgı içinde. Böyle düşünenler euro’nun AB’nin kimliğini tanımlayan unsurlardan biri olduğunu unutuyorlar. Euro’nun çöküşü senaryosuna oynayanları uyarıyorum, çok para kaybedebilirler.”

Merkel ne diyecek?
Sarkozy’nin bu kararlı çıkışı, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bugün öğleden sonra Davos’ta yapacağı konuşmaya ayrı bir önem kazandırdı. Merkel’in de euro ile ilgili bir soruya muhatap olması kaçınılmaz görünüyor ve vereceği cevap merakla bekleniyor.
AB’nin önde gelen iki ülkesinin liderlerinin Davos’a gelerek Avrupa’nın geleceğiyle ilgili olarak kafalarda oluşan tereddütleri gidermeye çalışması pek şaşırtıcı değil çünkü iki gün boyunca burada duyduğum tüm değerlendirmelerde öne çıkan soru, “Ne olacak bu Avrupa’nın hali” sorusu oldu. Önümüzdeki dönemde gündeme gelebilecek sorunlar sıralamasında da “Avrupa ülkelerinin borç sorunu” genellikle birinci sırada yer alıyor.
Geçen yıl Davos’ta yapılan tahminlerde, dünya ekonomisinin iki vitesli bir büyüme sürecine girdiği belirtilmiş, Çin ve Hindistan başta olmak üzere “Yükselen Pazar” (YP) ülkelerinin hızlı büyümeye devam edeceği, zengin gelişmiş ülkelerdeki büyümenin ise çok daha yavaş olacağı öngörülmüştü. Bazı zengin ülkelerde ekonominin “ikinci dip” yapabileceğini belirtenler de olmuştu.

Üç vitesli büyüme mi?
Bu yıl Davos’ta “ikinci dip”ten söz eden kimseye henüz rastlamadım, genelde geçen yıla göre daha iyimser tahminler yapılıyor. Çin, Hindistan ve diğer YP ülkelerinin açık farkla en hızlı büyüyen ülkeler olacağı konusunda gene bir görüş birliği var buradaki ekonomistler arasında. Ancak bu yıl iki vitesli büyüme yerine üç vitesli, hatta dört vitesli büyümeden söz edenler var.
Çin Ulusal Bankası’nda görev yaparken IMF’ye özel danışman olan Çinli ekonomist Zhu Min, önceki gün Davos’ta yaptığı konuşmada, 2011’de üç vitesli büyümenin gündeme geleceğini ileri sürdü. Zhu Min’e göre Çin, Hindistan ve YP ülkeleri en hızlı büyüyen ülkeler grubunu oluşturacak ve ortalama yüzde 6 büyüyecek. Onların hayli gerisinde ABD ve Almanya yüzde 3 dolayında büyüyerek ikinci grubu oluşturacak. Diğer Euro Bölgesi ülkeleri ise yüzde 2’nin altında kalacak büyüme hızlarıyla üçüncü grubu oluşturacak. Bu üç gruba dördüncü bir grup ekleyerek Japonya’yı koyanlar da var.
Bu sıralamanın yanı sıra Avrupa’nın borç sorununu ve euro’nun geleceğini sorgulayanlara da sıkça rastlanıyor Davos’ta. Bu nedenle bu izlenimi değiştirmek isteyen Avrupalı liderlerin işi hiç de kolay görünmüyor.