Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Kırmızı yemenili kız seni hiç unutmayacağız” deyip duruyoruz ya, sen bize inanma Aybüke öğretmen...

Neşe öğretmen, Bismil’in Çavuşlu Köyü’ne tayini çıktığında senin yaşlarındaydı ama sen doğmamıştın daha. Gencecik ve idealist bir öğretmen, onu yalnız bırakmak istemeyen babasıyla gitti köye. Okul ve kalacakları lojman harabe halindeydi, ne onu atayan devlet ne de köyün muhtarı ilgilendi bu durumla. Devlet atamayı yapıp, maaşını ödediğinde bir köyü daha öğretmene kavuşturduğu için görevinin bittiğini zanneder ya, yine öyle oldu. Neşe öğretmen, kendi maaşıyla hem kaldığı lojmanı yaptırdı hem de okulu onardı. İçinde çocuk olmayan okul binası tek başına işe yaramaz ya, çocukların duygularını da onardı Neşe öğretmen, derslikten kahkaha sesleri yükselmeye başladı yeniden.

Haberin Devamı

Sonra, bir gece kapı çalındı, gelenler PKK militanlarıydı, terör okul da istemiyordu, öğretmen de...

Babasını hemen evin girişinde, Neşe öğretmeni köyün biraz ilerisindeki tepede şehit ettiler, iki şarjör boşalttılar üzerine. 1993 yılıydı, onlarca kötü haber arasında en sarsıcı olanlardan biriydi.

Maalesef daha beterleri de oldu bu topraklarda.

Mesela ilk şehit öğretmen Mehmet Saygıgüder, 1979’da okul bahçesinde, öğrencilerinin gözleri önünde şehit edilmişti.

Onu şehit eden kişi, PKK’nın sözüm ona Başkanlık Konseyi üyesi Rıza Altun’du. Adını arama motoruna yazınca, Rıza Altun’u, kadın PKK’lılara yemek yapan barış güvercini gibi gösteren güzelleme misali röportajları da görürsün bu topraklarda.

Sen bize inanma Aybüke öğretmen...

Yarın iki tane ne yaptığı belirsiz hatun yine bir yerde parti yapar, ortalık karışır, gündem değişir, adını da unuturuz heyecanını da...

Devlet unutmaz seni, adın bir okula, caddeye, parka verilir, şehit edildiğinde tarihte o yerlerde nutuklar çekilir.

“Fethi Sekin’in evlatları bizim evlatlarımız” diye bas bas bağırdık kısa bir süre önce.

Fethi Sekin kimdi diyor cümleyi okuyanlar, İzmir Adliyesi’ne düzenlenmek istenen baskını canı pahasına engelleyen trafik polisinin adıydı Fethi Sekin, adını, eşini, çocuklarını unuttu çoğu kimse.

Haberin Devamı

Teröre kurban verdiğimiz öğretmenlerimizin sayısı neredeyse 190 oldu, unutulmayan olmadı.

Sen bize inanma ama cennet mekanında huzurlu uyu çünkü çocukların seni hiç unutmayacaklar Aybüke öğretmen...

EN PAHALI İFTAR...

Eskiden çarşaf çarşaf en pahalı iftar sofrası haberleri yapılırdı bu sene nedense yapılmıyor o tarz haberler.

Dubai’de ve tahminen oruç tutulan tüm coğrafyalarda, en pahalı iftar menüsü, kişi başı 460 lira hesapla, Burj Khalifa binasındaki, dünyanın en yüksek restoranı olan At.mosphere’de.

Katar’da rastladığım en yüksek fiyat iftar değil, sahur menüsü fiyatı oldu. Doha’daki Marsa Malaz Kempinski’deki sahur menüsünün fiyatı 240 lira seviyesinde.

Malezya’da rastladığım en pahalı iftar menüsü Majestic Hotel’deki 121 liralık menü ama tüm lüks yerlerde fiyatlar üç aşağı beş yukarı aynı, bizim paramızla 10-15 liralık farklar var.

Mısır’da durum biraz daha karmaşık. En pahalı iftar menülerini Nil Nehri’nde gezi yapan teknelerde buldum fiyatlar da kişi başı 95 lira seviyesinde. JW Marriot Otel’de iftar menülerinin fiyatı da 90 lira seviyelerinde. Ancak iftar için set menü çıkarmayan ama menülerine bakınca kişi başı 350 lira seviyesine ulaşan restoranlar da var ki çoğu şehrin en bildik yeri Zamalek bölgesinde.

Haberin Devamı

İstanbul’da set menü çıkaran yerler arasında Çırağan Kempinski’nin içinde yer alan Tuğra restoran 295 liralık fiyatıyla dikkat çekiyor.

Medyatik mekan Nusr-Et’te 990 liralık iftar menüsü fiyatı doğru değil, içecekler hariç 215 liralık bir fiyattan söz ediliyor.

FİLM GİBİ...

Çok az şey biliriz Kore Savaşı’na dair...

Bildiklerimiz de sınırlıdır, en çok Kunu-ri muharebesini ve Türk Tugayı’nın çok zor şartlar altında gerçekleştirdiği düşman kuşatmasını yarma harekatını biliriz. Kore Savaşı biraz da iç siyaset malzemesi olmuştur bizde.

Siyasetin sol yelpazesi, dönemin Başbakanı Adnan Mendres’in, öyle bir beklenti olmadığı halde savaşa tugay yollama kararını eleştirir yıllardır.

Şimdi tüm bildiklerinizi hatta savaş gerçeğini de unutun.

Ormanda kimsesiz Koreli bir kız çocuğu bulup, ona, savaş koşulları altında 15 ay bakan, Ayla adını veren, Türkçe öğreten, ülkeye dönerken Ayla’yı da yanına almak isteyen ama başaramayan bir subayı konuşacağız yakında.

Hikaye kötü bitmiyor, 60 koca sene sonra o subay ve Ayla tekrar buluşmuştu.

Gerçek hayatta yaşanmış, Kore’de belgeseli de yapılmış bu inanılmaz hikaye kısa bir süre sonra sinema filmi olarak karşımıza çıkacak, uluslararası festivallerde bu ülke insanının başka bir yönünü aktaracak.

Yapımcı Mustafa Uslu ve yönetmen Can Ulkay’ın 3.5 sene emek verdikleri bir proje bu.

60 yıllık bir hasreti anlatmak için gereken dev bütçeye ve harcanan zamana şaşırmamak lazım...