BU FOTOĞRAFTAN EROTİZM ÇIKMAZ

Bir annenin dokuz ay karnında taşıdığı bebeğini emzirirken çektirdiği bu fotoğraftan erotizm çıkar mı? Bence çıkmaz... “Niye çıkmaz?” sorusunun bir sürü cevabı var: Çıkmaz zira, dünya üzerindeki tek güzel bağımlılığın anıdır o fotoğraf. Çıkmaz zira, annenin o an tek aklından geçen bebeğini doyurmak ve aynı zamanda sakinleşmesini sağlamaktır.

Oysa hamileliğinin başından itibaren tüm sürecini sosyal medyada paylaşan ve annelik yolculuğunu anlatan bir kadından söz ediyoruz. Gelen eleştirilere, “Toplum emzirmeyi seksüel obje haline getirip, sonra da yargılıyor” diye karşılık vermiş genç kadın.

Cevap güzel ama yazılması gereken bir cümle ve sorulması gereken bir soru daha var: 1990’lı yılların başında mecliste görev yapan kadın kameramanlardan biri, giydiği etek yere kadar uzanıyor olmasına rağmen ayak bileği görülüyor diye idare amirliğine şikayet edilmişti. Sıkıntı erkeğin gözünde ve bilinçaltında mı yoksa kadınlarda mı, buyurun siz karar verin...

Altın oran ve 8 milyon dolar

Altın oran lafı yine moda oldu bu sıralar. Tarihi çok eskidir altın oranın, Mısır piramitlerinden antik Yunan eserlerine kadar bir süre yerde karşımıza çıkar. Matematik olarak bir doğruyu 1.6180339’a bölmek diye özetleyebiliriz durumu...Her neyse altın oran sadece mimaride kullanılmıyor.

Fotoğrafını gördüğünüz kalem, dünyanın en pahalı kalemi. Fiyatı tam 8 milyon dolar. En büyük özelliği, kapağı kapatıldığında altın oranı tutturuyor olması. Bunu üreten de oldukça ünlü bir İtalyan firma.

Üzerindeki 945 siyah pırlanta da fiyatta etkin ama bu kalem, her zaman altın oran üzerinden pazarlandı. İnsan cebinde 8 milyon dolarlık kalem taşır mı bilmem ama eminim imzası çok fiyakalı oluyordur.

Teşekkürler Sağlık ve Sosyal İşler...

Geçenlerde çocukları hasta, işsiz, açıkcası tam bir çöküş yaşayan bir vatandaşın bilgileri ve fotoğrafları ulaştı elime. Durum gerçekten çok fenaydı. Hemen Büyükşehir Beyaz Masa’ya bildirdim durumu. Onlar da Sağlık ve Sosyal İşler’e bildirmişler. 72 saat içerisinde aileye ulaşıldı. Gereken yardım yapıldı ve en önemlisi yardım sistematik hale getirildi. Bu haberi bana büyükşehir vermiş olsaydı, gazeteci ayrıcalığının etkisi oldu derdim. Haber doğrudan aileden geldi ve çok hoşuma gitti.

Pasta mı biblo mu?

Sevgili Ahmet Hakan bir süredir Türkiye’de iyi bir markanın yaptığı, bibloyu andıran pastalardan söz ediyor köşesinde. Bu biblo gibi pasta modası ülkemizde yeni başladı ama dünyada uzun zamandır var. Resimde gördüğünüz New York şekli de bir pasta aslında.

Discovery Channel’da ‘Pastacılar Kralı’ adıyla yayınlanan bir program var; yanılmıyorsam dört ya da beş sezon devam etti. Pasta atölyesinde 3-5 tane heykeltıraş, mimar, ressam istihdam ediyor adamlar. Sonra pasta içine motor yerleştirip, bazen su akıtıyor bazen alev çıkarıyorlar.

New York sosyetesine girmeye çalışan bir kadın, yaptırdığı pastanın üzerine 30 milyon dolarlık

pırlanta takımlar da koydurmuştu o programda. Pırlantaları yemediler ve pasta sahibine iade ettiler ama bu kontrolden çıkmış bir durumda uzun zamandır...