Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kaç kişi farkında ya da kaç kişi umursuyor bilmiyorum.

Bildiğim yarın öğlen saatlerinden, cumartesi öğleden sonrasına kadar geçecek sürenin, Türkiye diplomasi tarihinin dönüm noktalarından biri olacağı.

Önce takvimi yazayım sonra da olası senaryoları:

25 Nisan Salı Strazburg...

Yarın, saat 12.00 ile 14.00 arasında, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Türkiye’nin gözetim altına alınıp alınmayacağı oylanacak. Bu oylama son derece önemli zira toplantıdan Türkiye’nin gözetim altına alınması kararı çıkarsa bizim için ağır sonuçlar doğacak.

Haberin Devamı

Mesela şu an Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı kararları sadece tazminat olarak yerine getiriyoruz.

Eğer gözetim altına alınırsak, tekrar normal üye statüsüne dönmek için tüm mahkeme kararlarına harfiyen uymamız istenecek.

Bu da gerek PKK, gerek FETÖ gerekse de Kıbrıs Rum Kesimi’nin açtığı davaların Türkiye’nin geleceğini belirleyecek hale gelmesi anlamını taşıyor.

26 Nisan Çarşamba Brüksel...

47 üye ülkenin oluşturduğu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin, Avrupa Birliği’yle hiçbir organik bağlantısı yok ama alacağı kararın domino etkisi olabilir.

Yani gözetim kararı çıkması durumunda, Avrupa Birliği’nin yasama organı olan Avrupa Parlamentosu, çarşamba günü yapılacak “Acil İşler” toplantısında Türkiye’nin artık Kopenhag siyasi kriterlerini karşılamadığını ve tam üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep edebilir.

28-29 Nisan Valetta...

Avrupa Parlamentosu’ndan çıkacak karar cuma-cumartesi günü AB Dışişleri Bakanları’nın Malta’da yapacağı zirvenin gündemini belirleyebilir.

Her ne kadar Almanya halen Türkiye’yle yakın işbirliğini savunuyorsa da, hem Avrupa Parlamentosu’nun bir kararını ikinci kez görmezden gelmenin siyasi sonuçları, hem de Avrupa genelinde seçim dönemi olması bizim açımızdan risk yaratan unsurlar.

Olası sonuçlar

Peki fiilen yürümeyen müzakerelerin askıya alınmasının sonuçları ne olabilir sorusunun yanıtlarına gelince:

AB’den gelen mali yardım azalır, Türkiye’nin çeşitli ortak programlara katılımı düşer, üye ülkeler Schengen vizesi için oluşturdukları tek tip evrak isteme kararından vazgeçebilir.

Haberin Devamı

Bunların tek başına önemi az ama konuştuğum tüm uzmanlar asıl sıkıntının yeni yabancı yatırım gelmesinde ve Türkiye’nin kredi notunda yaşanabileceğini söylüyor.

Bu olumsuz senaryolar bütünü ama halen çok şeyin değişebileceği bir 24 saat var.

Mesela Türkiye bugün Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne bir yol haritası sunabilir ve yarın yapılacak oylamayı sonraya bıraktırabilir.

O yol haritasında OHAL’in kalkacağı zamanı bildirme gibi yerine gelmesi kolay maddeler de var ama Venedik Komisyonu kararlarına uygun bir Anayasa hazırlanması gibi çok daha zor maddeler de var.

Sonuç mu, bu hafta Türkiye’nin sadece Avrupa Birliği değil Avrupa’nın tamamıyla devam mı tamam mı haftası olacak...

BUNLAR DA SEÇİM VAATLERİ...

Robotlar tarafından yapılacak işlerin vergilendirilmesi

Oy verme yaşının 16’ya indirilmesi

Esrar kullanımının serbest bırakılması

15 bin yeni polis istihdamı ve 40 bin kişilik cezaevi yapımı

Bu saydığım 4 maddeyi, Fransa’da dün yapılan seçimlerde en fazla şans tanınan Cumhurbaşkanı adaylarının seçim bildirgelerinden aldım. Tüm bildirgelerde işsizliğin azaltılması ve dar gelirlilere daha fazla yardım sağlanması gibi ortak maddeler de var.

Haberin Devamı

Ancak bizim pek alışkın olmadığımız vaatleri de yazmasam olmazdı.

DADI TABLET VE TELEFONLAR...

Bugün piyasada olan bir sürü akıllı cihazın fikir babası, Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un çocukları ancak belirli saatlerde babalarının bulduğu aletleri ellerine alabiliyorlardı.

Dünyanın yazılım devi Microsoft’un sahibi Bill Gates’in çocukları için de benzer kurallar var.

İngiltere’de yapılan bir araştırma gösteriyor ki, akıllı telefon ve tabletlerde zaman geçiren çocuklar, bu cihazlarla oynamayan çocuklardan her bir saatte 15 dakika daha az uyuyorlar.

Almanya’da yapılan bir araştırmadan da akıllı cihazların mavi ekran ışığının uyku düzenini ciddi biçimde bozduğu sonucu çıktı. Peki bizde durum ne?

Toplu taşıma araçlarında, restoranlarda ya da parklarda ve evlerde akıllı telefon ve tabletler giderek daha fazla dadı görevi görmeye başladı.

Çocuğunu susturmak ya da sessiz kalmasını isteyen anne ve babalar hemen çocuklarının eline akıllı bir alet tutturuyor.

Kendi çocuklarına bu kadar çok haksızlık yapan bizden başka bir ülke daha var mı acaba?

FUTBOL BUNUN İÇİNDİR....

Türkiye siyasi olarak çok bölündü falan diyoruz ya,

Bugün, AK Parti, CHP, MHP ve HDP’li değil Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarı olmak önemli olacak.

Kazananlar kaybedenleri birlikte kızdıracak, kaybedenler de birlikte savunacaklar kulüplerini.

Sonra kendi aralarında yönetimlerine, teknik direktörlerine, hocalarına yine birlikte söylenecekler.

Futbol tam da bunun içindir aslında...