Özge Ökten

Özge Ökten

-

Tüm Yazıları

İçinizde dizginlenemez bir duygu büyütüyorsanız ve bunun farkındaysanız, onu durdurmaya çalışmanız çok zordur. Bu duygunun adı ne olursa olsun, kontrolü sizin dışınızdadır. Siz onun önünü kesseniz de o kendine hep bir çıkış yolu bulur. Bir süre sonra içiniz yollarla dolar. O yollardan, insanlar, şarkılar, hayatlar geçer ama siz hep orada kalırsınız, savaştığınız yerde.
Zamanla, kalmanın yenilgisi sizi esir alır ve izlemeyi öğretir zorla; her şeyi öylece izlemeye başlarsınız. Azar azar izlersiniz önce ve gün geçtikçe biraz daha fazla. Alışmaktan korksanız da izlemek cazip gelir; kendinizi durduramazsınız.
Sonra bir gün, izlemeye alışmamaya çabalayan gözleri bozulmuş ruhunuzu, alıştığını izlerken bulursunuz ki, en tehlikelisi de budur.

Seçim sizin...
‘Yazar’, deneysel tiyatronun önde gelen isimlerinden Tim Crouch’un en çok tartışılan oyunu. İzleyenler, izlenenler, izletenler ve izletilenler üzerinden, kimi yerlerde yadırgatıcı, kimi yerlerde ironik ama bir o kadar da gerçek bir yerde duruyor; hayatın içinde. “Nereden bakarsanız bakın seçim sizin” diyor. Gerçek burada, gözünüzün önünde. Ne kadar görmek isterseniz, o kadar görün.
Tim Crouch’un oyunları, onu doğru anlayan ve yorumlayan ekiplerle buluştuğunda, ortaya çıkan iş için ‘alışılmışın dışında bir yazardan alışılmışın dışında bir tiyatro deneyimi’ tanımlaması yapmak yanlış olmaz. Gelişen teknoloji hayatımızın içinden tüm görüntüleri almadan, Talimhane Tiyatrosu’nda, Erdem Irmak, Gökçen Gökçebağ, Meral Ezgi Bektaş ve Öner Erkan’la böyle bir deneyime ortak olmanın tam zamanıdır diye düşünüyorum.
Sözcüklerin arasında, gerçeğin tam ortasında, kışkırtıcı, ikna edici, canlı bir deneyim. Ne dersiniz? Seda İlter’in yönettiği ve çevirdiği ‘Yazar’, 16 Mart ve 30 Mart tarihlerinde Talimhane Tiyatrosu’nda...

Haberin Devamı

İstibdat kumpanyası

Tiyatro, toplumların yaşadığı önemli siyasal ve tarihsel süreçleri anlatmada, her zaman çok doğru ve güçlü bir araç. Belki iktidarları korkutmasının ya da tedirgin etmesinin de en büyük nedeni de bu. Kaynağını insandan alan ve yine insana sunan bu kutsal sanatın, ülkemizin siyasal bakımdan yaşadığı değişim ve dönüşüm süreçlerinden ne kadar etkilendiğini biliyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey daha var; insan var olduğu sürece kuşkusuz tiyatro da hep var olacak ve iktidarlar değişse de değişmese de insanı anlatmaya devam edecek.

Keyifli bir müzikal komedi
Tiyatro İstanbul yapımı olan ‘İstibdat Kumpanyası’, başarılı bir dönem oyunu. Müzikal komedi olması, onu ayrıca farklı ve güçlü kılmış.
Anlatılan II. Abdülhamit’in baskıcı ortamında tiyatro yapan bir kumpanyanın öyküsü gibi görünse de ardında çok daha fazlası var. Tiyatronun varlığının, her dönemde kendine bir yer bulacağını ve söylemek istediğini söyleyeceğini gösteren bir ekibin ürünü olan oyun, başarılı oyuncu kadrosundan oluşuyor.
Levent Üzümcü, Sabri Özmener, Aylin Kontente, Onur Buldu, Erşan Utku Ölmez, Uğur Bilgin, İlknur Güneş, Aydın Sezgin, Serhat Barış, Levent Çimen ve Dilay Taşkaya’nın rol aldığı oyunun koreografı Sibel Erdenk. Dekor Aytuğ Dereli, kostümler Mediha Yavuz, müzikler Engin Bayrak imzası taşıyor. Müzik düzenlemesiyse Orhan Enes Kuzu’ya ait. Uğur Saatçi’nin yazdığı ‘İstibdat Kumpanyası’, kalabalık sahnelerin usta yönetmeni Barış Erdenk’in elinde harika bir işe dönüşmüş. “Yaşasın tiyatro” dedirtiyor izleyene...
Yaşasın tiyatro!