Özge Ökten

Özge Ökten

-

Tüm Yazıları

Dünyanın en güzel aşk şiirlerini yazan şairlerin erkek olmasına hayıflansam da o şiirlerin çoğunun ilham kaynağının kadınlar olduğunu bilmek beni hep mutlu etmiştir. Yahya Kemal’in ‘Celile’si, Nazım Hikmet’in ‘Piraye’si, Turgut Uyar’ın ‘Tomris’i, Ahmed Arif’in ‘Lüsyen’i ve daha niceleri… Şiir yazdıran kadınlar olmalarından çok, o şiirlerin içinde hâlâ yaşıyor olmalarıyla tanıdığımız kadınlar…
Birine “Üşüyorum kapama gözlerini”yi diğerine “Ben sende imkansızlığı seviyorum fakat asla umutsuzluğu değil”i yazdıran kadınlar…
Orhan Veli haklı. Kırık kaldırım taşlarına bakıp ışıklı bir asfalt düşünmek yalnızca şairlere mahsus. İyi ki de öyle.
Cihangir sokaklarında aylak aylak gezerken akşamı edince, Esen Yapım’ın Bo Sahne’deki ‘Aldırma Gönül’ünü de aradan çıkarayım dedim.
Özgür Akçay’ın, ünlü şairlerin şiirlerinden ördüğü oyunun, Arda Esen’in üzerine çok yakıştığını söylemeliyim. ‘Aldırma Gönül’, onun ustalıklı sahne performansı sayesinde şiir sanatının iyileştirici gücünü hissettirerek keyifli bir seyir sağlıyor. Şiiri ve tiyatroyu aynı anda solumak isteyenler için biçilmiş kaftan.

Anılarla selamlaşıyorsunuz
Oyunu izlerken adeta anılarınızla selamlaşıyorsunuz, yarım kalmış bir şiiri tamamlıyorsunuz içinizde. Neredeyse her dize tanıdık, her cümlenin yüreğinizde dokunduğu bir yer çıkıyor. Sevmenin -di’li geçmiş zamanı olur mu diye soran adamın öyküsü bir biçimde tanıdık geliyor.
Bir duyguyu ayrıcalıklı anlatmanın en güzel hallerinden olan şiir, her yerde güzel. Ama bana sorarsanız tiyatroda daha bir güzel. ‘Aldırma Gönül’ de, her şeyden önce bu yüzden, oyunda şiirleriyle hayat bulan Türk Edebiyatı’nın güzel yürekli adamlarının hatırına görülmeye değer...

Haberin Devamı

KISASA KISAS

William Shakespeare doğalı dört buçuk yüzyıl oldu. Onu tanımayan, adını duymayan yok. Her ne kadar oyun yazarlığı üzerine her dönem çok tartışılmış ve hâlâ tartışılıyor da olsa, onun gibisi bir daha gelmedi, geleceğe de benzemiyor. Oyunlarının değerinden hiçbir şey kaybetmeden yıllardır sahneleniyor ve izleniyor olması, kuşkusuz onun dehasının en büyük kanıtı.

Modern yorumla bakış
Son yıllarda ülkemizde sahnelenen Shakespeare oyunlarına baktığımızda, çoğunun çağdaş yorumlar olduğunu görüyoruz. Gelişen dünya, doğal olarak onun oyunlarına bakışı da değiştirdi. O üç, dört perdelik sahneler, görkemli kostümler, kalabalık oyuncu kadroları tarihe karıştı.
Çağdaş Shakespeare yorumları demişken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın, bu sezonun ikinci Shakespeare oyununu da seyircisiyle buluşturduğunu hatırlatayım. Aleksandar Popovski’nin yönettiği ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’nın ardından, ‘Kısasa Kısas’ da geçen hafta prömiyer yaptı. Yönetmen Zişan Uğurlu’nun modern yorumuyla, kendini seyircisine hemen sevdiren oyun, oyunculuk performansları açısından da oldukça başarılı.
‘Kısasa Kısas’, William Shakespeare’nin 450. yaşını alkışlarla kutlamak isteyenler için14 Şubat’a kadar Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde...