Avrupa'da tiyatronun önemli yönetmenlerinden biri olarak adını duyuran, Aleksandar Popovski’nin yönettiği 'İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz', İstanbul'da sezonun son oyunlarını oynuyor. Prömiyerini, 11 Mayıs'ta , İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında yapan oyunun yazarı, 'Söz'ün Büyücüsü' olarak tanınan Boris Vian.
'İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz', kendi arzularını doyurmak ve istediklerini elde etmek uğruna, neredeyse her gerçeği reddeden insanların öyküsünü anlatıyor. Bu insanların en gizli ve karanlık tutkularına tanıklık eden seyirciyse, oyunun trajikomik karakterleri aracılığıyla kendi kendisiyle de yüzleşmeye sürükleniyor ister istemez.
Kaybetmeyi göze almak ve en son ana kadar her şeyi inkar etmek... Kendilerinin ve hayatın gerçeklerinden göz göre göre kaçan insanlar... Modern dünyanın yalnızlaştırdığı bir aile ve kent insanının kuşkucu, paranoyak halleri... Boris Vian'ın kimi yerlerde yadırgatıcı kimi yerlerde de hedefini tam yerinden vurucu anlatımı.
Festival Yolcusu
Aleksandar Popovski’nin, bu yılın Afife Tiyatro Ödülleri organizasyonunda 'En İyi Yönetmen' dalında aday gösterildiğive Hayal Perdesi'nin kurucularından Selin İşcan'ın oyun, sezonu kapattıktan sonra, 7 - 21 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek olan Edinburgh Fringe Festivali'ne katılacak. Reha Özcan, Ayşe Lebriz Berkem, Selin İşcan, Selin Tekman, Tuba Karabey ve Nihat Alptekin'in rol aldığı 'İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz' mayıs ayında Beyoğlu Hayal Perdesi'nde.
Ünlü bestecinin sürprizi
'The Phantom of the Opera', 'Cats', 'Evita' gibi dünyaca ünlü pek çok müzikalin bestecisi olan Andrew Lloyd Webber, geçtiğimiz hafta İstanbul'daydı. Webber'in gelişi, Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde 7 Nisan'da seyircisiyle buluşmaya başlayan 'The Phantom of the Opera' ekibi için büyük sürpriz oldu. Kendi eserini eşi ve kızıyla izleyen Baron ünvanlı ünlü besteci, gösteri sonrasında oyuncularla bir araya gelerek sohbet etti.
'The Phantom of the Opera', Paris Operası'nda hayalet olarak tanınan, yüzü ileri derecede deforme olmuş bir müzik dahisinin, yetenekli ve güzel soprano 'Christine' ye olan saplantılı aşkını konu alıyor. Sahnelenmeye başladığı günden beri seyirciden yoğun ilgi gören müzikal, ilk kez 1986 yılında, Londra'da seyircisiyle buluştu. Özellikle müzikleri büyük yankı uyandırdı ve en çok gişe hasılatı yapan müzikallerden biri oldu. Fransız yazar Gaston Leroux’un aynı adlı romanından uyarlanan müzikal, dikkat çeken prodüksiyon detayları ve büyülü atmosferiyle İstanbul’da da büyük ilgiyle izleniyor.
Görkemli müzikal
'Operadaki Hayalet', şimdiye kadar dünya çapında 40 ülke, 110 şehirde, 65 bin performansla, 80 milyonluk bir izleyici kitlesine ulaştı ve 15’ten fazla dile çevrildi. 130 kişilik bir ekipten oluşan 'Operadaki Hayalet’in her gösteriminde 230 kostüm, 281 mum, 250 kg kuru buz ve 10 adet sis makinesi kullanılıyor. Ayrıca her bir performansta 22 kez sahne değişimi bulunuyor. Efsanevi müzikalin en çok hayranlık uyandıran parçalarından biri de 1 ton ağırlığındaki, tamamı kristalden yapılma avize.
Görkemli sahneleriyle ünlü müzikal 'Operadaki Hayalet', hala izleyemeyenler için 17 Mayıs'a kadar Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde...
